1,1-7 Pavlus’un Romalı’lara mektubu, o dönemin yazı şekillerine uyarak mektubu gönderenin ve alıcılarının isimlerin yanı sıra bir selamlama ile başlar, sonra ise bir şükran ve yalvarış bölümü yer alır. Dönemin bütün mektuplarında kullanılan bu girişe Hristiyan bir nitelik kazandırıp mektubunun ana konularını sıralayan teolojisel düşüncelerle genişletir. Buradaki genel konular şunlardır: Tanrısal seçilmişliğin armağan olma özelliği; aklanmada imanın rolü; Mesih’in ölümü ve dirilişi sayesinde sağlanan kurtuluş; iki ahitin birbiriyle uyumlu olması.
6 Sizler de bunların arasında İsa Mesih'in çağrılılarısınız.
7 Roma'da bulunan hepiniz, Tanrı'nın sevdikleri, kutsal yaşama çağrılmış olanlar! Sizlere Babamız Tanrı'dan ve Rab İsa Mesih’ten kayra ve esenlik gelsin.
10 Tanrı'nın istemiyle bu dönemde herhangi bir yolla yanınıza gelebilmek için sürekli dua ediyorum.
11 Ruhça pekişmeniz için size ruhsal bir bağış sağlamak üzere sizi görmeyi özlüyorum.
12 Öyle ki, karşılıklı olarak siz de, ben de imanımızda birbirimizi yüreklendirelim.
13 Kardeşlerim, sizleri bilgisiz bırakmak istemem. Kaç kez yanınıza gelmeyi tasarladım, ama hep karşıma bir takım engeller çıktı. Öteki uluslar arasında olduğu gibi, sizin aranızda da çalışmalarımın ürün vermesini amaçladım.
14 Yunanlılar'a da Barbarlar'a da, bilgililere de bilgisizlere de borçluyum.
1,14 Yunanlılara: “Yunanlılar” ile “Barbarlar” (yani Yunan kültürüne ait olmayan halklar) karşılaştırıldığında “Yunanlılar” kelimesi bütün “eğitimli” insanları kapsardı, Yunan kültürü kabul eden Romalılar dahil. Yauhdilerle karşılaştırıldıklarında ise “Yunanlılar” kelimesiyle bütün putperestler belirtilir, Rom 1,16;Rom 2,9-10;Rom 3,9;Rom 10,12;1Ko 1,22-24 vs.
15 Bu nedenle Roma'da bulunan sizlere de Sevindirici Haber'i müjdelemek için sabırsızlanıyorum.
İman Sayesinde Kurtuluş
1. Aklanma
Konu’ya Giriş
A. Tanrı’nın Öfkesi
16 Çünkü Sevindirici Haber'e bağlılığımdan utanç duymuyorum. Bu haber iman eden herkese, ilkin Yahudiler'e, hem de Yunanlılar'a kurtuluş sağlayan Tanrı gücüdür.
17 Sevindirici Haber'de Tanrı'nın insanı doğruluğa nasıl eriştirdiği açıklanır. Doğruluk yalnız imana dayanır ve imana ulaştırır. Tıpkı Kitap'ta yazılı olduğu gibi, 'Doğru kişi imanla yaşayacaktır.'
1,17 Ayet aslında “Çünkü Sevindirici Haber’de Tanrı’nın doğruluğu açıklanır, imandan imana” diye başlar. “Doğruluk”, eserler için hak edilen karşılığı veren “dağıtıcı” bir adalet değil, fakat Tanrı’nın kurtuluş adaletidir (bknz. Yşa 56,1;Rom 3,26): O kurtuluş vaadini bir lütuf eseri olarak gerçekleştirir, Rom 4,25.
1,17 imana dayanır ve imana ulaştırır: Harfiyen “imandan imana”, anlamı burada karanlıkta kalır, Rom 3,21’ den sonraki bölümde açıklanacaktır.
18 Doğruluktan uzak tutumlarıyla gerçeğe engel olan insanların tüm tanrı saymazlığına ve kötülüğüne karşı Tanrı'nın öfkesi gökten açıklanır.
1,18-3,20 İncil’de açığa çıkan Tanrı’nın doğruluğu konusundan sonra, Rom 1,16-17, (bu konu Rom 3,21’ den sonra tekrardan ele alınacak), tam zıtı olan konu başlar: İncil’in dışında ancak “Tanrı’nın öfkesi” bulunur, hem putperest, Rom 1,18-32, hem Yahudi dünyasına karşı, Rom 2,1-3,20. Bu öfke öncellikle günahların çoğalmasında belirir, son yargıda ise tamamen açığa çıkacak, Rom 2,6+;Mat 3,7+.
19 Çünkü Tanrı'ya ilişkin ne varsa onlara belirgindir; Tanrı onlara açıklamıştır.
20 O'nun göze görünmeyen nitelikleri --başlangıcı, sonu olmayan gücü ve tanrılığı-- dünyanın yaratılmasından bu yana yaptığı işlerden anlaşılmakta ve açıkça görülmektedir. Onun için, hiç özürleri yoktur.
21 Çünkü Tanrı'yı bilmelerine karşın, O'nu Tanrı olarak yüceltmediler, ne de teşekkür sundular. Tam tersine, zihinleri boş düşüncelerle doldu ve anlayıştan yoksun yü-rekleri karardı.
1,21 Tanrı’yı bilmelerine karşın: Tek ve şahsi bir Tanrı’yı tanımaktır, dua ve tapınma görevinin bilincini de kapsar.
24 Bu nedenle, Tanrı yaptıklarıyla birbirlerinin bedenlerini aşağılamaları için onları yüreklerinin tutkusunda iğrençliğe teslim etti.
1,24 Üç kez ard arda kullanılan “Tanrı onları ... teslim etti” ifadesi, a. 24.26.28, Kutsal Kitap’ın başka yerlerinde de geçer ve bilinçli dinsel yanılmanın en ağır ahlaki ve sosyal karışıklıklara neden olduğunu vurgular. Günah sonucunu ve cezasını kendisinde taşır, bknz. Hez 23,28-29;Yşa 64,7;Bil 11,15-16;Bil 12,23-27. Pavlus tek yargıcı Tanrı’nın kendisi olan insanı bireysel olarak değil, Rom 2,16;1Ko 4,5;1Ko 5,12-13, fakat putperest dünyasını bir bütün olarak yargılar ve mahkûm eder. Rom 2’ ye göre yine de bazı putperestler, kalplerine yazılmış olan doğal (ilkel) yasayı takip etmekteler, Rom 2,14-15, fakat insan günahkârlığını kabul etmeli.
25 Onlar Tanrı'nın gerçeğini yalanla değiştirdiler; Yaradan'dan çok yaratığa tapındılar, ona hizmet sundular. Tanrı sonsuza dek övülsün! Amin.
1,25 EA’ten alınan İbranice “amen” kelimesi, bknz. Mez 41,13+, Hristiyan kilisenin dil kullanımına da geçti, Rom 9,5;Rom 11,36;1Ko 14,16;Va 1,6-7;Va 22,20-21, vs. Pekiştirme ve onaylama ifadesidir. İsa’nın kendisi müjdesinin önemli cümlelerine giriş olarak bu kelimeyi kullanmıştır, Mat 5,18+. Bazı ayetlerde ise “amin” kelimesi, Tanrı’nın vaatlerinin gerçek tanığı olan İsa’yı belirtmek için özel isim olarak kullanılır, 2Ko 1,20;Va 1,25+;Va 3,14.
26 Bunun için Tanrı onları utanç verici isteklere teslim etti. Kadınları, doğal ilişki yerine doğal olmayanı benimsediler.
27 Bunun gibi, erkekleri de kadınla doğal ilişkiyi bırakıp tutkuyla birbirleri için yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici eylemlere giriştiler ve sapıklıklarına yaraşan karşılığı kendi bedenlerinde buldular.
28 Tanrı'yı tanıma düşüncesine gelmeyi onaylamadıklarından, Tanrı onları uygunsuz işler yapmaları için onaylanmayan düşünceye teslim etti.
29 Onların varlığı her türlü bozukluk, aşağılık, açgözlülük ve kötülükle doldu. Çekememezlik, öldürme arzusu, kavgacılık, düzenbazlık, bayağılık onları tepeden tırnağa dek sardı. Dedikoducular,
1,29 kötülük: Bazı metinlerde “fuhuş” diye eklenir.
30 başkalarını çekiştirenler, Tanrı'yı çekemeyenler, herkesi küçümseyenler, büyüklenenler, övünenler, kötülük yapanlar, ana baba sözü dinlemeyenler,
1,30 Tanrı’yı çekemeyenler: “Tanrı’nın düşmanları”, “Tanrı’dan nefret edenler” diye de tercüme edilebilir. Bazı metinlerde “Tanrı tarafından nefret edilenler” diye geçer, ancak bknz. Rom 5,10;Rom 8,7.
31 düşüncesizler, sözünde durmayanlar, sevgi nedir bilmeyenler, sevecenlikten yoksun kişiler bunlardır.
1,31 sevgi nedir bilmeyenler: Bazı metinler “barışmaya yanaşmazlar” diye ekler, bknz. 2Ti 3,3.
32 Bunları yapanlar ölümü hak eder diyen Tanrı kuralını bilmelerine karşın, bunları yalnız yapmakla yetinmezler, üstelik yapanları da onaylarlar.
2
Yahudilere Karşı da Tanrı’nın Öfkesi
1 Bu nedenle, sen, ey başkasını yargılayan insan! Kim olursan ol, özrün yoktur. Çünkü başkasını yargılamaya kalkışmakla kendine karşı yargı yürütmektesin. Çünkü başkasını yargılayan sen, aynı şeyleri yapmaktasın.
2,1-3,22 Pavlus şimdi Yahudilere yönelir. Önce üstü kapalı, a. 1-16, sonra açıkça, Rom 2,17-3,20. Kendilerini diğer insanların yargıcı yapsalar dahi Yahudiler onların aynısını yaptıklarından dolayı diğerleri gibi aynı olaylara maruz kalacaklar, a. 1-5.17-24. Ne Yasa, a. 12-16, ne sünnet, a. 25-29, ne onlara emanet edilen Yazılar, Rom 3,1-8, onları hesap verme yükümlülüklerinden kurtarmaz. Yahudi biri de, putperest biri de Tanrı’nın yargısı altındadır, Rom 2,6-11, her ikisi de günahın altındadır, Rom 3,9-20.
2 Bunları yapanlara karşı Tanrı'nın yargısının gerçeğe uygun olduğunu biliyoruz.
3 Bunları yapanlara karşı yargı yürüten, öte yandan aynısını kendisi yapan insan! Tanrı yargılamasından kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun?
4 Yoksa O'nun iyi yürekliliğinin, katlanışının, sabrının yüceliğini mi küçümsüyorsun? Tanrı'nın iyi yürekliliğinin seni tövbe etmeye yönelttiğini bilmezlikten mi geliyorsun?
5 Katılığın ve tövbe etmeye yanaşmayan yüreğin nedeniyle Tanrı'nın adil yargısının doğrulukla evrene açıklanacağı yargı günü için kendine karşı Öfke biriktiriyorsun sen.
12 Kutsal Yasa'yı bilmeden günah işleyenlerin tümü Yasa göz önüne alınmaksızın mahvolacak. Yasa'yı bilerek günah işleyenlerin tümü de Yasa yoluyla yargılanacak.
14 Yasa'ya sahip olmayan uluslar, Yasa'ya ilişkin gerekleri kendiliklerinden uyguladıklarında, Yasa'ya sahip olmamalarına karşın, kendi kendilerine yasa koymuş olurlar.
2,14 kendi kendilerine yasa koymuş olurlar: Yani onlara verilen bir yasanın yardımı olmadan vicdanlarına göre doğruyu yaparlar, 1Ko 4,4+. Yasa Yahudiler için de bir kurtuluş ilkesi değildir, bir yönlendirme görevi yapar. Her insana verilen vicdanın yasası aynı görevi üstleyebilir.
