4 Günahlı ulusun, suç yüklü halkın, kötülük yapan soyun, baştan çıkmış çocukların vay haline! RAB'bi terk ettiler, İsrail'in Kutsalı'nı hor gördüler, O'na sırt çevirdiler.
12 Huzuruma geldiğinizde avlularımı çiğnemenizi mi istedim sizden?
13 Anlamsız sunular getirmeyin artık. Buhurdan iğreniyorum. Kötülük dolu törenlere, yeni Ay, Şabat Günü kutlamalarına ve düzenlediğiniz toplantılara dayanamıyorum.
14 Yeni Ay törenlerinizden, bayramlarınızdan nefret ediyorum. Bunlar bana yük oldu, onları taşımaktan yoruldum.
15 "Ellerinizi açıp bana yakardığınızda gözlerimi sizden kaçıracağım. Ne kadar çok dua ederseniz edin dinlemeyeceğim. Elleriniz kan dolu.
18 RAB diyor ki: "Gelin, şimdi davamızı görelim. Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa kar gibi akpak olacaksınız. Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da yapağı gibi bembeyaz olacak.
3 Birçok halk gelecek, "Haydi, RAB'bin Dağı'na, Yakup'un Tanrısı'nın Tapınağı'na çıkalım" diyecekler, "O bize kendi yolunu öğretsin, biz de O'nun yolundan gidelim." çünkü Yasa Siyon'dan, RAB'bin sözü Yeruşalim'den çıkacak.
4 RAB uluslar arasında yargıçlık edecek, birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek. İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, mızraklarını bağcı bıçağı yapacaklar. Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, savaş eğitimi yapmayacaklar artık.
6 Ya RAB, halkını, Yakup soyunu terk ettin, çünkü yürekleri doğu kökenli inançlarla dolu. Filistliler gibi falcılıkla uğraşıyor, yabancılarla el sıkışıyorlar.
19 RAB kalkıp yeryüzünü sarsmaya başlayınca, insanlar O'nun dehşetinden ve yüce görkeminden kaçmak için kayalık mağaralara, yeraltı kovuklarına saklanacaklar.
20 - 21 O gün insanlar yeryüzünü sarsmak üzere kalkan RAB'bin dehşetinden ve yüce görkeminden kaçmak için tapınmak amacıyla yaptıkları altın, gümüş putları köstebeklere, yarasalara atıp kaya kovuklarına, uçurumlardaki yarıklara saklanacaklar.
1 Bakın, Rab, Her Şeye Egemen Yahve, her türlü yardım ve desteği, yani ekmek ve suyu, yiğitlerle savaşçıları, yöneticilerle peygamberleri, falcılarla ileri gelenleri, takım komutanlarıyla soyluları, danışmanları, hünerli büyücülerle bilge muskacıları Yeruşalim'den ve Yahuda'dan çekip alacak.
4 Çocukları onlara yönetici atayacak, onları küçük çocuklar yönetecek.
5 İnsan insana, komşu komşuya haksızlık edecek. Genç yaşlıya, sıradan adam onurlu kişiye hayasızca davranacak.
6 Ailede bir kardeş öbürüne sarılıp, "Hiç olmazsa senin bir üstlüğün var, önderimiz ol! Bu yıkıntıları sen yönet" diyecek.
7 O zaman adam şöyle yanıt verecek: "Ben yaranızı saramam. Evimde ne yiyecek ne giyecek var. Beni halkın önderi yapmayın."
8 Yeruşalim sendeledi, Yahuda düştü. Çünkü söyledikleri de yaptıkları da RAB'be karşı; O'nun yüce varlığını aşağılıyor.
9 Yüzlerindeki ifade onlara karşı tanıklık ediyor. Sodom gibi günahlarını açıkça söylüyor, gizlemiyorlar. Vay onların haline! Çünkü bu felaketi başlarına kendileri getirdiler.
