1 Tanrı istemi uyarınca Mesih İsa’nın habercisi Pavlus'tan ve Timoteos kardeşten, Tanrı'nın Korintos'taki kilisesine ve onlarla birlikle bütün Ahaya bölgesindeki kutsalların tümüne
2 Babamız Tanrı'dan ve Rab İsa Mesih'ten kayra ve esenlik olsun.
Havarinin Sıkıntısı ve Tesellisi
3 Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babası'na övgüler olsun! Merhamet Babası, teselli Tanrısı'dır O,
1,3 teselli: Peygamberler tarafından Mesihsel Çağın özeliği olarak duyurulmuştu, Yşa 40,1, ve Mesih tarafından getirilecekti, Luk 2,25. Özü, denemelerin son bulması ile selamet ve sevinç döneminin başlamasıyla oluşur, Yşa 40,1d;Mat 5,5. Fakat YA’te yeni dünya, eski dünyanın ortasında mevcuttur bile ve Mesih’le birleşen Hristiyan, acılarının ortasında bile teselli edilir, 2Ko 1,4-7;2Ko 7,4, bknz. Kol 1,24. Bu teselli sırf pasif, durgun bir armağan değildir, aynı zaman kuvvetlendirici, cesaretlendirici ve uyarıcıdır (Yunanca’da bütün bunlar “paraklesis” kelimesiyle ifade edilir). Tek kaynağı Tanrı’dır, 2Ko 1,3.4, Mesih, 2Ko 1,5, ve Kutsal Ruh, Haİş 9,31+, aracılığıyla. Hristiyan, teselliyi başkalarına da iletmeli, 2Ko 1,4.6;1Se 4,18. YA, tesellinin nedeni olarak Hristiyan yaşamın gelişmesini, 2Ko 7,4.6.7, tövbeyi, 2Ko 7,13, Yazıları, Rom 15,4, sıralar. Teselli, ümit kaynağıdır, Rom 15,4.
4 Acılarımızın tümünde bize teselli verir. Öyle ki, Tanrı'nın teselli ettiği bizler, aynı teselliyle acı çeken herkesi teselli edebilelim.
5 Çünkü Mesih'in çektiği acılara nasıl ortak oluyorsak, Mesih aracılığıyla aldığımız teselli de öyle artıyor.
6 Acı çekiyorsak, bu sizin teselli bulmanız ve kurtulmanız içindir. Teselli buluyorsak, bu da sizin teselli bulmanız içindir. Bizim çektiğimiz acılara benzer acılara dayanmak için gerekli gücü veren bir tesellidir bu.
7 Size sarsılmaz umut besliyoruz. Çünkü acılarımıza ortak olduğunuz gibi, tesellimize de ortak olduğunuzu biliyoruz.
1,7 Pavlus 2Ko’da, Mesih, elçi ve Hristiyan’ın yaşadığı gerilimli ve çelişkili olguları sıkça vurgular: ıstırap ve teselli, 2Ko 1,3-7;2Ko 7,4, ölüm ve yaşam, 2Ko 4,10-12;2Ko 6,9, yoksulluk ve zenginlik, 2Ko 6,10;2Ko 8,9, zayıflık ve kuvvet, 2Ko 12,9-10. Paskalya gizemi de tam budur: Günah ve ölümün eski dünyasının ortasında dirilmiş Mesih’in mevcudiyeti, bknz. 1Ko 1-2.
8 Kardeşlerim, Asya bölgesinde çektiğimiz acıdan habersiz kalmanızı istemiyoruz. Gücümüzün üstünde sıkıntıya düştük. Öylesine ki, yaşamaktan umudu kestik.
1,8 acıdan: 2Ko 11,23d’ de sıralanan denemelerden biri.
10 O bizleri böylesi ölümcül bir deneyimden kurtardı; kurtarmaya da devam edecek-tir. O'na umut besliyoruz, bizi yine kurtaracaktır.
11 Sizler de bizim için dua ederek hizmetimize katılın. Öyle ki, birçok kişinin yakarışıyla Tanrı tarafından bize sağlanan ruhsal armağan için birçok kişi yararımıza teşekkür sunsun.
1,11 Teşekkür sunmak Pavlus’da önemli bir yer tutar, bknz. mektuplarının başlangıçlarında mektubunu yönlendirdiği insanların imanı için Tanrı’ya sunduğu şükran, Rom 1,8;1Ko 1,4;1Se 1,2;Flp 1,3;Flm 1,4, bknz. Kol 1,3;2Se 1,3. Boş ifadeler değiller, Galatyalılar’a Mektup’ta eksikliği dikkat çekicidir, Gal 1,1. Mesih’in adına gerçekleşen ve Mesih tarafından Baba’sına yöneltilen şükrana dahil edilen Hristiyanın tüm davranışları şükran ile dolu olmalı, bknz. Kol 3,17;Ef 5,20. Şükran, Hristiyanlar, 1Se 5,18, ve putperestler için bile, Rom 1,21, Tanrı’nın isteğine uygun bir görevdir, çünkü şükran, tam olmazsa dahi, Tanrı’nın lütfuna “karşılık” verir, 1Se 3,9, ve şükran, lütuf dileyen duanın, 2Ko 1,11;2Ko 4,15, ve kardeş sevgisinin, 2Ko 9,11-15, yöneldiği son hedeftir. Şükranın litürjideki, 1Ko 14,16, bknz. Kol 3,16;Ef 5,19d, ve kişisel duadaki, 1Se 5,18;Flp 4,6, önemi de bu nedenlere bağlıdır.
12 Övünç duyduğumuz, vicdanımızın da tanıklık ederek onayladığı şudur: Dünyada, özellikle de sizlerin önünde bedensel bilgelikle değil, Tanrı'nın kayrasıyla, kutsallıkla ve tanrısal içtenlikle davrandık.
13 Size okuyup anlayabileceğinizden başka bir şey yazmadık. Bunları tam olarak anlayacağınızı umarım;
14 Nasıl ki, bir yere kadar bizi de anlamış bulunuyorsunuz. Rabbimiz İsa'nın Günü'nde bizim övüncümüz siz olduğunuz gibi, sizin övüncünüz, de biz olalım.
15 Buna güvenerek, iki yönlü yararınız olsun diye, önce yanınıza gelmeyi tasarladım.
16 Makedonya'ya giderken de, oradan dönerken de size uğrayayım dedim. Öyle ki, beni Yahudiye'ye yolcu edebilesiniz.
1,16 Pavlus, 1Ko 16,5-6’ da planladığı seyahat güzergâhını değiştirmiş oldu.
17 Bunu tasarlarken acaba kararsızlık mı gösteriyordum? Yoksa tasarladıklarımı bencilce mi tasarlıyordum? Bir yandan "evet, evet" derken, öte yandan "hayır, hayır" mı demekteydim?