15 Bu insanlar tutumlarıyla, Yasa'nın buyurduklarının yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler. Vicdanları onlarla birlikte tanıklık eder. Birbiriyle çelişen düşünceleriyse ya onları suçlar, ya da savunur.
16 Tanrı insanların yaşamındaki gizli konuları O Gün İsa Mesih aracılığıyla yargılar. Benim Sevindirici Haber'im işte böyle diyor.
26 Çünkü sünnetsiz olarak Yasa'nın kurallarını uygulayan kişinin sünnetsizliği sünnetlilik sayılmaz mı?
27 Öyleyse, bedence sünnetsiz olan ama Yasa'yı uygulayan kişi, yazılanları bilmene ve sünnetli olmana karşın. Yasa önünde suç işleyen seni yargılayacaktır.
29 Tam tersine, gerçek Yahudi içten Yahudi olan, yüreği sünnet edilmiş olandır. Yasa'da yazılanlara değil, Ruh'a uyandır. Onun övgüsü insanlardan değil, Tanrı’dandır.
1 Öyleyse, Yahudiler'in ne ayrıcalığı var? Ya da sünnetliliğin yararı nedir?
3,1 öyleyse Yahudiler’in ne ayrıcalığı var?: Yahudiler’in sığınacakları son bir yer kaldı: Tanrı’nın vaatleri uyarınca İsrail seçilmiş halktır, buna göre de kurtuluş yolunun dışında kaldığı nasıl öne sürülebilir ki? Burada Pavlus’un ancak özet şeklinde cevapladığı soruya bölüm 9-11’de ayrıntılı bir şekilde karşılık verilecek. İnsanların sadıksızlığı Tanrı’nın vaatlerini ortadan kaldıramaz, bu vaatleri daha da ışınlandırır. Ancak bu günahkârı Tanrı’nın öfkesinden koruyamaz, a. 6, ve günahla bağlantısını koparamaz, a. 8. Buradaki diyalog Pavlus’un sinagoglarda yaptığı tartışmaların bir yankılanması gibidir.
2 Her bakımdan çoktur! Her şeyden önce, Tanrı'nın vaatleri Yahudiler'e emanet edilmiştir.
4 Herkes yalancı olsa bile, Tanrı'nın doğru olduğu bilinmelidir. Kitapta yazılı olduğu gibi: "Öyle ki, sözlerinde doğru çıkasın. Yargılandığında davayı kazanasın."
5 Ama bizim adaletsiz tutumumuz Tanrı adaletini ortaya çıkarıyorsa, buna ne demeli? Öfkeli yargısını uygulayan Tanrı adaletsiz mi davranıyor? (İnsan olarak konuşuyorum.)
3,5 Kanıtlama şekli bir karşılaştırmadır. Bir yandan sadıklık, hakikat (gerçeklik), adalet; öbür yandan sadıksızlık, yalan, adaletsizlik.
8 Öyleyse, "Kötülük yapalım ki, bundan iyilik çıksın" savını mı savunacağız? Bazı kimseler böyle asılsız sözler ettiğimizi ileri sürerek bizi kötülüyorlar. Bunları yayanlar hak ettikleri gibi yargılanacaklar.
3,8 bazı kimseler böyle asılsız sözler ettiğimizi ileri sürerek: Gal 3,22;Rom 5,20’ de tarif edilen düşüncelerin benzerlerinin sapıtılmış bir şekilde yorumlanmasıyla, bknz. Rom 6,1.15.
9 Öyleyse, biz Yahudiler ötekilerden üstün kişiler miyiz? Kesinlikle hayır! Çünkü bütün insanların --Yahudiler'in de, Yunanlılar'ın da-- günah egemenliğinde bulunduğunu daha önce belirledik,
19 Şimdi biliyoruz ki, Kutsal Yasada söylenenler her ağız kapansın ve tüm dünya Tanrı önünde suçlansın diye Yasa altında bulunan kişilere söylenmiştir.
3,19 “Yasa” kelimesi burada tüm EA’i belirtir, bknz. 1Ko 14,34 vs.
20 Çünkü hiçbir insan Yasada sıralananları yerine getirmekle Tanrı katında doğru sayılmayacaktır. Çünkü Yasa kişiyi ancak günahı bilme aşamasına getirir.
3,20 Mez 143’ e göre Tanrı, insanları yaptıklarına göre yargılayacaksa, hiç kimse kurtulamaz. Bu nedenle farklı bir aklanma ilkesine başvurulur: Halkına vermiş olduğu kurtuluş vaatlerine “Tanrı’nın sadıklığı” ya da değişik sözlerle “Tanrı’nın adaleti”. Mesihsel çağ için vaat edilen bu adalet Pavlus’un kararlılıkla açıkladığı gibi Mesih İsa’da belirdi, a. 21. Yüzeysel davranış kuralları olarak Yasa konusunda ise şu önemlidir: Tanrı’nın kurtuluş planında Yasa’nın rolü günahı ortadan kaldırmak değil, fakat onu günahkârların vicdanına göstermektir, bknz. Rom 1,16+;Rom 7,7+.
23 Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı.
3,23 yüceliğinden: Tanrı’nın yüceliği, Kutsal Kitap’ta geçtiği şekilde, Çık 24,16+, insanlara kendisini sürekli ve özellikle Mesihsel çağda daha içten tanıtan Tanrı’nın mevcudiyetidir, bknz. Mez 85,9;Yşa 40,5 vs.
24 Onlar bir karşılık ödemeden Tanrı'nın kayrasından yararlanarak, Mesih İsa'da sağlanan kurtuluşla doğrulukla donatılırlar.
3,24 kayra: İnsansal yönden bu kavram (Yunanca: “haris”) ya bir insanı sevecen kılan özelliği, Haİş 2,47, ya da özgürce, alıcının layık olmadığı halde ona verilen bir armağan için sunulan şükranı belirtir, Haİş 25,3;1Ko 16,3;2Ko 8,6-7.19. Bu son anlam YA’te çoğunluktadır. Özellikle Pavlus “haris” kavramıyla (Yuhanna bunun yerine “agape” (= sevgi) kelimesini kullanır) Tanrı’nın İsa aracılığıyla kurtuluşunu nasıl gerçekleştirdiğini betimler: Ani sevginin bir eseridir ve buna hiç kimsenin hiç bir şekilde bir hak talebi olamaz. İsa’nın dünyaya gelişi, 2Ko 8,9, bknz. Tit 2,11;Yuh 1,14.17, ve ölmesi, bknz. İbr 2,9, kayranın bir eseridir. Baba’nın O’nu bize armağan olarak feda etmesi de tüm tanrısal şefkati barındıran bir armağandır, Rom 8,32;1Ko 2,12, bknz. Ef 1,6d: aklanma, kurtuluş ve Yasa’nın eserlerini gerçekleştirmeye mecbur kalmadan iman aracılığıyla mirasçı olma hakkı, Rom 3,24;Rom 4,4d, bknz. Ef 2,5.8;Tit 3,7;Haİş 15,11. Aynı şekilde dünyanın sonunda Mesih’in tekrar gelişi ve son bulmayan şanı almamız da kayranın bir eseri olacaktır, bknz. 1Pe 1,13;2Se 1,12. Kayradan dolayı İbrahim’e bir vaat verilmişti, Rom 4,16;Gal 3,18, kayra nedeniyle İsrailliler’den bir azınlık seçildi, Rom 11,5d. Kayra, Tanrı’nın bize gösterdiği sevgisi olduğundan son bulmaz, 2Ko 4,15;2Ko 9,8.14, bknz. Ef 1,7;Ef 2,7;1Ti 1,14, ve günahtan üstündür, Rom 5,15.17.20. “Kayra” kavramı o kadar uygun ve anlam zenginliği o kadar geniş ki, Yasa’nın çağından, Rom 6,14;Gal 2,21;Gal 5,4, sonra gelen “Mesihsel çağı”, Rom 5,21, bir bütün olarak da belirtebilir. Bu Mesihsel çağ peygamberlerce duyurulmuş, bknz. 1Pe 1,10, ve artık kurtuluş müjdesi olarak müjdelenir, Kol 1,6;Haİş 14,3;Haİş 20,24.32. Pavlus mektuplarını tüm okuyucuları için “kayra” dileyerek başlatır ve bitirir, 1Se 1,1;1Se 5,28, bknz. 1Pe 1,2;1Pe 5,10.12;2Pe 1,2;2Pe 3,18;2Yuh 3;Va 1,4;Va 22,21. “Tüm kayranın Tanrısı”, bknz. 1Pe 5,10, kayra sayesinde insanları kurtuluşa çağırır, Gal 1,16, bknz. 2Ti 1,9;1Pe 3,7, onları Ruh’un armağanlarıyla donatır, 1Ko 1,4-7, bknz. 2Se 2,16;Haİş 6,8, Pavlus’u putperestlerin habercisi kılar, Rom 1,5;Rom 12,3;Rom 15,15d;1Ko 3,10;Gal 1,15d;Gal 2,9;Flp 1,7, bknz. Ef 3,2.7.8, ve her Hristiyan’a kilisenin hayatında üstlenmesi gereken rolü verir, Rom 12,6;1Ko 12,1+;2Ko 8,1, bknz. Ef 4,7;1Pe 4,10. Mesih için acı çekmek de buna benzer şekilde kayradır, Flp 1,29;1Pe 2,19-20. Meryem Tanrı’da “kayra” buldu, Luk 1,30, bknz. Haİş 7,46. İsa’nın kendisi tüm isimlerin üstündeki ismini kayra olarak armağan aldı, Flp 2,9, bknz. Luk 2,40. İnsanların Tanrı’nın beğenisi kazanmaları öncellikle Tanrı’nın harekete geçmesine, ikinci sırada ise insanın cevabına dayanır: Kayra boşa da teslim alınabilir, 2Ko 6,1, bknz. 1Ko 15,10, kayradan ayrı düşülebilir, Gal 5,4;İbr 12,15, ve bu şekilde kayranın ruhuyla alay edilir, İbr 10,29. Armağan olarak alınan kayra dikkatlice muhafaza edilmeli, Rom 5,2;İbr 12,28;1Pe 5,12, ve akıllıca yönetilmeli, 1Pe 4,10. Kayra içerisinde kalmak yetmez, Haİş 13,43;Haİş 14,26;Haİş 15,40, gelişmesi gerek, 2Pe 3,18, bizi güçlendirmesine, 2Ti 2,1, ve doğru amaçta sağlam durabilmemize yardım etmesi için, İbr 13,9. Bu tanrısal yardım alçakgönüllülere verilir, Yak 4,6;1Pe 5,5. Ümitle “kayranın tahtına” yanaşmamızı sağlayan dua ile kayraya ulaşılır, İbr 4,16. Mesih’in gücü zayıf insanda etkisini gösterir, 2Ko 12,9, bknz. 1Ko 15,10, ve Mesih’in bu kayrası “bedensel bilgelik” üzerine zafer kazanır, 2Ko 1,12. Aynı “haris” kavramı şükran için de kullanılır, Rom 6,17;Rom 7,25;1Ko 10,30;1Ko 15,57;2Ko 2,14;2Ko 8,16;2Ko 9,15;Kol 3,16;1Ti 1,12;2Ti 1,3, (bknz. ayrıca “euharistein” fiili), çünkü Tanrı’ya şükran, kayranın temeli ve gerekli hazırlığıdır. Bütün bu anlamlardan anlaşıldığı gibi “haris” kelimesi, armağanın tamamen özgürce ve armağan olarak verildiğini vurgular. Kayranın gücünü ve özünü anlatmak için Pavlus “pneuma” (“ruh”) kelimesini de kullanır, bknz. Rom 5,5+.