14 - 15 RAB halkının ileri gelenleri ve önderleriyle davasını görecek. Rab, Her Şeye Egemen Yahve onlara diyor ki: "Bağları yiyip bitiren sizsiniz, evleriniz yoksullardan zorla aldığınız malla dolu. Ne hakla halkımı eziyor, yoksulu sömürüyorsunuz?
18 - 23 O gün Rab güzel halhalları, alın çatkılarını, hilalleri, küpeleri, bilezikleri, peçeleri, başlıkları, ayak zincirlerini, kuşakları, koku şişelerini, muskaları, yüzükleri, burun halkalarını, bayramlık giysileri, pelerinleri, şalları, keseleri, el aynalarını, keten giysileri, baş sargılarını, tülbentleri ortadan kaldıracak.
24 O zaman güzel kokunun yerini pis koku, kuşağın yerini ip, lüleli saçın yerini kel kafa, süslü giysinin yerini çul, güzelliğin yerini dağlama izi alacak.
4 Rab Siyon kızlarını pisliklerinden arındıracak. Yeruşalim'de dökülen kanı adil ve ateşten bir ruhla temizleyecek.
5 Sonra RAB Siyon Dağı'nın her yanını, orada toplananların üzerini gündüz bulutla, gece dumanla ve parlak alevle örtecek. Yüceliği onların üzerinde bir örtü olacak.
2 Toprağı belleyip taşları ayıkladı, seçme asmalar dikip orta yere bir gözcü kulesi yaptı. Üzüm sıkmak için bir çukur kazdı ve bağının üzüm vermesini bekledi. Ama bağ yabanıl üzüm verdi.
4 Bağım için yapmadığım ne kaldı? Ben üzüm vermesini beklerken niçin yabanıl üzüm verdi?
5 Şimdi bağıma ne yapacağımı size söyleyeyim: Çitini söküp atacağım, varsın yiyip bitirsinler; duvarını yıkacağım, varsın çiğnesinler.
6 Viraneye çevireceğim onu; budanmayacak, çapalanmayacak; dikenli çalılar bitecek her yanında. Üzerine yağmur yağdırmasınlar diye bulutlara buyruk vereceğim."
13 Halkım bilgisizliği yüzünden sürgün edilecek; saygın kişileri kıtlıktan ölecek, kalabalıklar susuzluktan kırılacak.
14 Ölüler diyarı doymak bilmiyor, ağzını ardına kadar açtı; Yeruşalim'in soyluları, sıradan insanları ve gürültülü bir şekilde eğlenenleri oraya inecek.
15 Hepsi alçaltılacak; dize getirilecek, küstah bakışları alçaltılacak.
24 Alev alev yanan ateş, samanı nasıl yiyip bitirirse, kuru ot alevin içinde nasıl birden tutuşup yok olursa, onlar da kökten çürüyüp gidecek, çiçekleri toz gibi havaya savrulacak. Çünkü Her Şeye Egemen RAB'bin yasasını reddettiler, İsrail'in Kutsalı'nın sözlerini küçümsediler.
25 Bu yüzden RAB'bin halkına karşı öfkesi alevlendi, elini kaldırıp onları vurdu. Dağlar titriyor, cesetler çöp gibi sokaklara serildi. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.
5 "Vay başıma! Mahvoldum" dedim, "Çünkü dudakları murdar bir adamım, dudakları murdar bir halkın arasında yaşıyorum. Buna karşın Kral'ı, Her Şeye Egemen RAB'bi gözlerimle gördüm."
10 Bu halkın yüreğini duygusuzlaştır, kulaklarını ağırlaştır. Gözlerini kapat. Öyle ki, gözleriyle göremesinler, kulaklarıyla işitemesinler, yürekleriyle anlamasınlar ve bana dönüp şifa bulmasınlar.'"
2 Davut'un torunları Aram'ın Efrayimliler'le güçbirliği ettiğini duydular. Ahaz'la halkının yürekleri rüzgarda sallanan orman ağaçları gibi titremeye başladı.