18 Nasıl Tanrı güvenilirse, bizim size söylediğimiz söz de "evet’le karışık "hayır" değildir.
1,18 Tanrı’nın güvenilirliği ya da sadıklığı özellikle “sağlamlığıdır”. İsrail’in yiğididir, Yas 32,4, tamamıyla güvenceli bir şekilde O’na dayanılabilinir. Bu sağlamlığı, planlarının sürekliliğini, vaatlerine sadıklığını, Mez 89-9.25d, ve YA’te merhamet ve kurtuluş planına sadıklığını, 1Ko 1,9+;1Ko 10,13;1Se 5,24;2Se 3,3, açıklar niteliktedir.
19 Çünkü bizler --ben, Silvanos ve Timoteos-- tarafından aranızda yayılan Tanrı Oğlu Mesih İsa da "evet"le karışık "hayır" değildir. Tam tersine. O "evet"i yerine getirendir.
1,19 Silvanos, Haİş’te Silas diye adlandırılan öğrencidir.
20 Çünkü Tanrı'nın tüm vaatleri O'nda "evet'ini bulmuştur. Bu nedenle Tanrı'nın yüceliği için Mesih aracılığıyla "Amin" deriz.
1,20 Tanrı’nın, vaatlerini olan sadıklığı, 2Ko 1,18+, Mesih İsa’da bollukla açığa çıkar. Hayatının tek anlamı Mesih’i ilan etmek olan Pavlus’un, müjdesini ikiyüzlü bir hayatla yalanlamış olsaydı, bir çelişki oluşacaktı.
1,20 Amin, “bu sağlamdır, güvenilirdir” anlamına gelir. Tanrı’nın Mesih İsa’daki sadıklığına insanın sadıklığının cevabıdır, bknz. Rom 1,25+.
21 Bizleri sizinle birlikte Mesih'te pekiştiren ve mesheden Tanrı'dır.
22 Bize mührünü basan da, güvence olarak yüreklerimize Ruh'u veren de O'dur.
1,22 “Mühür” ve “meshetme” ya tüm imanlılara verilen Ruh armağanıdır (muhtemellen Hristiyanlığa giriş ritlerine atıftır), bknz. Ef 1,13+;Ef 4,30+;1Yuh 2,20+.27+, ya da elçiyi, tanrısal sadıklığın güvenilir habercisi yapan, a. 17-20, Ruh’un özel bir armağanı olarak havarisel hizmetine kutsanmasıdır. Kutsal Üçlü Birliğin ifadesine dikkat çekilir, a. 21-22.
1 Kaldı ki, karar verdim, sizi üzecek başka bir ziyaret yapmayacağım.
2,1 Pavlus’un 2Ko’u yazmadan önce Korintos’a yapmak zorunda kaldığı ziyaretin hoş olmayan duruma atıf.
2 Çünkü sizi üzersem, üzdüğümden başka kim var beni mutlu edecek?
3 Önceki mektubumu bunun için yazdım. Öyle ki, geldiğimde beni sevindirmesi gereken kişilere bakarak üzülmeyeyim. Tümünüze güvenim tamdır. Sevincim hepinizin sevincidir.
4 Önceki mektubumu size derin üzüntüyle, yürek acısıyla, gözyaşı dökerek yazdım. Amacım sizi üzmek değildi. Tam tersine, size beslediğim sevgiyi --aşkın sevgiyi-- bilmenizi sağlamaktı.
5 Her kim üzüntü nedeni olduysa, üzüntüyü bana değil, bir bakıma --sorunu gereğinden çok büyütmeyeyim-hepinize çektirdi.
6 Böyle birine çoğunluk tarafından uygulanan bu ceza yeterlidir.
2,6 Pavlus ya da temsilcisine hakaret etmiş olana verilen ceza.
7 Şimdi ise bunun yerine onu bağışlayıp teselli edin. Böylece aşırı üzüntüye kapılıp çökmesin.
13 Kardeşim Titus'u bulamayınca, ruhum tedirgin oldu. Bu nedenle, onlarla vedalaşıp Makedonya'ya doğru yola çıktım.
2,13 Titus: Belki Pavlus’un müjdelemesi sayesinde putperestlikten dönen bir Hristiyan, Tit 1,4. Pavlus’a ikinci Yeruşalim seyahatinde eşlik eder, Gal 2,1. Korintos’da yaşanan olayları yerinde düzeltmekle Pavlus tarafından görevlendirilen Titus bu zor görevini başarıyla tamamlar, 2Ko 7,5-7. Kısa zaman sonra yardım paraları toplamak için tekrardan Korintos’a gönderilir, 2Ko 8,16.23. Mektupta, bu iki olaya arasında ise havarisel hizmet hakkında bir bölüm bulunur, 2Ko 2,14-7,4.
14 Mesih'te bizi her zaman zafer alayında ilerleten ve O'nun bilgisinin güzel kokusunu aracılığımızla her yerde yayan Tanrı'ya şükürler olsun!
2,14 Zafer kazanıp Roma şehrine görkemle giren ve güzergâhı boyunca kendisi için tütsü yakılan İmparator gibi Tanrı, dirilmiş Mesih’in zaferinde şanını belirtir, bknz. a. 15d. Galip gelen İmparator’un subayları zafer alayına katılırlar, a. 14, mağlup edilenlerin önderleri ise idam edilirdi, a. 16.
16 Mahvolanlar için ölümün öldürücü kokusu, kurtulanlar için yaşamın yaşatıcı kokusuyuz. Böylesi bir görev için kim yeterlidir?
17 Birçokları gibi, Tanrı’nın sözünden kazanç sağlamaya çalışmadık. Tam tersine, Tanrı'nın gönderdiği kişiler olarak Tanrı önünde Mesih bağlılığında temiz yürekle konuşuyoruz.
3
1 Kendimizi yeniden tavsiye etmeye mi başlıyoruz? Ya da bazıları gibi size tavsiye mektupları mı sunalım? Yoksa sizlerden tavsiye mektupları mı isteyelim?
3,1 Diğer vaazçılar cemaatlerden “tavsiye mektupları” alırken, bknz. Haİş 18,27+, Pavlus’a, kendi kendisini övme suçlaması yöneltilir, bknz. 2Ko 5,12. Pavlus ise kendisinin kurduğu, Kutsal Ruh’un eseri ve haberciliğin ürünü olan cemaatlerinin canlı “tavsiyeler” olduğunu ve bununla “tavsiye mektuplarının” gereksiz kılındığını vurgular, eski antlaşmanın harflerini esassız kılan yeni antlaşma gibi, a. 4-17. Bu ayet, bir kelime oyunundan fazlasıdır, özellike Pavlus’un karşıtları Yahudiye’li olduğu göz önünde bulundurulursa, bknz. 2Ko 11,22.
3 Hizmetimiz sonucunda oluşan bir Mesih mektubu olduğunuzu sergilemektesiniz. Kalemle değil, diri Tanrı'nın Ruhu'yla yazılan bu mektup taş levhalara yazılmadı; yüreğin etten levhalarına yazıldı.