25 Tanrı İsa'yı kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Bu, Tanrı'nın adaletinin gözler önüne serilmesi içindi. Çünkü Tanrı sabrından dolayı daha önce işlenmiş günahlara göz yummuştu.
3,25 Yunanca orjinal metinde kullanılan “hilasterion” kavramının tam tercümesi zordur, “barıştırma (aracı); kefaret” türünden anlamlara gelebilir ve EA’te ahit sandığın kapağı için de kullanılırdı, Çık 25,17+, bknz. İbr 9,5. Büyük Barışma Günün’de, Lev 16,1+, üzerine kan serpilirdi, Lev 16,15. Törende sırf simgesel olarak yerine getirilen “günahtan paklanmayı”, Mesih’in kanı somut bir şekilde gerçekleştirdi, bknz. ayrıca ahitin kanı, Çık 24,8+;Mat 26,28+.
26 Böyle davranmasının nedeni, hem kendi doğruluğunun, hem de İsa'ya iman edeni doğrulukla donattığının kanıtlanması ve adaletinin şimdiki dönemde açıklanması içindir.
27 Öyleyse neyle övünebiliriz? Bu söz konusu bile olamaz! Hangi ilke uyarınca olamaz? Yasada buyrulan işler nedeniyle mi? Hayır, iman ilkesi uyarınca.
3,27 övünebiliriz: Burada kullanılan Yunanca kavram, eserlerini kendi çabalarının sonucu olarak görüp kendisini onlara dayandıran ve kendi güçleriyle doğaüstü hedefine ulaşma iddiasına sahip olan birinin zihniyetini betimler. Bu eleştirilecek bir davranıştır, çünkü doğruluk satın alınamaz, ancak bir armağan olarak teslim alınır. İman eylemi de böyle bir “kendisine yeterli olma” zihniyetini dışlar, çünkü insan, imanda kendi yetersizliğine açıkça beyan eder.
3,27 iman ilkesi: “iman yasası” diye tercüme edilir. Böyle bir Yasa’nın içeriği iman etmektir. Pavlus “taş levhalara” yazılan Yasa’nın karşısına, 2Ko 3,3, içsel, kalbe yazılan Yasa olan, bknz. Yer 31,33, imanı koyar, Rom 1,16+. “Sevgide etkin”, Gal 5,6, ve “Mesih İsa’da yaşam veren Ruh’un Yasası’dır”, Rom 8,2.
28 Çünkü insanın Yasa'nın belirlediği işleri yapmaksızın, yalnızca iman aracılığıyla doğrulukla donatıldığını düşünüyoruz.
29 Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler'in Tanrısı mı? Ulusların da Tanrısı değil mi? Hiç kuşkusuz, ulusların da Tanrısı'dır.
30 Tanrı bir olduğuna göre, sünnetlileri de, sünnetsizleri de imanlarından ötürü doğrulukla donatacaktır.
31 Öyleyse biz iman yoluyla Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Kesinlikle hayır! Tam tersine, Yasa'yı pekiştiriyoruz.
3,31 Yasa’nın kendisine verilen hedefine, yani insanın doğruluğuna ve kutsallığına, Rom 7,7+, ulaşmasını sağlayan tek şey sevgide etkili olan imandır, Gal 5,6.
2 Eğer İbrahim yaptığı işlerden ötürü doğrulukla donatıldıysa, övünmek için bir dayanağı vardır; ama Tanrı'nın önünde övünmek için değil!
4,2 Yahudi gelenekleri İbrahim’in tüm denenmelerinde gösterdiği sadıklığı ve sarsılmazlığını göz önünde bulundurarak onu eylemlerle aklanmanın örneği olarak gösterirdi, Bil 10,5;Sir 44,20d;1Mak 2,52, bknz. ayrıca Yak 2,22+ ve Rom 2,14+. Pavlus ise İbrahim’in dürüstlüğünün ve eylemlerinin asıl ilkesi ve kaynağı olarak imanını öne çıkarır, Yar 12,1+ ve Rom 15,6+, bknz. İbr 11,8d.
3 Çünkü Kutsal Yazı ne diyor? "İbrahim Tanrı'ya iman etti ve bu ona doğruluk sayıldı."
4,3 Ayet, Yunaca dil bilgisi kurallarına uygun olarak değişik şekillerde yorumlanır, en muhtemeli şudur: Tanrı’nın gözünde ve buna göre gerçekte İbrahim’in imanı ve doğruluğu ayrılamayan tek bir olgu oluştururlar.
9 Öyleyse bu mutluluk yalnız sünnetliler için mi, yoksa sünneti olmayanları da kapsar mı? Çünkü İbrahim’in imanı kendisine doğruluk sayıldı diyoruz.
10 Nasıl oldu da bu böyle sayıldı? Sünnet olduktan sonra mı, yoksa sünnetsiz durumdayken mi? Hayır. Sünnet olduktan sonra değil, tam tersine, sünnetsiz durumdayken sayıldı.
11 İbrahim daha sünnetsizken, sünneti imandan doğan doğruluğun bir damgası, bir işareti olarak aldı. Öyle ki, sünnetsiz olmalarına karşın iman edenlerin tümüne ruhsal baba olsun. Böylelikle onlara da doğruluk sayılsın.
4,11 damgası: Buna benzer şekilde aynı “sfragis” (“damga”) kelimesi kısa zaman içerisinde imanın Kutsal Gizem’i olan Hristiyan vaftizi ifade etmek için kullanılmaya başlandı.
12 Bunun yanı sıra sünnetlilere de yalnız sünnetli oldukları için değil, babamız İbrahim'in sünnetsizken taşıdığı imanın izlerinde yürüdükleri için baba oldu.
Mirasçı, Yasa’dan Bağımsızdır
13 İbrahim'e ya da soyuna, dünyanın mirasçıları olma vaadi Kutsal Yasa aracılığıyla değil, imandan doğan doğruluk aracılığıyla sağlandı.
16 Bu nedenle vaat İbrahim'in soyundan olanların tümüne kayra aracılığıyla sağlanması için imana dayanmaktadır. İbrahim'in soyu yalnız Yasa'ya bağlı olanları değil, İbrahim'in imanına bağlı olanları da kapsar. O hepimizin ruhsal babasıdır.
17 Kitapta yazılmış olduğu gibi, "Seni birçok ulusun babası kıldım." İbrahim ölüleri yaşama kavuşturan, var olmayanı var eden Tanrı'nın önünde iman etti.
4,17 var olmayanı var eden: Yaratılış gününde Tanrı “olsun” diyerek. Tanrı’nın ulu gücünü en belirgin şekilde gösteren ve burada geçen bu iki özellik, a. 24’de Mesih’in dirilişine yapılan atıfı hazırlar nitelikteler.
25 İsa bizim suçlarımız için ölüme teslim edildi ve doğruluğumuz için ölümden di-riltildi.
4,25 Gerçekten de “doğruluk”, dirilmiş Mesih’in yaşamına ilk bir paydaşlıktır, Rom 6,4;Rom 8,10, vs. Pavlus İsa’nın ölümünü hiçbir zaman dirilişinden ayırmaz. EA’te Tanrı yargılayarak aklar, Mez 9,8+. YA’te ise “Son Yargı’nın” yargıcı olarak, Rom 2,6, Mesih sayesinde aklar, Rom 3,24, yani doğruluk armağanını sırf imana bakarak, Rom 1,17+, bağışlar, Yasa’nın eylemlerine bakmaz, Rom 3,27+;Rom 7,7+.
1 Bu nedenle, iman sonucu doğrulukla donatılmış olarak, Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'yla barışmış oluyoruz.
5,1-11 İkinci bölümün, 5-11, konusu: aklanmış olan Hristiyan, bknz. 1-4, Tanrı’nın sevgisinde ve Ruh’un armağanında kurtuluşun teminatı bulur. Bu konu, kendisinin tersi de işlendikten sonra, Rom 5,12-7,25, bölüm 8’de tekrardan ele alınacak.
2 İman ederek içinde bulunduğumuz bu kayraya O'nun aracılığıyla girme hakkına kavuştuk. Tanrı'nın yüceliğine erişme umuduyla da övünüyoruz.
5 Bu umut utandırmaz. Çünkü bizlere verilen Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı'nın sevgisi yüreklerimizde dolup taşmaktadır.
5,5 Tanrı’nın sevgisi: Tanrı bizi bu sevgi ile sever. Kutsal Ruh bu sevginin teminatı ve içimizdeki etkin mevcudiyetiyle bu sevginin bir tanığıdır, bknz. Rom 8,15 ve Gal 4,6. Kutsal Ruh’ta Tanrı’ya yöneliriz, bir oğulun babasına yöneldiği gibi. Sevgi karşılıklıdır. Yine Kutsal Ruh’ta kardeşlerimizi de Baba’nın Oğul’u ve bizi sevdiği sevgisinin aynısıyla severiz, bknz. Yuh 17,26.
9 İsa'nın kanı aracılığıyla şimdi doğrulukla donatılmışsak, O'nun aracılığıyla Tanrı'nın gelecek olan öfkeli yargısından kurtuluş bulacağımız çok daha kesindir.
10 Biz düşmanken Oğlu'nun ölümü aracılığıyla Tanrı'yla barıştırdığımıza göre barışmış olarak Mesih'in yaşamı aracılığıyla kurtuluş bulacağımız çok daha kesindir.
11 Hem yalnız bu kadar da değil. Bizi şimdi Tanrı'yla barıştıran Rab’bimiz İsa Mesih aracılığıyla, Tanrı ile de övünüyoruz.
A. Günahtan, Ölümden ve Yasa’dan Özgür Kılınma
Adem ve Mesih İsa
12 Bir tek insan yüzünden günah nasıl dünyaya girdiyse, günah yüzünden de ölüm dünyaya girdi. Böylece bütün insanları ölüm sardı. Çünkü hepsi günah işledi.
5,12-21 Günah insanın içindedir, Rom 7,14-24. Günahın cezası olan ölüm, Adem’in suçu ile dünyaya girdi, Bil 2,24. Pavlus bu düşünceden yola çıkarak ilk suçun sayesinde günahın kendisi insanlığa geldiğinin sonuncuna varır, “ilkel günah öğretisi” de budur. Pavlus bununla “ilk Adem’in” kötülük eseriyle “Son Adem’in” telafi edici onarması arasında paralellik kurar, a. 15-29; 1Ko 15,21d.25: Mesih insanlığı, Tanrı’nın yaratılışını yenilediğinin resmi olan “Yeni Adem” olarak kurtarır, Rom 8,29+;2Ko 5,17+.
5,12 günah yüzünden de ölüm dünyaya girdi: Günah insanı Tanrı’dan uzaklaştırıp ayırır. Bu ayrılık “ölümdür”: Ruhsal ve “ebedi” bir ölümdür. Bedensel ölüm de onun simgesidir, bknz. Bil 1,13+;Bil 2,24;İbr 6,1+.
5,12 çünkü hepsi günah işledi: Anlamı tartışmalıdır. Ya Adem’in günahına paydaş olarak (“Herkes Adem’de günah işledi”), ya da şahsi günahları nedeniyle, bknz. Rom 3,23.
14 Ama ölüm Adem'den Musa'ya dek egemenliğini sürdürmüştür. Yalnız Adem gibi Yasa'ya karşı suç işleyenler üzerinde değil, onun gibi günaha girmeyenler üzerinde de egemenliğini sürdürmüştür. Adem gelişi beklenen kişinin bir simgesidir.
5,14 simgesidir: “figürüdür; resmidir”. Benzerlikler gösteren, fakat kusurlu bir resim, bir “figür”, bknz. 1Ko 10,6+, Böylece a. 12’de başlayan ve a. 13-14’le bölünen karşılaştırma, a. 15’de bir zıtlığa dönüşür.
15 Ne var ki, Tanrı'nın armağanı Adem'in suç işlemesine benzemez. Bir tek kişinin suç işlemesiyle birçoğu öldüyse, Tanrı'nın kayrasının ve armağanının bir tek insanın --İsa Mesih'in-kayrasıyla birçokları yararına bollukla dağıtılacağı çok daha kesindir.