3 Bu arada RAB Yeşaya'ya şöyle seslendi: "Ahaz'ı karşılamak için oğlun Şear-Yaşuv'la birlikte Yukarı Havuz'un su yolunun sonuna, Çırpıcı Tarlası'na giden yola çık.
13 Bunun üzerine Yeşaya, "Dinleyin, ey Davut'un torunları!" dedi, "İnsanların sabrını taşırmanız yetmezmiş gibi şimdi de Tanrım'ın sabrını mı taşırıyorsunuz?
14 Bundan ötürü Rab'bin kendisi size bir belirti verecek: İşte, erden kız gebe kalıp bir erkek çocuk doğuracak ve adını İmmanuel koyacak.
17 "RAB seni, halkını ve babanın soyunu Efrayim'in Yahuda'dan ayrıldığı günden bu yana görülmemiş bir felakete uğratacak; üzerinize Asur Kralı'nı saldırtacak.
18 "O gün RAB Mısır ırmaklarının ta uçlarından sinekleri, Asur topraklarından arıları ıslıkla çağıracak.
19 Akın akın gelip derin vadilerde, kaya yarıklarında, dikenli çalılıklarda, otlaklarda konaklayacaklar.
20 "O gün Rab Fırat'ın ötesinden kiraladığı usturayla -Asur Kralı'yla- sakalınızı, saçlarınızı, beden kıllarınızı tıraş edecek.
21 O günlerde bir inekle bir çift koyun besleyen
22 aldığı bol süt sayesinde tereyağı yiyecek. Ülkede kalan herkes bal ve tereyağıyla beslenecek.
23 "O gün bin gümüş değerinde bin asmaya sahip olan her bağ dikenli çalılarla dolacak.
24 İnsanlar oralara okla, yayla gidecekler. Çünkü ülkenin her yanı dikenli çalılarla kaplanacak.
25 Bir zamanlar çapalanıp ekin ekilen tepeler korkudan kimsenin giremeyeceği dikenliklere dönecek, sığırın gezindiği, davarın çiğnediği yerler olacak."
7 ben Rab, Fırat'ın kabaran güçlü sularını -bütün dehşetiyle Asur Kralı'nı- üzerlerine salacağım. Yatağından taşan ırmak, kıyılarını su altında bırakacak.
9 Ey halklar, yıkıma, bozguna uğrayacaksınız. Yeryüzünün en uç köşeleri, kulak verin. Savaşmaya, bozguna uğramaya hazırlanın. Evet, savaşa ve bozguna hazır olun.
10 İstediğinizi tasarlayın, hepsi boşa gidecek. İstediğiniz kadar konuşun, hiçbiri gerçekleşmeyecek. Çünkü Tanrı bizimledir.
20 Tanrı'nın öğretisine ve bildirisine dönmek gerek! Böyle düşünmezlerse onlar için hiç şafak sökmeyecek.
21 Aç ve çaresiz, ülkede dolanıp duracaklar. Aç kalınca öfkelenip krallarına, Tanrıları'na lanet edecekler. Yukarıya da
22 dünyaya da baksalar sıkıntıdan, karanlıktan, korkunç karanlıktan başka bir şey görmeyecekler. Kovulacakları yer koyu karanlıktır.
9
Esenlik Önderi
1 Bununla birlikte sıkıntı çekmiş olan ülke karanlıkta kalmayacak. Geçmişte Zevulun ve Naftali bölgelerini alçaltan Tanrı, gelecekte Şeria Irmağı'nın ötesinde, Deniz Yolu'nda, ulusların yaşadığı Celile'yi onurlandıracak.
4 Çünkü onlara yük olan boyunduruğu, omuzlarını döven değneği, onlara eziyet edenlerin sopasını paramparça edeceksin; tıpkı Midyanlılar'ı yenilgiye uğrattığın günkü gibi.
5 Savaşta giyilen çizmeleri ve kana bulanmış giysileri yakılacak, ateşe yem olacak.
6 Çünkü bize bir çocuk doğacak, bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.