3,3 yüreğin etten levhalarına: Hem Sina Dağındaki antlaşmada Yasa’nın taş levhalar üzerinde aktarılmasına, Çık 24,12, hem de Hezekiel’in “taş yürek” ve “etten yürek” sözlerine atıf, Hez 36,26.
6 Yeni Antlaşma'nın hizmetkârları olmamız için Tanrı bizi yeterli kıldı. Bu Antlaşma yazılı yasayla değil, Ruh'la ilgilidir. Çünkü yazılı yasa öldürür, oysa Ruh yaşam verir.
3,6 yazılı yasa öldürür: Harfiyen: “harf öldürür”, bknz. Rom 7,7+. Kastedilen, EA’in yazılı ve yüzeysel Yasa’nın harfi ile YA’in içsel Yasa’nın ruhu arasındaki karşılaştırmadır, tek bir metnin “harfi” ile “ruhu” arasındaki fark değildir.
7 Taşlar üzerine işlenen harf, yani ölüme yol açan hizmet yücelikle geldi. Yok olan bu yücelik Musa'nın yüzünü öylesine parlattı ki, İsrailoğulları onun yüzüne bakamaz oldu.
3,7 İsrailoğulları onun yüzüne bakamaz oldu: bknz. Çık 34,30. Musa’nın yüzünden yansıyan yüceliğin geçiciliği, Pavlus’a göre eski antlaşmanı geçiciliğini gösterir, a. 11.
8 Buna karşın Ruh'un gördüğü hizmetin çok daha yücelikle belireceği açıktır!
9 Çünkü kişiyi suçlu çıkarmaya hizmet eden yasa yücelikle geldiyse, doğruluğa hiz-met edenin yüceliği bundan kat kat üstündür.
10 Gerçekten, daha önce yücelik taşıyan şimdi üstün yüceliğe sahip olanın önünde yüceliğini yitirmiştir.
11 Geçici olan yücelikle geldiyse, kalıcının yüceliği ondan kat kat üstündür.
12 Böylesi bir umudumuz olduğu içindir ki, cesaretle davranmaktayız.
13 Durumumuz yüzüne örtü örten Musa'nın durumu gibi değildir. İsrailoğulları geçici parlaklığın yok olduğunu görmesinler diye Musa yüzünü örttü.
14 Kaldı ki, onların anlayışı körelmiştir. Çünkü bugüne dek Eski Antlaşma okunurken aynı örtü akıllarından kaldırılmamaktadır. Çünkü bu örtü ancak Mesih aracılığıyla ortadan kalkabilir.
17 Rab Ruh'tur. Rab'bin Ruhu'nun bulunduğu yerde özgürlük vardır.
3,17 Rab Ruh’tur: Mektup’ta açıkça vurgulanan Mesih ile Kutsal Ruh’un arasındaki farkı yalanlamadan, 2Ko 1,20-23;2Ko 13,13+, yine de EA ve YA’in kurutuluş eserinde onların özdeşliğini belirten kısa bir ifade. Teoloji aynı çizgide, Tanrı’nın tüm eserleri üç tanrısal şahsın ortak eseri olduğunu söyler. Başka bir yoruma göre ise Pavlus, Rab ifadesiyle Tanrı’yı belirtir ve bununla, Tanrı’nın eserlerinin halen Yasa’nın harfleri sayesinde gerçekleştiği düşünenlerin yanılgısını vurgular, a. 16. Ruh tarafından yöneltilenler artık Yasa’nın boyunduruğu altında değiller ve bu nedenle özgürdürler, Gal 5,8.
18 Hepimiz açılmış yüzle, Rab'bin yüceliğini aynada yansıtarak, bir yücelikten bir yüceliğe geçerek, O'na benzer olmak üzere dönüştürülüyoruz. Ruh olan Rab'bin etkisidir bu.
3,18 yansıtarak: a. 7-15’deki karşılaştırma devam ettirilir. Musa’nın aksine yüzümüz örtülü değildir ve tanrısal yüceliği kalıcı, geçici olmayan bir şekilde yansıtır, bknz. 2Ko 3,13+. Musa’nın özel öncülüğü olan bir belirti, artık herkese verilir.
3,18 O’na benzer olmak üzere dönüştürülüyoruz: Aslında “O’nun kendi resmine dönüştürülüyoruz”. Bknz. Rom 8,29+. Musa’ya son bir fark: Musa’da yüceliğin parıltısı giderek azalıyordu ve onu yansıttığı derecede yok oluyordu, a. 7.13. Hristiyan için tam tersi geçerlidir: Ruh sayesinde giderek daha mükemmel bir şekilde Mesih’te Tanrı’nın resmine dönüştürülür.
2 Utanç verici gizli kapaklı davranışları kaldırıp atmış bulunuyoruz. Ne kurnazlıkla yapıyoruz, ne de Tanrı'nın sözünü çarpıtıyoruz. Tam tersine, gerçeği sergileyerek, Tanrı önünde kendimizi her insanın vicdanına tanıtıyoruz.
4,2 utanç verici gizli kapaklı davranışları kaldırıp atmış bulunuyoruz: Belki incili ilan ederken, müjdenin direnç ya da zulümlere yol açabilecek kısımlarını saklamaya sebep veren cesaret eksikliği, Mar 8,38p;Rom 1,16;2Ti 1,8, bknz. Haİş 20,27.
3 Yaydığımız Sevindirici Haberin üstü örtülüyse de, mahva gidenler için üstü örtülü kalmaktadır.
4 Tanrının görünümü olan Mesih'in yüceliğiyle ilgili Sevindirici Haber'in ışığı onların üzerine doğmasın diye, bu çağın Tanrısı imanı olmayanların anlayışını körleştirdi.
5 Çünkü biz Rab olarak Mesih İsa'yı yayıyoruz, kendi kendimizi değil! Kendimiz de İsa adına sizin hizmetkârlarınızız.
6 Çünkü, "Karanlıkta ışık parlasın!" diyen Tanrı yüreklerimizde parladı. Mesih'in kişiliğinde Tanrı bilgisinin yüceliğini içeren ışıkla bizi aydınlatmak istedi.
4,6 Mesih’in kişiliğinde Tanrı bilgisinin yüceliğini içeren ışıkla bizi aydınlatmak istedi: “Mesih’in yüzünde Tanrı’nın yüceliğini tanıyıp parlaklıkla yansıtmak için” diye de tercüme edilebilir.
1 Bizi bir çadır gibi içinde barındıran bu yersel evimiz yıkılacak olursa. Tanrı'dan sağlanan bir yapımız --elle kurulmamış, göklerde sonu olmayan bir evimiz-- bulunduğunu biliyoruz.