5,15 çokları: Kavram tüm insanları içine alır, bknz. a. 18, ayrıca Mat 20,28+.
16 Tanrı'nın armağanı o tek kişinin günahı gibi değildir. Çünkü bir tek insanın suçu sonucunda varılan yargı mahkûmiyet oldu. Tanrı'nın armağanı ise, bunun tersine, birçok suçtan sonra doğru çıkarılmayı sağladı.
17 Eğer ölüm bir tek kişi ve bu kişinin işlediği suç aracılığıyla egemen olduysa Tanrı'nın engin kayrasını ve doğruluk armağanını alanların da bir tek kişi, İsa Mesih aracılığıyla yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir.
18 Demek ki, bir tek insanın suçluluğu nasıl bütün insanların mahkûmiyetine yol açtıysa, bir tek insanın doğruluğu da bütün insanların yaşam veren doğruluğa kavuşmasına yol açmıştır.
19 Çünkü bir tek insanın söz dinlemezliği nasıl birçoklarını günahlı kıldıysa, bir tek insanın söz dinlemesiyle de birçokları doğru kılınacaktır.
5,19 doğru kılınacaktır: Sırf Son Yargı’da değil (aklanma Pavlus’a göre şimdiden gerçekleşen bir olgudur, bknz. Rom 5,1 vs.), fakat insanların Mesih İsa’da yeniden doğacakları derecede.
4 Babanın görkemli gücüyle Mesih nasıl ölüler arasından dirildiyse, biz de zamanımızı yepyeni bir yaşamda geçirebilelim diye vaftiz yoluyla O'nunla birlikte ölüme gömüldük.
6 Günaha tutsak olan bedenimiz ortadan kalksın ve bundan böyle günaha tutsaklık etmeyelim diye eski insansal benliğimizin O'nunla birlikte çarmıha gerildiğini biliyoruz.
6,7 ölmüş kişi günahtan özgür kılınmıştır: Günahlarının aracını, yani “günahlı bedenini”, a. 6, kaybedip artık bedende (“ette”) olmadığından, Rom 8,9, Hristiyan nihai bir şekilde günahtan kurtulmuş oldu, bknz. 1Pe 4,1. Başka bir yoruma göre ise “bir suçlunun ölümü mahkeme takibini bitirir” hukuk ilkesine uyarınca günahtan özgür kılındı, Rom 7,1.
8 Eğer Mesih'le birlikte öldüysek, O'nunla birlikte yaşayacağımıza imanımız vardır.
10 O'nun ölümü, günaha karşı ilk ve son ölümdü. Şimdi yaşadığı yaşamı ise Tanrı için yaşıyor.
6,10 Günahkar olmamasına rağmen, 2Ko 5,21, Mesih, bize benzeyen bedeniyle, Rom 8,3, günahın alanına dahildi. Ruhsal olduktan sonra, 1Ko 15,45-46, artık sırf Tanrısal alana dahildir, böylece Hristiyan da geçici olarak bedende kalsa bile şimdiden Ruh’tan yaşar.
12 Bundan böyle bedenin tutkularına uymamanız için günah ölümlü bedeninizde egemenlik kurmasın.
6,12 Vaftiz insanın içindeki günahı tahrip etti, ancak bedeni “ölümsüzlükle kuşanmadığı” sürece, 1Ko 15,54, günah kendi egemenliğini sürdürmek için dünyasal isteklerin sedyesi olan bu ölümlü bedeni araç olarak kullanması mümkündür, bknz. Rom 7,14d.
13 Bedeninizin üyelerini kötülük araçları olarak günaha sunmayın! Bunun yerine, ölüler arasından dirilmiş kişiler olarak kendinizi Tanrı'ya adayın. Bedeninizin üyelerini de doğruluk araçları olarak Tanrı'ya sunun.
14 Günah sizlere egemen olamayacaktır. Çünkü Yasa altında değil, kayra altındasınız.
Hristiyan Günahın Köleliğinden Kurtarıldı
15 Öyleyse, Yasa altında olmayıp kayra altında olduğumuz için günah mı işleyelim? Kesinlikle hayır!
16 Bilmiyor musunuz ki, kimin buyruğunu dinlemek amacıyla kendinizi köle olarak sunarsanız, buyruğuna uyduğunuz efendinin kölesi olursunuz; ya ölüme sürükleyen günahın, ya da doğruluğa ulaştıran söz dinlerliğin kölesisiniz.
19 Doğal yapınızın güçsüzlüğü yüzünden, insansal ölçülere göre konuşuyorum: Bir zamanlar bedeninizin üyelerini nasıl iğrençliğe, bir kötülükten bir kötülüğe köle olarak sundunuzsa, şimdi de kutsallık için doğruluğun köleleri olarak sunun.
6,19 kutsallık için: “kutsal kılınmanız için”. Tanrı, kendisine ait olan, Lev 17,1+, ve halkına da aktardığı kutsallığı, Çık 19,6+, Mesih’e iman edenlere de verir, Haİş 9,13+;Kol 1,12+. İç özünü muhafaza edebilmesi için her türlü törensel özelliğini kaybeder: Tanrı’nın Kutsalı olan, Mar 1,24+, Mesih’i, 2Se 3,7+, taklit etmekten ibarettir. Aklanıldığından ve Kutsal Halk’a dahil olmasıyla içinde Kutsal Ruh’u, Rom 5,5+, barındırdığından dolayı “Kutsal” olan kişi, kendisine verilen bu kutsallığı gerçekleştirmeli ve kutsal kılınmasında ilerlemeler göstermeli, a. 22, 1Se 4,3-74;2Se 2,13.
1 Kutsal Yasa'yı tanıyanlara söylüyorum, kardeşlerim: Yasa'nın insan üzerindeki egemenliğinin, insanın yaşam süresiyle kısıtlı olduğunu bilmiyor musunuz?
7,1-6 Pavlus burada düşüncelerinde çoktan mevcut olan bir konuya değinir: Hristiyanların Yasa’dan özgür olmaları, Rom 3,20;Rom 4,15;Rom 5,20;Rom 6,14. Buradan yola çıkarak “Tanrı’nın Planı İçerisinde Yasa’nın Rolü” konusu işlenir, bknz. Rom 7,7+.
7,1 “Hristiyanın özgür kılınması” konusu Pavlus tarafından başka yerlerde “kurtuluş”, Rom 3,24+, ya da kölelerin serbest bırakılmaları resmiyle, Rom 6,1.5+, ifade edildiği gibi sıkça “ölüm sayesinde bir özgür kılınma” olarak geçer. Ölüm geçmiş hayattan ve bu hayatın köleliklerinden özgür kılar, Rom 6,7+;Rom 7,1-3. Hristiyan, iman, Rom 1,16+, ve vaftiz, Rom 6,4+, sayesinde ölmüş ve dirilmiş Mesih’le birleşir, Rom 8,11+, ve günah, Rom 6,2.11, bknz. 1Pe 4,1, Yasa, Rom 7,6;Gal 2,19+, ve dünyanın ilkel öğeleri, bknz. Kol 2,20, için ölmüştür, kayra ve Ruh’un yeni egemenliğinde yaşamak üzere, Rom 8,5-13. Nasıl özgür bırakılan köle yeni efendisine aitse, Rom 6,15+, Mesih’te dirilen Hristiyan da artık kendisi için değil, Mesih ve Tanrı için yaşar, Rom 6,11.13;Rom 14,7d;2Ko 5,15;Gal 2,20.
2 Örneğin evli bir kadın kocası yaşadığı sürece ona yasayla bağlıdır. Ama kocası ölürse, onu kocasına bağlayan yasadan özgür kılınır.
3 Şöyle ki, kocası yaşarken başka bir erkeğe varırsa, zina etmiş sayılır. Oysa kocası ölürse bu yasadan özgürdür; başka bir erkeğe varsa da zina etmiş olmaz.
4 Kardeşlerim! Tıpkı bunun gibi, Ölen Mesih'in bedeni aracılığıyla sizler de Yasa karşısında öldünüz. Artık başkasına --ölüler arasından dirilene-varmakta özgürsünüz. Öyle ki Tanrıya ürün getirenler olalım.
7,4 Hristiyan ölen ve dirilen “Mesih’in bedeni” sayesinde Yasa ve günah için ölmüştür, bknz. Rom 7,1+.
6 Ama şimdi, yazılı yasanın eski yolunda değil, Ruh'un yeni yolunda hizmet sunalım diye tutsağı olduğumuz yasa karşısında ölmüş olduğumuzdan, Kutsal Yasa'dan özgür kılındık.
Yasa’nın Rolü
7 Bundan nasıl bir sonuç çıkaracağız? Kutsal Yasa'nın günah olduğunu mu? Kesinlikle hayır! Ne var ki, Yasa olmadan günahın ne olduğunu bilemezdim. Eğer Yasa, göz dikmeyeceksin dememiş olsaydı, göz dikmenin kötü bir şey olduğunu bilmeyecektim.
7,7 Yasa, Tanrı’nın isteğini açıkladığından özünde iyi ve kutsaldır, Rom 7,12-25;1Ti 1,8, İsrail’in görkemli mirasıdır, Rom 9,4, ancak bknz. Rom 2,14d. Buna rağmen yanılmış gözüküyor: Yahudiler yasalarına rağmen öbür insanlar gibi günakarlar, Rom 2,21-27;Gal 6,13;Ef 2,3. Bununla kalmayıp Yasa’da kendi eylemlerine güvence bulurlar, Rom 2,17-20;Rom 3,27;Rom 4,2.4;Rom 9,31d;Flp 3,9;Ef 2,8, fakat bu güven onları Mesih’in lütufları karşısında kapalı tutar, Gal 6,12;Flp 3,18, bknz. Haİş 15,1;Haİş 18,13;Haİş 21,21. Kısacası Yasa’nın doğruluk ya da adalet verme imkânı yoktur, Gal 3,11.21d;Rom 3,20, bknz. İbr 7,19. Pavlus Yasa’nın bu görülür başarısızlığını, polemik nedeniyle biraz çelişkili olan düşüncelerle Yasa’nın kendi özünden ve Kurtuluş Hikayesindeki rolünden yola çıkarak açıklar. Ruhu aydınlatan, ancak ona içsel gücü veremeyen bir ışık olarak Yasa (Musa’nın Yasası, ancak her türlü yasa ve Adem’e verilen buyruk bile, bknz. a. 9-11), günahtan kaçınmayı sağlayamaz, tam tersine günahı teşvik eder. Günahın kaynağı değildir, ancak bencil tutkuları uyandırarak günahın aracı olur, Rom 7,7d. Aklı eğitmesiyle sucu büyütür, çünkü onu “Yasa’ya karşı gelen” bir eylem haline getirir, Rom 4,15;Rom 5,13. Yasa, kurtuluş aracı olarak ise sırf öfkeli, Rom 4,15, lanetli, Gal 3,10, mahkum edici, 2Ko 3,9, ve ölüm getiren, 2Ko 3,6d, yargısını sunar. Bu nedenle “günahın ve ölümün Yasa’sı” diye de adlandırılabilir, Rom 8,2, bknz. 1Ko 15,56;Rom 7,13. Tanrı bu kusurlu düzeni uygun gördüyse de, zamanı sınırlı bir gözetmen, eğitmen, Gal 3,24, gibidir, insanın günahın farkına varmasını, Rom 3,19d;Rom 5,20;Gal 13,19, ve doruluğunu sırf Tanrı’nın lütfundan beklemesini sağlamak için, Gal 3,22;Rom 11,32. Yasa’nın bu egemenliği geçici olduğundan Yasa, öncesinden İbrahim ve soyuna verilen vaade yer ayırmak üzere geri çekilmeli, Gal 3,6-22;Rom 4. Mesih Yasa’yı sonlandırmış oldu, Ef 2,15, bknz. Rom 10,4, bir günahkârın ölümünü çekerek, Yasa’nın taleplerini tatmin etmekle, Gal 3,13;Rom 8,3;Kol 2,14. Ancak aynı zaman Yasa’yı olumlu içeriğiyle, Rom 3,31;Rom 9,31;Rom 10,4, yerine de getirir, bknz. Mat 3,15;Mat 5,17. Oğulları gözetmenin egemenliğinden kurtarır, Gal 3,25d, O’nunla birlikte Yasa için öldüler, Gal 2,19;Rom 7,4-6, bknz. Kol 2,20. Onları Yasa’nın egemenliğinden fidyeyle kurtardı, Gal 3,13, ve evlatları kıldı, Gal 4,5. Vaadin ruhu ile yeni insana, Ef 2,15+, Yasa’nın emrettiği iyi eylemleri gerçekleştirebilme gücünü verir, Rom 8,4d. Eski Yasa’nın egemenliğinin yerine geçen bu lütuf egemenliği de “Yasa” diye adlandırılabilir, ancak bu tamamen sevgiye, Gal 5,14;Rom 13,8-10, bknz. Yak 2,8;Yuh 13,34, Baba ile Oğul’un sevgisine paydaş olmaya dayanan, Gal 4,6;Rom 5,5+, “İman’ın Yasası”, Rom 3,27, “Mesih’in Yasası”, Gal 6,2, “Ruh’un Yasası’dır”, Rom 8,2.