5,1d 2Ko 5,1-10, dışsal insanın yok oluşunun karşısına içsel insanın devamlı yenilemesinin konulduğu 2Ko 4,16-18’ in devamıdır, a. 16, bknz. Rom 7,22. Bu içsel insan burada “yeni insana” özdeştir, Kol 3,10+, ve ilk paydaşlıktır, Kutsal Ruh’un kaparosudur, güvencesidir, 2Ko 5,5, bknz. Rom 8,23. Bu Ruh’un bolluğu dirilişte verilecek, ki bu dirilişte imanlı insan, yeni bir var oluşu simgeleyen, Flp 3,20-21, göksel konutuyla, 2Ko 5,2, yani ruhsal bedenle giyindirilir, bknz. 1Ko 15,44. Bu bolluğa duyulan yanıcı arzu, 2Ko 5,2 ve 2Ko 5,4, Parusya’dan önce gerçekleşen bir ölüm nedeniyle geçici olarak da olsa, ancak bknz. 2Ko 5,8+, bu bolluktan mahrum kalmama, yeni gelişte hayatta olma dileği buradan kaynaklar.
3 Öyle ki, bu konutu kuşandığımızda çıplak kalmayalım.
5,3 Mesih’in şanlı gelişinde hayatta olma koşuluyla. Pavlus, Mesih’in gelişini canlı olarak karşılayanlar arasında olmak ister, çünkü onların bedenleri, ölümden geçmeden dönüştürülecekler. “Dünyaüstü (“pneumatik”) bedeni” bir giysi gibi “dünyasal (“psikik”) bedenin” üzerine giyecekler, 1Ko 15,44.53.54, bknz. 1Ko 15,44+.
4 Çünkü şimdiki çadırda barınan bizler yük altında inleyip duruyoruz; isteğimiz be-denden soyunmak değil, yeni beden kuşanmaktır. Öyle ki, ölümlü olan, yaşam tarafından yutulsun.
6 Bu nedenle, her an güven duyuyoruz ve bedende yaşadığımız sürece Rab'den uzak olduğumuzu biliyoruz.
5,6-8 Burada ve Flp 1,23’ de Pavlus Hristiyan’ın, ölümünden hemen sonra Mesih’le birlikte olacağını düşünür. Zamanların sonundaki diriliş hakkında Kutsal Kitap’ın öğretisiyle ters düşmeden, Rom 2,6+;1Ko 15,44+, bedenden ayrılmış canın mutluluğuna dair bu beklenti, Yunan Felsefesinin etkilerini hissettirir, ki bu etki dönemin Yahudiliğinde de mevcuttu, bknz. Luk 16,22;Luk 23,43;1Pe 3,19+. Bedenden ayrılmış canın durumu hakkında bknz. 2Ko 12,2d,Va 1,10;Va 4,2;Va 17,3;Va 21,10.
11 Rab korkusunun ne olduğunu bildiğimizden, insanları inandırmaya çalışıyoruz. Ama ne olduğumuzu Tanrı bilir. Umarım sizin vicdanınız da bunu biliyordur.
12 Size kendimizi yeniden tavsiye etmeye çalışmıyoruz. Erdemli yürekle değil, yüzeysel görünüşle övünenlere karşı bizlerle övünebilmeniz için size uygun ortamı hazırlıyoruz.
13 Kendimizden geçmişsek, bu Tanrının yüceliği içindir. Aklımız başımızdaysa, bu da sizin yararınızadır.
5,13 Daha erken yaşanan olaylara atıf. Görülen şu ki, Pavlus “birçok gözyaşı altında”, 2Ko 2,4, yazdığı mektupta “kendisinden geçmişti”, fakat bunu Tanrı için yaptı, tanrısal taleplerin vazgeçilmez olduğunu göstermek adına. “Aklı başındaysa” ise, “sizin yararınızadır”, “insanları inandırmak” için kendisini okuyucularının seviyesine indirerek, 2Ko 5,11. Her iki durumda da Mesih’in sevgisinin dürtmesiyle hareket eder, 2Ko 5,14.
14 Mesih'in sevgisi bizi zorluyor. Çünkü şu yargıya varıyoruz: Biri herkesin yerine öldüyse, tümü ölmüştür.
5,14 Mesih herkes için ölmüştür, yani herkesin adına, tüm insanlığı temsil eden baş olarak. Tanrı’nın gözlerinde bu ölümü değerli kılan olgu ise, burada açığa çıkan sevginin itaatidir: tamamıyla feda edilip armağan olarak verilen bir hayatın sunusu, Rom 5,19+;Flp 2,8, bknz. Luk 22,42p;Yuh 15,13;İbr 10,9-10. Vaftiz sayesinde bu ölüme paydaş olan imanlılar, Rom 6,3-6, Mesih’in bu sunusunu kendi hayatlarıyla pekiştirmelidirler, a. 14.15 ve Rom 6,8-11.
16 İşte onun için, bundan böyle hiç kimseyi insansal açıdan tanımıyoruz. Her ne kadar Mesih'i insansal açıdan tanıdıysak da, bundan böyle O'nu da bu açıdan tanımıyoruz.
17 Çünkü her kim Mesih'teyse yeni bir yaratıktır. Eski şeyler geçip gitti, işte her şey yepyeni oldu.
5,17 Mesih aracılığıyla her şeyi yaratan Tanrı, bknz. Yuh 1,3, günah nedeniyle yaratılış düzeninin dışına düşen eserini Mesih’te yeniden yaratıp tekrardan kurdu, Kol 1,15-20+. Bütün evreni etkileyen, Kol 1,19, bknz. 2Pe 3,13;Va 21,1, bu “yeni yaratılışın” merkezi, Gal 6,15, Mesih’te adalet ve kutsallık içerisinde, Ef 2,10;Ef 4,24+;Kol 13,10+, yeni bir hayat için yaratılan “yeni insandır”, Ef 2,15+. Bknz. vaftizin “yeni doğuşu”, Rom 6,4+.
19 Söylenecek söz şudur: Tanrı Mesih'in kişiliğinde insanların suçlarını saymayarak dünyayı kendisiyle barıştırıyordu. Bize de barıştırıcılık sözünü verdi.
20 Bu nedenle Mesih adına elçilik ediyoruz. Tanrı dilediğini bizim aracılığımızla yalvarırcasına belirtiyor. Biz de Mesih adına yalvarıyoruz: Tanrı'yla barışın.
21 Tanrı günah nedir bilmeyeni bizim yerimize günah kıldı. Öyle ki, Mesih'te Tanrı'nın doğruluğu olalım.
5,21 günah kıldı: Tanrı Mesih’i günahkâr insanlıkla dayanışık kıldı, insanları, O’nun itaati ve dürüstlüğüyle dayanışık kılmak için, bknz. 2Ko 5,14+;Rom 5,19+. “Günah” belki “günah sunusu” diye anlaşılmalı (İbranice “hatta’t” kavramı her iki anlamı da taşır, bknz. Lev 4,1-5,13).