9 Bir zamanlar Yasa'sız yaşıyordum. Ama buyruk gelince günah canlandı, ben de öldüm.
7,9 bir zamanlar Yasa’sız: Pavlus kendisini Kurtuluş Hikâyesi’nin içerisine koyar ve burada Yasa’nın egemenliğinden önceki insanlıktan bahseder, bknz. Rom 5,13.
12 Bu durumda Yasa'nın kutsal olduğu bir gerçektir. Buyruk da kutsal, doğru ve yararlıdır.
13 Öyleyse gerçekte yararlı olan, bana ölüm mü getirdi? Kesinlikle hayır! Tam tersine, içimde ölümü oluşturan etken günahtı. Böylelikle günahın gerçek niteliği --yararlı olan aracılığıyla içimde ölümü oluşturduğu-- ortaya çıkmalıydı. Buyruğun ışığı altında günahın ne ölçüde günah olduğu açığa çıkmalıydı.
7,13 ölümü oluşturan etken günahtı: Günahın kişileştirilmesi (bknz. Rom 5,12),Yar 3,1’ deki yılanın ve Bil 2,24’ deki şeytanın yerine geçer.
14 Yasa'nın ruhsal olduğunu biliriz. Ne var ki, ben bedenin gereksiz isteklerine bağlıyım. Günaha satılmış bir tutsağım.
7,14-25 Burada işlenen konu, aklanma öncesi günahın egemenliği altındaki insandır. Bölüm 8 ise içinde Kutsal Ruh’u barındıran aklanmış Hristiyan’dan bahseder. Ancak Hristiyan da bu dünyada içsel bir ikileme tecrübe eder, Gal 5,17d.
18 Çünkü içimde, yani bedenimin gereksiz isteklerinde yararlı bir şeyin bulunmadığını biliyorum. İçimde istek varsa da, iyilik yapma gücü yok!
19 İstediğim yararlı işi yapmıyorum; tersine, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
20 İstemediğim işi yapıyorsam, gerçekte onu yapan ben değilim, içimde yaşayan günahtır.
7,20 Pavlus, iyilik için insanın kişisel sorumluluğunu inkâr etmediği gibi, Gal 2,20, kötülük konusunda da insanın sorumluluğunu inkar etmeyi düşünmez.
21 Sonunda şu yasanın geçerli olduğunu görüyorum". Ben iyi işi yapmak isterken kötülük bende duruyor.
7,21 Yasa’nın: Bedensel insanın tecrübesiyle onaylanan bir “yasa”.
22 Çünkü varlığımın derinliklerinde Tanrı'nın yasasını gönülden onaylıyorum.
7,22 “Varlığın derinlikleri” ya da “içsel insan” ile kastedilen, insanın “mantıklı” yanı, “dışsal insan” ise, 2Ko 4,16a, insanın ıstırap çekebilir ve ölümlü bedenidir. Yunan düşünce sisteminden gelen bu konu, Yahudi eskatolojisine dayanan “eski” ve “yeni insan” konusundan ayırt edilmeli, Kol 3,9-10+. Yine de Pavlus bazen “içsel insan” hakkında “yeni insanın” Hristiyan manasıyla konuşabiliyor, 2Ko 4,16b, bknz. Ef 3,16.
23 Yine de, bedenimin üyelerinde bambaşka bir yasa görüyorum. Bu yasa sağduyumun yasasına karşı savaşıyor ve beni bedenimin üyelerinde etkin olan günah yasasına tutsak kılıyor.
25 Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'ya şükürler olsun! Sonuç olarak ben sağduyumla Tanrı'nın yasasına, bedenimin gereksiz istekleriyle ise günah yasasına kölelik ediyorum.
1 Bundan böyle, Mesih İsa'da olanlara mahkûmiyet yoktur.
2 Çünkü Mesih İsa'da yaşam veren Ruh'un yasası, beni günah ve ölüm yasasından özgür kıldı.
8,2 Ölüm ve günahın egemenliğinin karşısına Pavlus Ruh’un yeni egemenliğini koyar, bknz. Rom 3,27+. Ruh kelimesi burada ya Kutsal Ruh (a. 9’da daha belirgin) ya da bu mevcudiyetle yenilen insanın ruhunu ifade eder, bknz. Rom 5,5+ ve Rom 1,9+.
3 Çünkü bedenin gereksiz istekleri yüzünden güçsüz olan Yasanın yapamadığını Tanrı yaptı. Günahlı insan bedeni benzerliğinde ve günaha karşı sunu olarak kendi Oğlu'nu göndererek insan bedeninde günahı yargıladı.
8,3 Musa’nın Yasa’sı dışsal kurallar olarak bir kurtuluş ilkesi değildir, Rom 7,7+. Sadece Mesih, ölümü sayesinde “bedeni; eti” kendi şahsında yok ederek, egemenlik süren günahı yok edebildi.
9 Ama Tanrı'nın Ruhu gerçekten sizlerin içinde bulunuyorsa, bedeninizin gereksiz isteklerine uyarak yaşamıyorsunuz. Tersine, Ruh'a bağlı yaşıyorsunuz. Mesih'in Ruhu'nu taşımayan kişi O'nun sayılamaz.
10 Ama Mesih sizde yaşıyorsa, günahlı olan bedeniniz ölü, doğrulukla donatıldı-ğınızdan ruh da diridir.
8,10 Günah nedeniyle, Rom 5,12+, beden fiziksel ölüme mahkûmdur ve aynı zaman ruhsal ölümün aracıdır. Kutsal Ruh ise yaşam ve diriltme gücüdür, bknz. Rom 8,11+.
11 Mesih İsa’yı ölüler arasından diriltenin Ruhu sizlerde yaşıyorsa, içinizde yaşayan Ruhu aracılığıyla sizin ölümlü bedenlerinize de yaşam sağlayacaktır.
15 Sizleri yeni baştan korkuya sürükleyecek olan kölelik ruhunu almadınız; sizi oğulluğa yükselten Ruh'u aldınız. Bu Ruh'la, "Abba Baba!" diye sesleniriz.
8,15 Abba Baba: Mesih Getsemane bahçesinde aynı şekilde dua etmişti, Mar 14,36+.
17 Eğer Tanrı'nın çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçılarız. Tanrı'nın mirasçıları, Mesih'in de miras ortaklarıyız. Madem Mesih'in çektiği sıkıntıları paylaşıyoruz, O'nunla birlikte yüceltilmemiz de gerekir.
19 Çünkü yaradılış Tanrı oğullarının açıklanışını büyük özlemle bekliyor.
8,19 İnsan için yaratılan maddi dünya onun kaderini paylaşır. İnsanın günahından dolayı lanetlenmiştir, Yar 3,17, ve şu an çöküş ve yara içerisindedir: geçicidir, a. 20, köleliktedir, a. 21. Şanlandırılacak insan bedeni gibi o da kurtuluşun öğesidir, a. 21.23, o da şanın özgürlüğüne paydaş olacak, a. 21. Yunan felsefesi ruhu, kötü olarak algılanan maddiyetten kurtarmayı amaçlıyordu, Hristiyanlık ise maddi dünyanın kendisini kurtarır. Kurtuluşun insanın dışındaki dünyaya genişletilmesi (özellikle de melekler konusunda), Kol 1,20;Ef 1,10;2Pe 3,13;Va 21,1-5’ de de bulunur. Yeni yaratılış hakkında bknz. 2Ko 5,17+.
20 Çünkü yaradılış kendi istemiyle değil, Tanrı'nın istemiyle yozlaşmaya bırakıldı. Ama yine de umut vardır.
8,20 Tanrı’nın istemiyle yozlaşmaya: Harfiyen “onun istemiyle”. “Günahı nedeniyle insan sayesinde” ya da “öç alıcı otoritesiyle Tanrı’nın istemi” ya da “yaratıcı Tanrı’nın istemi” diye yorumlanabilir.
22 Tüm yaradılışın şu ana dek birlikte inlediğini ve doğum sancısı çekercesine birlikte kıvrandığını biliyoruz..
23 Hem yalnız yaradılış değil! Ruh'un ilk ürününe sahip olan bizler de oğulluğa alınmayı ve bedenimizin kurtuluş bulmasını bekleyerek içimizden inliyoruz.
26 Tıpkı bunun gibi, Ruh da biz güçsüzken yardım elini uzatır. Çünkü nasıl dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz. Ama Ruh'un kendisi sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için Tanrı'ya yakarır.
29 Çünkü Tanrı önceden bildiği kişileri, Oğlu'nun benzerliğinde olsunlar diye önceden belirledi. Öyle ki, oğul birçok kardeş arasında ilk doğan olsun.
8,29 İlk yaratılışta Tanrı’nın sureti olan Mesih, Kol 1,15+, bknz. İbr 1,3, bu tanrısal suretin günah nedeniyle söndürülen, Yar 1,26+;Yar 3,22-24+;Rom 5,12+, parlaklığı, yeni bir yaratılış aracılığıyla, 2Ko 5,17+, düşmüş insanlığa yeniden vermek üzere gelmiştir. Mesih bu yeni yaratılışı, Tanrı’nın bir oğlu olmanın resmini insanın içine damgalattırarak gerçekleştirir, Rom 8,29. Bununla yeni insan tekrardan ahlaki kararlar verebilme düzenine yerleştirilir, Kol 3,10, ve günahla kaybetmiş olduğu şana paydaş olma hakkına yeniden kavuşur, Rom 3,23+. Tanrı’nın resmi olan Mesih’in sahip olduğu bu şan, 2Ko 4,4, Hristiyan’ı da giderek daha fazla etkiler, 2Ko 3,18, kendi bedeni göksel insanın resmine göre şana kavuşacağı güne kadar, 1Ko 15,49.
30 Tanrı önceden belirlediklerini çağırdı. Çağırdığı kişileri doğrulukla donattı. Doğrulukla donattıklarını yüceliğe kavuşturdu.
8,30 Tanrı her şeyi seçilmiş olanlar için ön gördüğü yüceliğe doğru yöneltmiştir. Bu yücelik nedeniyle imana çağrıldılar ve vaftizle aklandılar. Şimdiden bu gelecekteki yüceliğe bürünürler.
38 Şuna eminim: Ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek durumlar, ne dünya yetkileri,
8,38-39 “Yönetimler”, “yükseklik”, “derinlik” muhtemelen evrenin gizemli güçlerini betimleyen kavramlardır. Bunlar ataların düşüncelerinde insanların düşmanlarıdır, bknz. Ef 1,21;Ef 3,18.
39 ne yükseklik ne derinlik, ne de kurulu düzende başka bir etken bizleri Rabbimiz Mesih İsa bağlılığında açıklanan Tanrı sevgisinden ayırabilir!
9
. İsrail’in Durumu
İsrail’in Öncülükleri
1 Mesih bağlılığında gerçeği söylüyorum, yalan konuşmuyorum. Kutsal Ruh'un aydınlattığı vicdanım bana tanıklık ediyor:
9,1-11,36 “İman sayesinde aklanma” düşüncesi Pavlus’un İbrahim’in doğruluğunu hatırlatmasına neden olmuştu, Rom 4. Aynı şekilde “Tanrı’nın sevgisi sayesinde Ruh’la verilen kurtuluş” düşüncesi de kurtuluş vaatleri aldığına rağmen sadıksız davranan İsrail’in durumunu işlemesine mecbur kılar, Rom 9-11. Bu bölümde bahsedilen konu, bireylerin şana ya da imana ulaşıp ulaşmaması değildir, İsrail kavminin tarihsel rolüdür.
2 Derin üzüntü içindeyim, yüreğimdeki acı dinmek bilmiyor.
5 Üstelik onlar ataların soyundandır. Beden açısından Mesih de onlardan geldi. O her şeyin üzerinde olan, sonsuz çağlar boyunca yüce olan Tanrı'dır. Amin.
6 Tanrı’nın sözü boşa çıktı demek değildir bu. Çünkü İsrail soyundan gelenlerin tümü İsrailli sayılmaz.
9,6 İsrail soyundan gelenlerin tümü İsrail’li sayılmaz: İsmail’liler ve özellikle Esav’ın soyundan olan Edom’lular, Yar 36,1, İsrail’lilerin en sıkı düşmanlarındandı, Yas 23,7;Mez 137,7+.
17 Kutsal Yazı'da firavuna şöyle deniyor: "Gücümü senin aracılığınla göstermek ve adımı bütün dünyada duyurmak için seni yükselttim."
9,17 EA’te gibi Pavlus, insanın iyi ya da kötü davranışlarını, bknz. Rom 1,24d, öncellikle Tanrı’nın etkisine bağlar. Pavlus için tüm Kutsal Kitap’ta olduğu gibi insanın ahlaki sorumluluğu sorgulanmaz. Tanrısal ve insansal eylemlerin arasındaki bağlantı, insanın sorumluluğu ile tanrısal etkinin nasıl birlikte düşünülebileceği gizemli kalır.
18 Demek oluyor ki, O dilediğine merhamet eder, dilediğinin de yüreğini katılaştırır.
19 Şimdi bana, "Öyleyse niye Tanrı insana kusur buluyor? Tanrı'nın istemine kim karşı koyabilir ki?" diyeceksin.
9,19 İnsanın isyankarlığı Tanrı’nın planına bu şekilde dahil olduğuna göre Tanrı’nın isteğini yerine getirmiyor diye insana suçlamalar yöneltilebilir mi? Pavlus buna benzer bir soruyla önceden de karşılaştı, Rom 3,7;Rom 6,1.15, cevabı da aynıdır: Bu soruya müsaade edilemez. Tanrı, eserinin mutlak efendisidir, O’nu adaletsizlikle suçlamak manasızdır, bknz. Mat 20,15.
21 Üstelik, çömlekçinin kili dilediği gibi kullanmaya hakkı yok mu? Aynı topraktan, biri onurlu bir iş, biri sıradan bir iş için iki çömlek yapamaz mı?
22 Tanrı, öfkesini göstermek, gücünü açıklamak isteyince, öfkeyi hak etmiş olanlara, mahvolmaya hazırlananlara karşı büyük sabır gösterdiyse ne diyelim?
9,22 Anlaşılması zor bu cümle metin çerçevesine göre yorumlanılmalı. Pavlus zamanında Firavun’un taş kafalığı ile şimdiki İsrail’in imansızlığı, Tanrı’nın planına bakıldığında adalete zıt durmadığını söyler. Tanrı Firavun’u yok edebilirdi, İbrani halkını da yok edebilirdi, fakat onun mevcudiyetine sabırla dayanır. Bu şekilde (tövbe etmelerine zaman bırakarak, Rom 2,4) “öfkesini gösterir” (günahların çoğalmasıyla, bknz. 1-3, ki bunlar da tövbeyi hazırlar nitelikteler) ve engelleri, Yahudiler’in büyük bir bölümünün incile karşı düşmanlığını aşarak, bknz. a. 17, “gücünü açıklar”. Böylece putperestlere gösterdiği merhamet planını gerçekleştirir, bknz. Rom 11,11.12.15.30. Yahudiler çoğunlukla kiliseye geçmiş olsaydılar, bu putperestlerin tövbesine engel tescil edebilirdi. Yahudilerin çoğunluğu müjdeyi dinlemeyi red ettiğinden Pavlus putperestlere yönelir, Haİş 13,5+. Bu reddediliş sırf geçicidir ve gelecekteki kabule yöneliktir, Rom 11,13-15.23.31.
26 Kendilerine, 'Siz halkım değilsiniz' denilen yerde --tam bu yerde-- yaşayan Tanrı'nın çocukları diye adlandırılacaklar."
9,26 Sadıksızlıklarına rağmen Tanrı tarafından yeniden çağrılan İsrail kavminin tarihi böylece, herhangi bir hak talebi olmadan, putperest kavimlerin Mesihsel şölene çağrılmalarının resmi olur.
27 Yeşaya da İsrail için şöyle sesleniyor: "İsrailoğulları'nın sayısı Denizin kumu kadar çok olsa da, ancak bir azınlık kurtulacak.
9,27d Verilen metinler hem İsrail’in sadıksızlığını, hem de vaatleri saklayacak bir “kalıntının” tövbesini, bknz. Yşa 4,3+, duyurur. Bununla bölüm 11’i, hazırlarlar.
28 Çünkü Rab yeryüzündeki yargılama işini tez yapıp bitirecek."
29 Yeşaya daha önce şöyle demişti: "Her Şeye Egemen Rab soyumuzu sürdürecek birkaç kişiyi sağ bırakmamış olsaydı, Sodom gibi olur, Gomora'ya benzerdik."
30 Şimdi bu işe ne dememiz gerekir? Doğruluğu aramayan uluslar doğruluğa kavuştular. Bu doğruluğa iman yoluyla ulaştılar.
9,30 bu işe ne dememiz gerekir?: Bu sonlandırıcı soru bir sonraki bölümü konusuna giriştir: İsrail’in sadıksızlığın nedenleri artık Tanrı’da değil, fakat İsrail’in kendisinde aramak, bknz. Rom 9,17+.
32 Acaba neden? Çünkü doğruluğu imana dayanarak değil, başardıkları işlere dayanarak elde etmek istediler. Bunun sonucunda, 'Sürçme Taşı'na takılıp sürçtüler.
33 Kitapta yazılmış olduğu gibi: "İşte Siyon'a bir Sürçme Taşı, bir Tökezleme Kayası koyuyorum. O'na iman eden utandırılmayacaktır."
3 Tanrı'nın insanı doğruluğa kavuşturduğunu bilmeden kendi doğruluklarını kendileri oluşturmaya çalışıyorlar. Çünkü Tanrı'nın insanı doğruluğa kavuşturma ilkesine bağımlı olmadılar.
10,3 Aklanma alınabilinecek bir olgu değildir, Mesih’e iman sayesinde bedava teslim alınan bir lütuftur, bknz. Rom 1,16+;Rom 4,25+;Rom 7,7+.
6 Öte yandan, iman aracılığıyla ulaşılan doğruluk şöyle der: "Yüreğinde göğe, yani Mesih'i yere indirmeye kim çıkacak" ya da
10,6 “Yasa’nın Tekrarı” tüm Yasa’yı sevgi buyruğunda özetler: “Yüreği sünnet olmuş” insan bu sevgiyi gösterir, Rom 2,29;Yas 10,16;Yer 4,4;Yer 9,26. Bu sünnet Tanrı’nın kendisi tarafından gerçekleştirilir, Yas 30,6, ve “yüreğe yazılan Yasa’ya” denktir, Yer 31,33. Böylece “imanın dürüstlüğü” duyurulmuş oldu: “imanın sözü” Kutsal Ruh tarafından içimize konulan ve gerçekleştirilen bir söz olarak, Rom 8,4+, “yürektedir”, a. 8, Yas 30,14; bknz. Rom 3,27+;Rom 8,2+.
7 "Derinliklere, yani Mesih'i ölüler arasından çıkarmaya kim inecek" demeyesin.
10,7 derinliklere: Yas 30,13’ de denizin derinliğidir. Bu ayetleri kullanan Pavlus’ta ise ölüler diyarının derinlikleri ifade eder. Yahudilerin Targum’u da Musa’nın Sina dağından “inişinden” ve Yunus’un derinliklerden “çıkışından” bahseder.
14 Ama iman etmedikleri kişiyi nasıl çağıracaklar? İşitmedikleri kişiye nasıl iman edecekler? Sözü yayan olmazsa nasıl işitecekler?
10,14 Yazılar’a dayanan bu düşünce açıktır: İsrail’in bütünlüğüyle Rab’bin ismini tam olarak çağırmamasının nedeni, onlara sunulan ışığı red etmeleridir.
19 Yeniden soruyorum: İsrail bunu bilmedi mi? Musa önce şöyle diyor: "Ben sizi ulus olmayanla kıskandıracağım. Anlayışsız bir ulusla sizi öfkelendireceğim."
10,19 İsrail’in kıskançlığına bu gönderme Rom 11,11.14’ ü hazırlar.
21 Öte yandan, İsrail için de şöyle diyor: "Söz dinlemeyen, asi bir halka bütün gün ellerimi uzatıp durdum."
10,21 Kullanılan Yşa metninin İbranicesi’nde her iki ayette de (a. 20 ve 21) Yahudi halkından bahsedilir, ancak ilki “Yahve’nin ismini artık çağırmayan” bir İsrail olup putperestlerle aynı durumdadır. Yşa 65,1’ de “halk” yerine bir “ulustan” bahseden Yunanca tercüme ise cümlenin putperestlere atfedilmesini kolaylaştırır.
1 Öyleyse soruyorum: "Tanrı öz halkından yüz mü çevirdi?" Kesinlikle hayır! İbrahim soyundan, Benyamin kuşağından bir İsrailli’yim.
11,1 öyleyse soruyorum: İsrail’i suçlamak için kullanılan aynı sözlerle, Rom 10,18.19, şimdi kurtuluşu duyurulur (aynı şekilde a. 11). Sadıksız halk, Rom 10,21, seçilmiş halk kalacaktır, Rom 11,2. Geçici bir dönem onu temsil eden “kalıntı”, Yşa 4,3+, gelecekteki yenilemenin güvencesidir.
9 Davut da şöyle der: "Sofraları onlara tuzak, kapan, tökez ve ceza olsun.
11,9 Mezmur burada tok olup dürüst olanın acılarını ve susayışını aldırmayanların cezalandırılmasını betimler. Bahsedilen konu kurban yemekleriyse (Targum’a göre), peygamberlik kelime kelime yerine gelir: Yahudileri acı çeken dürüstü kabul etme konusunda engelleyen tam da Yasa’ya duydukları şevk idi.
10 Gözleri görmemek üzere kararsın. Bellerini hep iki büklüm et!"
Gelecekteki Kabul
11 Şimdi soruyorum: "Düşmek için mi yanlış adım attılar?" Kesinlikle hayır! İsrailliler suç işlediği için uluslara kurtuluş geldi. Öyle ki, İsrailliler onlara imrensin.