4 Tam tersine, Tanrının hizmetkârları olarak kendimizi her bakımdan beğeninize sunuyoruz: Büyük bir dayanma gücünde, acılarda, sıkıntılarda, üzüntülerde,
16 Tanrı'nın Tapınağı yalancı ilahlarla uyuşabilir mi? Çünkü biz diri Tanrı'nın Tapınağıyız.Tanrı'nın dediği gibi: 'Aralarında yaşayacak, aralarında yürüyeceğim.
18 'Murdara dokunmayın, ben de sizi kabul edeceğim. Size Baba olacağım, siz de bana oğullar, kızlar olacaksınız.' Böyle buyuruyor Her Şeye Gücü Yeten Rab."
1 Bu vaatler bizlerle ilgili olduğu içindir ki, sevgili arkadaşlar, kendimizi bedeni ve ruhu kirleten her şeyden arıtalım; Tanrı korkusuyla kutsallığı yetkinliğe eriştirelim.
5 Makedonya'ya vardığımızda bedenimiz rahatlık nedir bilmedi. Tam tersine, dışarıdaki çatışmalar, yüreğimizdeki korkular nedeniyle her yönden acı çekiyorduk.
7,5 bedenimiz: Harfiyen “etimiz”, yani Pavlus’un kendisi, zayıflığıyla, bknz. Rom 7,5+.
7 Yalnız onun gelmesiyle değil, sizde bulduğu teselliyle de teselli bulduk. Bizi özle-diğinizi, yas tutup dövündüğünüzü, bana ilişkin çabanızı bildirdiğinde sevincim kat kat arttı.
8 Bu nedenle, mektubumla sizi üzdüysem de, pişmanlık duymuyorum. Gerçi o mektubun bir süre için sizi üzdüğünü görerek pişmanlık duymadım değil.
9 Ama şimdi sevinçliyim; üzüldüğünüz için değil, üzüntünüz tövbe etmenizi sağladığı için. Çünkü Tanrı'nın özlediği ölçüde üzüldünüz. Öyle ki, bizden ötürü hiçbir zarara uğramadınız.
10 Çünkü Tanrı'nın özlediği ölçüde üzülmek tövbe etmeyi sağlar. Bu da pişmanlığa yol açmayan kurtuluşa yöneltir. Oysa dünyasal üzüntü ölüme yol açar.
11 Bakınız, Tanrı'nın özlediği ölçüde üzülmek sizde nasıl etkin bir içtenlik oluşturdu! Kendinizi arıtmak için nasıl canla başla çabaladınız, nasıl öfkelendiniz, nasıl korktunuz, nasıl özlem duydunuz, nasıl gerçek isteğiyle doldunuz, nasıl adaletin hakkını aradınız! Bu konuda her bakımdan suçsuzluğunuzu kanıtladınız.
12 Size yazdıysam, bunu haksızlık edeni de, haksızlığa uğrayanı da göz önünde tutarak yapmadım. Tanrı önünde bizim için gösterdiğiniz çabanın size açıklanması için böyle davrandım.
7,12 haksızlığa uğrayanı: Muhtemelen Pavlus’un bir temsilcisi.
13 Tescilimizin nedeni budur. Tesellimizin yanı sıra, Titus'un sevinci bizi daha da çok sevindirdi. Çünkü hepiniz onun ruhunu dinlendirdiniz.
14 Bu konuda ona sizlerle övündüğüm için utanç duymadım. Size söylediğimiz her şey nasıl doğruysa, Titus'a övünmemiz de doğrulandı.
6 Öyle ki, Titus'u öğütlememiz gerekti. Aranızda başladığı bağış hizmetini, sizi bu bağışta bulunmaya isteklendirerek tamamlasın.
7 Her bakımdan --imanda, konuşmada, bilgide, her tür çabada ve bize beslediğiniz sevgide-- gelişmektesiniz. Bunların yanı sıra, bağış konusunda da gelişin.
8 Bunu size buyruk vereyim diye söylemiyorum. Başkalarının çabası aracılığıyla sevginizin içtenliğini sınamak için söylüyorum.
9 Çünkü Rabbimiz İsa Mesih'in kayrasını biliyorsunuz. O zenginken sizin yararınıza yoksul oldu. Öyle ki, O'nun yoksulluğuyla siz zengin olasınız.
8,9 Mesih dünyadayken yüceliğinden ve tanrısal haklarından gönüllü olarak vazgeçti. Bizleri bu haklarla zenginleştirmek üzere ıstıraplarımızı ve ölümümüzü paylaşmak istedi, bknz. Flp 2,7+. Konu Flp 2,6-11’ dekiyle aynı olsa da burada merkezde olan Mesih’in kurtuluş eseriyken, Flp 2’ de ise Baba tarafından son şanlandırılışıdır. Pavlus’un ahlak öğretisinin önemli bir özelliği olan, Hristiyan davranışların Mesih’in örneğiyle teşvik edilmesine dikkat çekilir, Rom 14,8;Ef 5,1;Ef 5,25;Flp 2,5, bknz. 2Se 3,7+.
10 Bu konuda size yararlı olanı öğütlüyorum. Bir yıl önce yalnız yapmayı değil, zamanından önce bitirmeyi istediğiniz işi
11 şimdi sonuçlandırın. Böylece içtenlikle yapmayı istediğiniz işi olanağınız oranında sona erdirin.
12 Çünkü kişi içtenlikle vermeye hazırsa, olanakları dışında değil, olanakları içinde yardım etmesi uygundur.
13 Başkalarını rahat bırakıp size rahatsızlık vermeye çalışmıyorum. Tam tersine, eşitlik gözetiliyor.
14 Şimdi sizdeki bolluk onların eksiğini karşılamalı. Öyle ki, onların bolluğu da sizin eksiğinizi karşılasın. Böylelikle eşitlik sağlanmış olsun.
8,14 Pavlus Korintoslular’dan sırf fazlalıklarını ister, Makedonya Hristiyanları ise “yoksulluklarının ağırlığında” ve “güçlerinin çok üstünde” bağış vermişlerdi, a. 2-3, bknz. Mar 12,41-44p. Pavlus, Korintoslular’ın önüne Mesih’in örneğini sermekle, a. 9, dolaylı yoldan Makedonyalı kardeşlerin cömertliğini taklit etmelerini ister.
8,14 onların bolluğu: Ya durumların değişmiş olacağı bir gelecekte maddi mallarıyla, ya da (daha muhtemelen) şimdiden ruhsal armağanlarıyla, bknz. 2Ko 9,14;Rom 15,27.
17 Çünkü Titus yalnız öğüdümüzü dinlemekle kalmadı, çabasını daha da ileri götürerek kendi isteğiyle yanınıza gelmek için yanımızdan ayrıldı.
18 Sevindirici Habere ilişkin yararlı tutumuyla tüm kiliselerce övünç kazanan bir kardeşi de kendisiyle birlikte gönderiyoruz.
8,18 kardeşi: tanımadığımız bu kardeş eski geleneklere göre Luka’dır.