11,11 Yahudilerin şu anki imansızlığı, hem putperestlerin tövbesi, Rom 9,22;Rom 11,12.19.25.30, hem de kendi tövbeleri için müsaade edilen bir “yanlış adımdır”. Tanrı, kurtulmaları için putperestlerden “kıskançlık” duymalarını sağlayacak, Rom 10,19.
12 Eğer İsrailliler'in suç işlemesi dünyaya zenginlik, ruhsal yenilgisi de uluslara zenginlik getirdiyse, onların bütünlüğü çok daha büyük zenginlik getirecektir!
13 Şimdi siz, uluslara söylüyorum: Mademki, ben uluslara gönderilen bir haberciyim, bunu yüce bir hizmet sayarım.
11,13 uluslara: Yani “uluslardan” gelen Hristiyanlar, putperestlikten dönmüş olanlar. Böylece Pavlus, putperestlerin havarisi olarak bile kendi öz halkının (a. 14, harfiyen: “benim etim”) mensuplarının kurtuluşu için uğraşır.
14 Belki soyumdan olanları imrendirip aralarından bazılarını kurtarırım.
15 Çünkü onların dışlanması dünyanın Tanrı'yla barışmasına yol açtıysa, kabul edilmeleri ölülerin yaşam bulması değil de nedir?
11,15 Farklı şekillerde yorumlanan bir ayet. Putperestlerin tövbesi kurtuluş eserinin ilk dönemi olan dünyanın barıştırılması ile karşılaştırılıyorsa, o zaman İsrail’in barıştırılması o kadar büyük bir olay olacak ki, ancak ikinci dönemle karşılaştırılabilinir: zamanların sonundaki diriliş. Yine de Pavlus, burada dirilişi düşünüyorsa dahi, İsrail’in tövbesinin genel dirilişten hemen önce gerçekleşmesinin gerektiğini öne sürdüğü söylenemez.
11,15 ölülerin yaşam bulması: Bazı metinlerde “ölülerden diriliş” diye tercüme edilir. Ölümden yaşama kavuşturmak Tanrı’nın kuvvetine özgü özel ve muhteşem bir eserdir, bknz. Rom 4,17+,2Ko 1,9. İsrail’in dönüşünün mucizesi de böyle bir eser olacaktır: kaybolmuş oğlun hayata dönüşü, bu sefer bahsedilen büyük oğul olsa da, bknz. Luk 15,24.32.
16 Eğer ilk hamur kutsalsa, tüm hamur kutsaldır. Eğer kök kutsalsa dallar da kutsaldır.
11,16 Burada açıkça belirtilen, a. 11-15 ve a. 25-26’da ise ayrıntılarıyla açıklanan, İsrail’in gelecekteki tövbesi, “kalıntı” fikrinin İsrail’in sadık kalan kısmı tarafından tamamıyla gerçekleştirildiğini kanıtlar. Bu da tüm halkının yeniden kurtulacağına dair kuşku duyulmaz bir işarettir. Sadıksız kısım sadık olanıyla dayanışma içerisinde bağlı kalıp bir şekilde onların kutsallığına paydaştır, aynen bir hamurun sunuları kutsaması gibi, Say 15,19-21.
17 Ama iyi cins zeytin ağacının kimi dalları budandıysa ve sen bir yaban zeytiniyken onların arasına aşılanıp onlarla birlikte ağacın yaşam sağlayan özüne ortak oldunsa,
11,17 sen bir yaban zeytiniyken: Hristiyan olmuş putperest.
18 sakın önceki dallara karşı böbürlenme! Eğer böbürleniyorsan şunu unutma: Kökü destekleyen sen değilsin; tam tersine, kök seni desteklemektedir.
22 Tanrı'nın iyiliğini de, sertliğini de tanı. O, düşenlere karşı sert, sana karşıysa tanrısal iyilikle davranır. Bu iyiliğe bağlı kalman gereğini de unutma; yoksa sen de kesilip atılırsın.
23 Eğer imansızlıkta direnmezlerse, İsrailliler de aşılanacaklar. Çünkü Tanrı'nın gücü onları yeniden aşılamaya yeter.
24 Sen yabanıl zeytin ağacından kesilip doğaya aykırı olarak iyi cins zeytin ağacına aşılandınsa, iyi cins ağaçtan budanan dallar çok daha kolaylıkla kendi ağaçlarına aşılanacaklardır!
Bütün İsrail Kurtulacak
25 Bu nedenle, kardeşlerim, bilgiçlik taslamamanız için sizlere bu sırra ilişkin bilgi vermek isterim. Ulusların tümü Mesih'e bağlanıncaya dek İsrail'e geçici bir süre için yürek katılığı geldi.
26 Böylelikle tüm İsrail kurtulacaktır. Yazılmış olduğu gibi: "Kurtarıcı Siyon'dan gelecek, Yakup'un soyundan tanrısızlığı uzaklaştıracak.
11,26 İsrail’in tamamen pak kılınması EA tarafından Mesih’in gelişinin sonucu olarak duyurulmuştu. Pavlus, bu peygamberliğin putperestlerin tövbesiyle şimdiden gerçekleşmeye başladığını ve Yahudi halkının tövbesiyle tamamlanacağını bir “gizem” olarak öğretir, a. 25.
28 Onlar Sevindirici Haber'i reddettikleri için siz uluslar uğruna Tanrı'ya düşman oldular. Ama Tanrı'nın seçimi açısından atalar sayesinde sevgilidirler.
11,28 “Sevindirici Haber” (“Evangelium”) ve “Tanrı’nın seçimi” kurtuluş hikâyesinin iki büyük aşamasını belirtirler: Mesih’ten sonrası ve öncesi. Yahudiler reddettikleri Mesih’in sonrasındaki dönemde Tanrı’nın düşmanları oldular, Tanrı da putperestlerin tövbesi uğruna buna müsaade etti, Rom 9,22+;Rom 11,11+. Ancak yine de Yahudiler, Tanrı’nın Mesih öncesi dönemde seçilmişliğin tek taşıyıcısı oldukları zaman atalarına göstermiş olduğu sevginin öğesi kalmaya devam ederler.
29 Çünkü Tanrı'nın bağışları ve çağrısı geri alınmaz.
1 Öyleyse, kardeşlerim, Tanrı'nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, beğenilir birer sunu olarak Tanrı'ya sunun. Sunmanız gereken ruhsal hizmet budur.
2 Şimdiki çağın gidişine uymayın. Tersine, anlayışınızın yenilenmesiyle büsbütün değişin. Öyle ki, Tanrı'nın istemini, neyin yararlı, beğenilir, yetkin olduğunu öğrenesiniz.
3 Tanrı'nın bana sağladığı kayra aracılığıyla hepinize söylüyorum: Hiç kimse kendini olduğundan daha büyük saymasın. Bunun yerine, Tanrının size verdiği iman oranında aklınızı kullanarak aklı başında kişiler olun.
12,3 imanın oranında: İman burada Tanrı’nın, cemaatin hayatı ve gelişmesi adına Hristiyan cemaatin üyelerine bağışladığı ruhsal armağanlarının gelişmesi olarak görülmeli.
6 Bize verilen kayra oranında çeşitli ruhsal armağanlarımız vardır. Bunlar gerektiği gibi kullanılsın: Peygamberlik etmek için armağan verildiyse, bunu imanımız oranında yapmalıyız.
7 Başkalarına hizmet etmemiz için armağan verildiyse, hizmet etmeliyiz. Öğretmek içinse, öğretmeliyiz;
8 öğüt vermek içinse, öğüt vermeliyiz. Bağışta bulunan bunu cömertçe yapsın. Yöne-ticilik eden gayretle yönetsin. Merhamet eden bunu sevinçle yerine getirsin.
18 Herkesle barış içinde yaşamak için elinizden geleni yapın.
19 Ey sevgililer, hiçbir zaman öç almayın. Bırakın, Tanrı'nın öfkesi alsın öcünüzü. Çünkü şöyle yazılmıştır; "Rab diyor ki, 'öç benimdir, karşılığını ben vereceğim.'
12,19 Tanrı’nın öfkesi: Günahları cezalandırma yetkisine sahip olan tanrısal öfke.
20 Ama 'düşmanın acıkmışsa doyur, susamışsa su ver. Bunu yapmakla, onun başı üstüne kızgın korlar yığmış olursun.
12,20 Hristiyan, düşmanlarından “öcünü” onlara iyilik ederek alır. Kızgın korların resmi günahkârı pişmanlığa yöneltecek olan suçluluk duygusunu betimler.
1 Herkes başta bulunan yönetime bağımlı olsun. Çünkü Tanrı'dan olmayan yönetim yoktur. Var olanları Tanrı atamıştır.
13,1-7 Pavlus burada dünyasal otoritenin tanrısal kaynaklı olduğunun ilkesini dile getirir. Pavlus bu otoritenin hukuka uygun ve iyilik için kullanıldığını var sayar. Bu nedenle Hristiyan dini sırf ahlaki hayatı değil, Rom 12,1, vatandaşlık hayatını da şekillendirir, Rom 13,1-7. Pastoral mektupları da bu konu hakkında farklı açıklamalarda bulunmazlar, Tit 3,1;1Ti 2,1-2.
2 Bu nedenle, yönetime karşı direnen, Tanrı'nın düzenine karşı direnmiş olur. Direnenler yargıyla karşılaşacaklar.
3 Çünkü iyilik yapanların yöneticilerden korkusu yoktur; kötülük yapanlar korkarlar. Yöneticilerden korkmamak ister misin? Öyleyse iyilik yap, onun övgüsünü ka-zanırsın.
4 Çünkü o senin yararına Tanrı'ya hizmet etmektedir. Ama kötülük yaparsan kork! Çünkü yönetici kılıcı boş yere kuşanmaz. Kötülük yapana gerekli cezayı vermek için Tanrı'ya hizmet eder.
5 Bu nedenle, yalnızca yargılanma korkusundan değil, vicdan bakımından da baştaki yöneticilere bağımlı olmak zorunludur.
6 Vergi ödemenizin nedeni de budur. Çünkü yöneticiler atandıkları işi yerine getirirken, Tanrı'nın görevlileri olarak çalışırlar.
7 Herkes neyi hak ediyorsa verin: Vergi toplayana vergi, gümrük alana gümrük, saygı gösterilmesi gerekene saygı, onur yaraşana onur verin.
9 Çünkü, "Zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, başkasının malına göz dikmeyeceksin." Ve bundan başka her ne buyruk varsa, tümü şu kuralda özetlenmiştir: "Komşunu kendin gibi seveceksin."
13,9 “Komşu” artık Lev’de olduğu gibi aynı halka mensup olan kişi değildir, Mesih’te birleştirilen insanlık ailesinin her uzvudur, Gal 3,28;Mat 25,40.
11 Zamanın önemini bilin. Artık sizin için uykudan uyanma saati gelmiştir. Çünkü şu anda kurtuluşumuz iman ettiğimiz o ilk günkünden daha yakındır.
13,11 zamanın önemini bilin: “Zaman” (“kairos”) kavramı ile Kutsal Kitap’ın “son günler” diye adlandırdığı eskatolojik zaman belirtilmiştir. Mesih’in ölümü ve dirilişiyle başlayıp “mücadele eden kilise” dönemine, kurtuluş zamanına özdeştir, 2Ko 6,2+. Önceki dönemden özlü bir biçimde ayrılır. Bundan sonra “gündüzün oğlu” olan ve kötü çağdan, Gal 1,4, ve karanlık diyarından çıkarılan Hristiyan, Tanrı’nın ve Oğlu’nun hükümranlığına paydaştır, bknz. Kol 1,13, şimdiden göğün vatandaşıdır, Flp 3,20. Tamamıyla yeni olan bu “durum”, ahlaki öğretinin tamamını şekillendirir, bknz. Rom 6,3d.
12 Gece ilerledi, gün yaklaştı. Bu nedenle, karanlığın işlerini üstümüzden atalım, ışığın silahlarını kuşanalım.
13 Zamanımızı içkili, gürültülü eğlence alemleriyle, sarhoşlukla, fuhuşla, soysuzlukla, kavgacılıkla, kıskançlıkla değil, güne yaraşır biçimde saygınlıkla geçirelim.