19 Yalnız bu kadar da değil! Yürüttüğümüz bu bağış hizmetinde, bu kardeş kiliselerce bize yol arkadaşı olarak atanmıştır. Öyle ki. Rab yüceltilsin, bizim de içtenliğimiz açıklansın.
20 Tarafımızdan yönetilen bu büyük bağış yüzünden kimsenin bizi eleştirmemesi için önlem alıyoruz.
21 Çünkü yalnız Rab'bin gözünde değil, insanların gözünde de erdemli olanı düşün-mekteyiz.
22 Bu iki kişiyle birlikte bir kardeşimizi daha gönderiyoruz. Onu defalarca denedik, pek çok konuda çaba harcadığını biliyoruz. Size çok güvendiğinden, bu kez çabası daha da arttı.
23 Titus'a gelince, ruhsal paydaşım ve size olan hizmetimde iş ortağımdır. Öbür iki kardeşimiz ise kiliselerin habercileri, Mesih'in onurudurlar.
8,23 habercileri: Yunanca “apostolos” (“elçi; gönderilen”), bknz. Rom 1,1+. Mesih’in onurudurlar (harfiyen: “şanıdırlar”), çünkü Hristiyanlarda Mesih’in zihniyetine benzeyen zihniyetler uyandıracak eylemleriyle, a. 9, bu şanı yansıtırlar, a. 19.
24 Bu nedenle, kiliselerin önünde kendilerine sevginizi ve sizinle duyduğumuz övüncü kanıtlayın.
9
1 Size kutsallara sunulan bu hizmete ilişkin yazmam gereksizdir.
9,1 gereksizdir: Buna rağmen Pavlus, önceki bölümde bu konuyu ayrıntılarıyla ele almıştı. Belki bölüm 9, Ahaya cemaatlerine yazdığı kısa bir mektuptu ve Korintos cemaatine verdiği aynı buyrukların sonuna eklendi.
2 Çünkü içtenliğinizi biliyorum. Bununla Makedonyalılara övünüyor, "Ahaya bölgesi bir yıldır bu işe hazırdır" diyorum. Çabanız onların çoğunu gayrete getirdi.
3 Kardeşleri göndermemin nedeni, size ilişkin övüncümüzün bu konuda boşa çıkmaması içindir. Öyle ki, daha önce kendilerine bildirdiğim gibi, hazır bulunasınız.
4 Makedonyalılar benimle birlikte gelip sizi hazırlıksız bulurlarsa, siz bir yana, size olan bu güvenimiz yüzünden biz de utançtan yerin dibine geçmeyelim.
5 Bu nedenle, önce yanınıza gelmelerini ve önceden söz verdiğiniz bu bağışı size anımsatmalarını bu üç kardeşimize öğütlemeyi gerekli gördüm. Öyle ki, bu bağış cimrilikle değil, gönülden kopan bir sunu olarak hazırlansın.
Tanrı Gönülden Vereni Sever
6 Olay şudur: Az eken az biçer, bol eken bol biçer.
13 Bu hizmetin onaylanmasıyla, Mesih'in Sevindirici Haberi'ne bağımlılığınızı belgeleyerek ruhsal tanıklıkta bulunuyorsunuz. Bunun yanı sıra, kendilerine ve herkese cömertçe paydaşlık ediyorsunuz. Böylece Tanrı yüceltiliyor.
14 Sizin için dua ediyorlar ve Tanrı'nın üzerinizdeki üstün kayrası nedeniyle sizi özlüyorlar.
9,14 Cemaatin bazı üyeleri, Pavlus’a sıkıntı vermişse dahi, Gal 2,4d, Pavlus 1Ko 13,5’ de göstermiş olduğu sevgi zihniyetine uyar. Bağış toplamakla bu düşmanlıkları ortadan kaldırmaya çalışır: putperest uyruklu cemaatlerin Yeruşalim’deki ilk cemaatiyle olan dayanışması, bu cemaatlerin arasındaki karşılıklı bağı ortaya çıkarır, çünkü Yeruşalim cemaati, onlara ruhsal iyiliklerini armağan etmişti, Rom 15,27.
1 Ben Pavlus,Mesih'in yumuşak huyluluğu ve iyi yürekliliğiyle size yalvarıyorum: Ben ki, yüz yüze geldiğimizde alçakgönüllü, ama sizden uzaktayken cesurmuşum!
2 yanınıza geldiğimde bazılarına karşı duyduğum büyük güvenden kaynaklanan cesareti göstermek zorunda kalmamayı dilerim! Bunlar bizim dünyasal bir tutumla davrandığımızı düşünenlerdir.
6 Buyruğa uyduğunuz zaman, her türlü buyruğa uymazlığa karşı gerekli cezayı vermeye hazırız.
7 Gözünüzün önündekine bakıyorsunuz. Her kim Mesih'e ait olduğuna güveniyorsa, bunu yeni baştan düşünsün." O nasıl Mesih'e aitse, biz de Mesih'e aitiz.
10,7 Mesih’e ait olduğuna güveniyorsa: Ya 1Ko 1,12+’ nın “Mesih yanlıları”, ya da sırf kendilerinin Mesih’e sadık olduklarını öne süren bazı imanlılar.
8 Yetkimizle övünmekte biraz ileri gitsem bile, bundan utanç duymuyorum. Sizi yıkalım diye değil, size karşı yapıcı olalım diye Rab'bin bize verdiği yetkidir bu.
9 Beni mektuplarla size korku saçan biri gibi görmenizi istemem.
10 Çünkü beni eleştirenlerin ne dediğini biliyorum: "Gerçi mektupları anlamlı ve güçlü, ama beden yapısı cılız, konuşma yeteneği ise hiç yok!"
11 Böyle söyleyenler mektuplarla uzaktan ne diyorsak, geldiğimizde de aynı biçimde davranacağımızı bilsinler.
Kendisini Övme Suçlamasına Karşılık
12 Biz bizi, kendilerini değerli diye tanıtan bazılarıyla bir saymak ya da karşılaştırmak cesaretini göstermiyoruz. Onlar aralarında kendilerini ölçüp birbirleriyle kıyaslarken akılsızlık ediyorlar.
10,12-14 Anlatılmak istenen şudur: Karşıtlarımın övünebilecekleri tek ünvanları var: kendilerine verdikleri değer, a. 12. Ben ise, Tanrı’nın bana vermiş olduğu Korintos cemaatini kurma görevini yerine getirmekle övünebilirim, a. 13-14.
13 Ama biz ölçüsüzce övünmeyeceğiz. Tam tersine, Tanrı'nın bize verdiği ölçü uyarınca, bu çalışma alanının ölçüsü içinde kalacağız. Böylelikle sizlere dek ulaşmış bulunuyoruz.
4 Çünkü rasgele biri çıkıp yaydığımızdan başka bir İsa'yı yaydığında, sunduğumuz-dan başka bir ruhu alarak ya da başka bir haberi kabul ederek buna seve seve katlanıyorsunuz.
11,4 başka bir İsa: Yani özüyle dünyasal açıdan anlatılan bir İsa, bknz. 2Ko 5,16+. Bu anlatımlar, yeni dünyanın başı olan dirilmiş Rab’be fazla önem vermezler, 2Ko 5,17+. Durum henüz Gal 1,6-9’ daki kadar ciddi olmazsa dahi o duruma düşme tehlikesi mevcuttur.
5 Bu sözde üstün habercilerden hiçbir bakımdan geri kalmadığımı sanıyorum.
11,5 üstün habercilerden: Kavram 2Ko 12,11’ de tekrar geçer. “Yalancı habercilerdir”, 2Ko 11,13. Kastedilenler kesinlikle On İkiler değildir, Pavlus onların otoritesini kabul etmekte, Gal 1,18;Gal 2,9. Fakat haberciler grubu On İkiler’den çok daha kapsamlıdır, bknz. 1Ko 15,7+, ve belki aralarında başka “Yahudalar” da bulunuyordu. Kastedilenler belki de “haberci” ünvanını haksızca kullanan kişilerdi.
6 Söz söyleme yeteneğim eksik olabilir, ama bilgi açısından eksik bir yönüm yok. Her bakımdan, her alanda bunu size açıkladık.
9 Aranızdayken gereksinim içinde olduğum halde kimseye yük olmadım. Çünkü gereksinimimi Makedonya'dan gelen kardeşler karşıladılar. Her konuda size yük olmamaya çalıştım, bundan sonra da çalışacağım.
10 İçimdeki Mesih gerçeği adına konuşuyorum: Ahaya bölgelerinde bu övüncümü kimse susturamaz.
11 Bu sizi sevmediğim anlamına mı gelir? Tanrı bilir ki seviyorum.
12 Övündükleri konularda bizimle eşit bir düzeyde olmak isteyenlere bu olanağı tanımamak için yapmakta olduğumu yapmayı sürdüreceğim.
11,12 Pavlus’un kendi şahsi menfaatlerine bakmaması haberci olma misyonunun bir belirtisidir, düşmanları bu belirtiyi hiçbir zaman veremeyecekler.
13 Bunlar yalancı haberciler, düzenbaz işçilerdir. Mesih'in habercilerinin görünüşüne bürünenlerdir.
14 Buna şaşmamalı! Şeytan da ışık meleğinin görünümüne bürünür.
15 Bu nedenle, şeytana hizmet edenlerin de doğruluğa hizmet edenlerin görünüşüne bürünmelerinde şaşılacak bir şey yok! Onların sonu yaptıkları işlere göre olacak.
Pavlus’un “Akılsız Olarak Konuşması”
16 Sözümü yineliyorum. Kimse beni akılsız yerine koymasın. Koysa bile, beni akılsız kabul edip azıcık da övünmeme olanak tanıyın.
11,16 sözümü yineliyorum: Hiç söylememişti, ancak bknz. 2Ko 11,1. Bu, Pavlus’un, bu tutkulu mektuplarında biçimsel doğruluğa önem vermediğinin göstergesidir. Aslında “akılsızlık” olmayan, 2Ko 11,16;2Ko 12,6, “akılsızlığı”, 2Ko 11,1.17.19.21.23;2Ko 12,11, kendisini bu dünyanın manasında “ete göre” övünmesidir, 2Ko 11,18, yani uyruğuyla, 2Ko 11,22, eylemleriyle ve ıstıraplarıyla, 2Ko 11,23-26, esinlenmeleriyle, 2Ko 12,1-5, övünmektir. Ancak mantık dışı, akılsız olmadan da bunu yapabilir, çünkü gerçektir, 2Ko 12,6. Bunu, karşıtlarıyla onların seviyelerinde yarışa girmek adına yapar, 2Ko 11,21-23, kendisini inkar edenleri etkisizleştirmek üzere, 2Ko 11,5-12;2Ko 12,11-15. Ancak bunu isteksiz yapar, 2Ko 12,11. Pavlus, övünebileceği gerçek ünvanı zayıflığında bulur, 2Ko 11,30;2Ko 12,5.9, çünkü Mesih’in gücünü en iyi şekilde ortaya çıkaran olgu bu zayıflıktır, 2Ko 12,9, ki haberci aracılığıyla etkisini gösteren olağanüstü kuvvetin kendisinden değil, fakat Tanrı’dan geldiğini açıkça gösterir, 2Ko 4,7+.
17 Şu dediklerimi Rab'bin diyeceği biçimde söylemiyorum: övünmenin verdiği gü-venle konuşan bir akılsız olarak söylüyorum.
18 Mademki birçokları dünyasal değerlerle övünüyor, ben de övüneceğim.
19 Çünkü öyle akıllısınız ki, akılsızlara seve seve katlanırsınız.
20 Biri sizi köle durumuna mı sokuyor, sizden yararlanıyor mu, sizi sömürüyor mu, size gösteriş mi yapıyor, yüzünüze tokat mı atıyor? Ona katlanıyorsunuz!
21 Utanarak söylüyorum ki, bunları yapamayacak kadar güçsüzüz. Ama herhangi bir konuda biri övünmeye kalkarsa --akılsız biri gibi konuşuyorum-- ben de övünmeye kalkıyorum:
23 Mesih'e hizmet mi ediyorlar? Çılgın biri gibi konuşuyorum: Ben en öndeyim. Emekle tümünden ilerideyim. Cezaevine girmekte en ön sıradayım. Sayılamayacak kadar çok dayak yedim. Kaç kez ölümle yüz yüze geldim!
26 Kaç kez yolculuğa çıktım; ırmakların, hırsızların yol açtığı tehlikelerle karşılaştım. Halkımdan, uluslardan gelen tehlikeler, kentte tehlike, ıssız yerde tehlike, denizde tehlike, sahte kardeşler arasında tehlike yaşadım.
27 Çabalara girdim, dertler çektim. Kaç kez uykusuz, aç, susuz kaldım! Kaç kez yoksulluk çektim, soğuğa katlandım, çıplak kaldım.
33 Bir sepetle pencerenin eşiğinden çıkarılıp kale duvarından aşağı indirilerek onun elinden kaçtım.
12
1 Evet, övünmem gerekiyor. Ne var ki, bunun bir yararı olmaz. Ama Rab'den gelen görümler ve vahiylere değinmek isterim:
2 Mesih bağlılığında birini tanıyorum. Bu adam --bedende miydi, bedenden ayrılmış durumda mıydı bilmiyorum, Tanrı bilir-- bundan on dört yıl önce yerden alınıp göğün üçüncü katına çıkarıldı.
12,2 göğün üçüncü katına: Yani en yüksek göğe kadar.
3 Biliyorum ki, bu adam --bedende mi, beden dışında mı bilmiyorum, Tanrı bilir-
4 yerden alınıp cennete götürüldü ve hiç söylenmemesi, insanın konuşmaması gereken sözler işitti.