1 İmanı zayıf olan kişiyi aranıza kabul edin, ama kişisel düşünceleri üzerinde onunla tartışmayın.
14,1 imanı zayıf olan kişiyi: İmanları yeterince aydınlanmış olmayıp bu nedenle emin bir vicdanla hareket etmek üzere yeterince sağlam olmayan Hristiyanlardır, a. 2.5.22. Belli günlerde, a. 5, ya da sürekli olarak, a. 21, et yemekten ve şarap içmekten sakınmaları gerektiğini, a. 2.21, düşünüyorlardı. Bunlar putperest (“Pitagorlular”) ve Yahudi (“Esenliler”, Vaftizçi Yuhanna) dünyasında bilinen törelerdi. 1Ko 8;1Ko 10,14-33’ deki buna benzeyen bir durumda Pavlus aynı davranış kuralı verir: Herkes vicdanı kuşku duymadığı sürece, a. 23, “Rab için” vicdanına göre hareket etmeli, a. 5-6, fakat “güçlülerin” davranışı kardeşlik sevgisi tarafından şekillendirilmiş olmalı, a. 1.15.19-21; Rom 15,1-13.
2 Birinin inancı her tür yiyeceği yemesine izin verir. Öte yandan imanı zayıf birisiyse yalnız sebze yer.
3 Her şeyi yiyen yemeyeni hor görmesin. Her şeyi yemeyen, yiyeni yargılamasın! Çünkü Tanrı onu içten kabul etmiştir.
4 Sen kim oluyorsun ki, başka birinin evinde çalışan kulu yargılıyorsun? Onun başarılı olup olmadığına ancak efendisi karar verir. Kaldı ki, başarılı olacaktır. Çünkü Rab'bin onu başarılı kılmaya gücü vardır.
6 Belirli bir güne saygısı olanın bu saygısı Rab'be dir. Yemek yiyen de Rab'bi yüceltmek için yer. Çünkü Tanrı'ya teşekkür eder. Öte yandan, yemek yemeyen, Rab'bi düşünerek yemek yemez. Bunun için de Tanrı'ya teşekkür eder.
7 İçimizden hiç kimse kendisi için yaşamaz, kendisi için ölmez.
8 Çünkü yaşıyorsak Rab için yaşıyoruz. Ölüyorsak Rab için ölüyoruz. Öyleyse yaşasak da, ölsek de Rabbiniz.
12 Demek ki. her birimiz Tanrı'ya hesap vereceğiz.
13 Bu nedenle, bundan böyle birbirimizi yargılamayı bırakalım. Bunun yerine, bir kardeşin sendelemesine ya da suça sürüklenmesine yol açacak bir şey yapmayın.
14 Rab İsa’ya bağlı biri olarak kesinlikle biliyorum ki, hiçbir şey kendiliğinden dinsel açıdan kirli değildir. Ama bir şeyin kirli olduğuna inanan için o şey kirli olur.
15 Eğer yediğin bir şey yüzünden kardeşin üzüntüye düşmüşse, sevgide yaşamıyorsun demektir. Mesih'in uğruna canını verdiği kardeşine, yiyecek yüzünden yıkım getirme.
14,15 üzüntüye düşmüşse: Skandal duyduğundan ya da kendisinin reddettiği bir şeyin kardeşi tarafından yapıldığını gördüğünden.
16 Yararlı saydığınız davranışınızın sonunda kötülenmesine fırsat vermeyin.
14,16 yararlı saydığınız davranış: Kastedilen büyük olasılıkla Hristiyan özgürlüğüdür, Rom 6,15-19+. Güçlüler düşüncelerini bu özgürlüğe dayandırırlar, ancak onu kendilerince yorumluyorlardı, Rom 3,8+.
17 Çünkü Tanrı'nın Hükümranlığı yiyecek, içecek sorunu değildir. Kutsal Ruh'ta gerçekleşen doğruluk, barış ve sevinçtir.
9 Öyle ki, uluslar Tanrı'yı merhameti için yüceltsin. Yazılmış olduğu gibi: "Bu nedenle, uluslar arasında sana şükür sunacağım, adını ilahilerle öveceğim."
15,9 Tanrı’yı merhameti için yüceltsin: “yüceltirler” diye de geçer. Putperestleri kabul etmekle Mesih Tanrı’yı yücelttir. Dünyasal hayatı boyunca kurtuluş müjdesini İsrail’e ilan etmekle yetinerek, bknz. Mat 15,24, öncellikle Tanrı’nın vaatlerine sadıklığına tanıklık etti ve Tanrı’nın merhametinin tanıkları olma görevini bir anlamda tövbe etmiş putperestlere bıraktı: Onlar da kardeşlerine merhametli davranmalılar, bknz. Rom 12,1+.
13 Umut kaynağı Tanrı sizleri imanınız aracılığıyla her tür sevinç ve esenlikle doldursun. Öyle ki. Kutsal Ruh'un gücüyle umudunuz çoğalsın.
15,13 Mektubun dogmatik öğreti bölümünün ana konularının özetlendiği sonuç cümlesi: aklanmanın kaynağı olan iman ile selamet kaynağı ve Kutsal Ruh’un ürünü olan kurtuluş ümidi.
Mektubun Sonu
Havarinin Görevi
14 Kardeşlerim, sizlerin iyilikle dolu, her tür bilgiyle kuşanmış, birbirinize öğüt verecek güçte olduğunuza kesin inancım vardır.
15 Yine de bazı konulara ilişkin size yazmaya cesaret ettim. Böylece, Tanrı'nın bana verdiği kayrayla bazı anılarınızı tazelemek istedim.
15,15 size yazmaya: Pavlus, kendisi tarafından kurulmayan bir cemaate mektup yönelttiğini tekrar savunur, bknz. Rom 1,5-6.13.
16 Bu kayra aracılığıyla uluslar yararına Mesih İsa'nın görevlisi oldum. Aldığım kutsal görev Tanrının Sevindirici Haberi'ni duyurmaktadır. Öyle ki, uluslar Tanrı'yı hoşnut edecek, Kutsal Ruh aracılığıyla kutsanmış bir sunu olsun.
15,16 kutsal görev: Elçilik görevi, sade Hristiyan yaşamından da fazla, Rom 12,1;Flp 2,17, bir litürjidir, bknz. Rom 1,9+. Bu litürjide elçi, daha doğrusu elçi aracılığıyla Mesih, a. 18, insanları Tanrı’ya sunu olarak sunar.
19 Böylece, belirtiler ve mucizeler yapma gücüyle. Kutsal Ruh'un yetkisiyle Yeruşalim'den İllirya dolaylarına dek, Mesih'in Sevindirici Haberi'ni baştan başa yaydım.
15,19 Yeruşalim’den İllirya dolaylarına dek: O ana kadar Pavlus’un çalıştığı en uç iki bölge. İllirya bunu dahil olup olmadığı yorumlara bağlıdır.
20 Amacım, başka birinin attığı temel üzerine yapı kurmamaktı. Bu nedenle, Mesih'in adının bilinmediği yerlerde Sevindirici Haber'i yaymayı onur saydım:
23 Ama artık bu bölgelerde yapacağım bir iş kalmadığından ve yıllardır size gelmeyi istediğimden,
15,23 bu bölgelerde yapacağım bir iş kalmadığından: Bu, bütün putperestlerin tövbe ettikleri anlamına gelmez. Pavlus’un misyonu temelleri atmaktı, eserini devam ettirme görevini öğrencilerine ve ortaklarına bırakır, 1Ko 3,6.10, bknz. Kol 1,7 vs.
26 Çünkü Makedonya ve Ahaya'daki topluluklar, Yeruşalim'de kutsallar arasındaki yoksullar için yardım toplayarak paydaşlık göstermekten hoşnut oldular.
27 Bundan hoşnut oldular, çünkü onlara karşı gerçekten yükümlülük altındadırlar. Madem uluslar İsrailliler'in ruhsal gerçeklerine paydaş oldular, maddesel konularda da onlara hizmet etmekle yükümlüdürler.
32 Böylece, Tanrı istiyorsa sevinçle size geleyim ve aranızda rahatlığa kavuşayım.
33 Esenlik kaynağı Tanrı hepinizle birlikte olsun. Amin.
16
Öneriler ve Selam
1 Kız kardeşim Fibi'yi sizlere tanıtırım. Kendisi Kenhrea'daki kilisenin hizmet eden bir üyesidir.
16,1 Fibi: Muhtemelen mektubu teslim eden kişi.
2 Onu kutsallara yaraşır bir biçimde Rab bağlılığında kabul edin. Herhangi bir konuda size gereksinmesi olursa karşılayın. Çünkü o bana ve başka birçoklarına yardımcı olmuştur.
4 Onlar benim için kendilerini ölüm tehlikesine attılar. Yalnız ben değil, uluslardan oluşan tüm kiliseler de onlara teşekkür borçludur.
16,4 kendilerini ölüm tehlikesine attılar: Büyük olasılıkla Efes’te, ya Haİş 19,23d’ de anlatılan karışıklıklar sırasında ya da Pavlus’un burada geçirdiği düşünülen tutukluluk döneminde, bknz. a. 7.
5 Onların evinde bir araya gelen kiliseye de selamlarımı iletin. Sevgili arkadaşım Epenetos'a selam edin. Asya eyaletinde Mesih'e iman edenlerin ilkidir.
7 Haberciler arasında tanınmış olan soydaşım ve cezaevi arkadaşlarım Andronikos'la Yunia'ya selamlarımı bildirin. Mesih bağlılığında onlar benden daha öncedir.
16,7 Pavlus o dönemde dahi birden fazla kez tutuklanmıştı bile, bknz. 2Ko 11,23. Andronikos ve Yunia kelimenin geniş anlamıyla haberciler, Rom 1,1+.
17 Kardeşlerim, size yalvarırım: Öğretildiğiniz öğretişe ters düşen, bölücülüğe yol açan ve suça sürükleyen kişilere karşı gözünüzü açın; onlardan sakının.
18 Çünkü bu insanlar Rabbimiz İsa Mesih'e değil, kendi midelerine kulluk ediyorlar. Kulakları okşayan güzel sözlerle saf insanların yüreğini kandırıyorlar.
19 Ama sizin buyruğa uyduğunuzu herkes duydu. Bu nedenle sizin için seviniyorum. Bunun yanı sıra yararlı işlerde bilge, kötü işlerde ise suçsuz olmanızı dilerim.
24 (Rabbimiz İsa Mesih'in kayrası hepinizle olsun. Amin.)
Doksoloji
25 Yaymakta olduğum Sevindirici Haber ve İsa Mesih'le ilgili söz uyarınca sizleri sarsılmaz biçimde desteklemeye gücü yeten Tanrı'ya yücelik olsun. Sonsuz çağlar boyunca saklı tutulup günümüzde açıklanan giz,
16,25-27 Bu övgüde (doksolojide) mektubun anan konuları yankılanır, bknz. Ef 3,20;Yah 1,24-25.
26 peygamberlerin kutsal yazıları ve öncesiz çağlar Tanrısı'nın buyruğu uyarınca şimdi açıklanmış bulunuyor. Öyle ki, tüm uluslar iman buyruğuna uysunlar.
16,27 YA İsrail’in takdis ifadelerini ve doksolojilerini (övgü dualarını) kullanır, Yar 14,19+;Mez 41,13+, ancak Tanrı’yı sıkça “Baba” diye adlandırır ve Mesih İsa’yla bağlantı kurar, Rom 9,5;Rom 11,35-36;1Ko 8,6; bknz. Va 1,6+. Daha geç dönemlerin doksolojilerinde ise üçlü birliğin “üç şahsiyetten” bahsedilir, bknz. 2Ko 13,13+.