5 İşte bu adamın hesabına övüneceğim. Kendi hesabıma övünmeyeceğim. Yalnızca zayıflıklarıma değineceğim.
6 Bununla birlikte, övünmek isteseydim, akılsız olmayacaktım. Çünkü gerçeği söyleyecektim. Ama kimse beni gördüğünden, ya da ağzımdan duyduğundan üstün biri saymasın diye övünmekten kaçınıyorum.
7 Üstün vahiyler yüzünden gereksiz gurura kapılmayayım diye, bedenimde diken gibi batan bir dert verildi bana: Şeytanın beni yumruklamaya atadığı bir ulak. Öyle ki, gereksiz gurura kapılmayayım.
12,7 bedenimde diken gibi batan bir dert: Aslında “bedenime (“etime”) bir diken verildi”. Belki ağır ve ani krizlerin görüldüğü bir hastalık; belki de “ete” göre kardeşleri olan İsrail’in Hristiyan imanına direnişi.
9 O bana, "Kayram sana yeter" dedi, "Çünkü gücüm zayıflıkta yetkinleşir" Bu nedenle, Mesih'in gücü içimde konut kursun diye zayıflıklarım için coşkun sevinç duyarak övüneceğim,
10 İşte bu yüzden, Mesih için katlanılan zayıflıklar, aşağılamalar, sıkıntılar, baskılar, üzüntüler beni hoşnut ediyor. Çünkü ne zaman zayıfsam, o zaman güçlüyüm.
11 Akılsızlık ettim. Ama buna siz beni sürüklediniz. Bunu yapacağınıza benim için olumlu tanıklık etmeliydiniz. Çünkü önemli biri olmasam bile, hiçbir bakımdan bu sözde üstün habercilerden geri değilim.
14 İşte üçüncü kez size gelmeye hazırım. Size yük olmayacağım. Çünkü sizde olanı değil, sizi istiyorum. Çocuklar ana baba yararına mal biriktirmek zorunda değildir. Tam tersine, ana baba çocuklar yararına mal biriktirmek zorundadır.
16 Dediklerine göre, size yük olmamışım ama sizi kurnazca tuzağa düşürmüşüm.
17 Size gönderdiğim arkadaşlardan herhangi biri aracılığıyla sizleri kendi yararıma sömürdüm mü?
18 Titus'tan size gelmesini istedim, onunla birlikte öbür kardeşi de gönderdim. Yoksa Titus kendi çıkarı için sizden yararlandı mı? Aynı Ruh uyarınca davranmadık mı? Aynı adımları atmadık mı?
19 Tüm bu süre içinde önünüzde kendimizi savunduğumuzu mu düşünüyorsunuz? Tanrı karşısında Mesih'e bağlı kişiler gibi konuşuyoruz. Sevgili kardeşlerim, bu çabaların tümü sizin ruhsal yönden gelişmeniz içindir.
20 Çünkü gelip de sizleri özlediğim gibi bulamamanın korkusu içindeyim. Sizler de beni özlediğiniz gibi bulamayabilirsiniz. Aranızda kavga, kıskançlık, öfke, sürtüşme, çekiştirme, dedikodu, böbürlenme, kargaşalık olabilir diye korkuyorum.
21 Yeniden aranıza geldiğimde. Tanrım beni önünüzde alçaltmasın. Daha önce günah işleyip yaptıkları iğrençliklerden, zinalardan, soysuzluklardan dönmeyen birçokları için yas tutmak zorunda kalmayayım!
13
1 Bu size üçüncü ziyaretim olacak. "Her sorun iki ya da üç tanığın tanıklığıyla açığa kavuşturulmalıdır."
2 Daha önce günah işleyenleri de, bütün ötekileri de önceden, ikinci ziyaretimde oradayken uyardım. Şu anda orada değilsem de yeni baştan uyarıyorum: Bu kez gelişimde hiç kimseyi esirgemeyeceğim.
3 Mesih'in benim aracılığımla konuştuğuna ilişkin kanıt istiyorsunuz! O size zayıf davranmıyor. Tersine, gücünü sizde gösteriyor.
4 Çünkü zayıf biri gibi çarmıha gerildi, ama Tanrı'nın gücüyle yaşamaktadır. Biz de O'nun zayıflığını paylaşıyoruz. Ama sizinle ilişkimizde Tanrı gücünün desteğiyle Mesih'le birlikte yaşayacağız.
5 İmanda sıkı duruyor musunuz diye kendinizi sınayın, inceleyin. Yoksa İsa Mesih'in varlığınızda olduğunu bilmiyor musunuz? Bilmiyorsanız, onaylanmayan kişiler durumuna düşersiniz.
6 Bizlerin onaylanmayan kişiler olmadığımızı anlayacağınızı umuyorum.
7 Hiçbir kötülük yapmamanız için Tanrı'ya dua ediyoruz. Amaç bizim onaylanmamız değil, sizin iyi olanı yapmanızdır. Biz onaylanmayanlar yerine konsak da önemi yok!
13,7 Habercinin “onaylanılacağı” ya da “onaylanmayanlar yerine konulacağı” Korintosluları “sınaması” (a. 5), 2Ko 13,1’ de duyurulan ziyarette gerçekleşecek ve Pavlus, Mesih’in onda etkin olduğunu kanıtlayacak, 2Ko 13,3d. Bu “sınanma” tövbe etmedikleri sürece Korintoslular’ın zararına olacaktır, 2Ko 13,6. Ceza tehditleriyle Pavlus “onaylanmış” olacak, 2Ko 13,7. Eğer Korintoslular tövbe ederlerse, Pavlus otoritesini kullanmayacak, o zayıf gözükecek, onlarsa güçlü, 2Ko 13,9, çünkü Pavlus’un tehditlerinin boş sözler olduğunu söylemek mümkün olacak, bknz. 2Ko 10,9d. Kendisi için utandırıcı, sevdiği imanlıları içinse onaylayıcı olacak bu durumu sevinçle göze alır.
8 Çünkü gerçeğe karşı koyabilecek hiçbir gücümüz yoktur. Tersine, yalnız gerçek yararına iş görebiliriz.
9 Bizim zayıf, sizinse güçlü olduğunuz durumlardan hoşnuduz. Tüm duamız gelişmeniz içindir.
10 Onun için bunları orada değilken yazıyorum. Öyle ki, oraya geldiğimde Rab'bin bana verdiği yetkiyi sertlikle kullanmayayım. Çünkü bu yetki yıkıcılık için değil, yapıcılık için sağlanmıştır.
11 Kardeşlerim, sonuç olarak sizlere hoşça kalın diyorum. Yaşamınızı düzeltin, öğüdümüze kulak verin, aynı düşüncede olun, barış içinde yaşayın. Sevgi ve barış kaynağı Tanrı da sizinle birlikte olacaktır.
12 Birbirinizi kutsal öpüşle selamlayın. Kutsalların tümü sizleri selamlar.