7 Davut'un tahtı ve ülkesi üzerinde egemenlik sürecek. Egemenliğinin ve esenliğinin büyümesi son bulmayacak. Egemenliğini adaletle, doğrulukla kuracak ve sonsuza dek sürdürecek. Her Şeye Egemen RAB'bin gayreti bunu sağlayacak.
9 Bütün halk, Efrayim ve Samiriye'de yaşayanlar, Rab'bin bu yargısını duyacak. Gururlu ve küstah olan bu halk diyor ki:
10 "Kerpiç evler yıkıldı, ama yerlerine yontma taştan evler yapacağız. Yabanıl incir ağaçları kesildi, ama yerlerine sedir ağaçları dikeceğiz."
11 - 12 Bundan dolayı RAB, Resin'in hasımlarını halka karşı güçlendirecek; düşmanlarını, doğudan Aramlılar'ı, batıdan Filistliler'i ayaklandıracak. Bunlar ağızlarını ardına kadar açıp İsrail'i yutacaklar. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.
14 Bunun için RAB İsrail'den başı da kuyruğu da hurma dalını da sazı da bir günde kesip atacak.
15 Baş ileri gelen saygın kişi, kuyruksa öğretisi sahte olan peygamberdir.
16 Çünkü bu halkı saptıranlar ona yol gösterenlerdir. Onları izleyenler de yem oluyor.
17 Bu yüzden Rab onların gençleri için sevinç duymayacak, öksüzlerine, dul kadınlarına acımayacak. Çünkü hepsi tanrısızdır, kötülük yaparlar. Her ağız saçmalıyor. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.
18 Kötülük dikenli çalıları yiyip bitiren ateş gibidir. Ormandaki çalılığı tutuşturur, duman sütunları yükseltir.
19 Her Şeye Egemen RAB'bin öfkesi ülkeyi ateş gibi sardı. Halk ateşe yem olacak, kardeş kardeşini esirgemeyecek.
20 İnsanlar şurada burada bulduklarını yiyecekler, ama aç kalacak, doymayacaklar. Herkes çocuğunun etini yiyecek:
21 Manaşşe Efrayim'i, Efrayim Manaşşe'yi yiyecek, sonra birlikte Yahuda'nın üzerine yürüyecekler. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.
10
1 - 2 Yoksullardan adaleti esirgemek, halkımın düşkünlerinin hakkını elinden almak, dulları avlamak, öksüzlerin malını yağmalamak için, haksız kararlar alanların, adil olmayan yasalar çıkaranların vay haline!
4 Tutsaklar arasında bir köşeye sinmek, ya da savaşta ölmekten başka çareniz kalmayacak. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.
Tanrı’nın Asur’a İlişkin Yargısı
5 "Vay haline Asur, öfkemin değneği! Elindeki sopa benim gazabımdır.
6 Asur'u tanrısız ulusa karşı salacağım; soyup yağma etmeleri, sokaktaki çamur gibi onları çiğnemeleri, öfkelendiğim halkın üzerine yürümeleri için buyruk vereceğim."
9 "Kalno'yu Karkamış gibi ele geçirmedim mi? Hama'nın sonu Arpat'ınki, Samiriye'nin sonu Şam'ınki gibi olmadı mı?
10 Oyma putları Yeruşalim ve Samiriye'ninkinden daha çok olan putatapar ülkeleri nasıl ele geçirdimse,
11 Samiriye'ye ve putlarına ne yaptımsa, Yeruşalim'e ve putlarına da yapamaz mıyım?"
12 Rab Siyon Dağı'na ve Yeruşalim'e karşı tasarladıklarını yapıp bitirdikten sonra şöyle diyecek: "Asur Kralı'nı kibirli yüreği, övüngen bakışları yüzünden cezalandıracağım.
13 Çünkü, 'Her şeyi bileğimin gücüyle, bilgeliğimle yaptım' diyor, 'Akıllıyım, ulusları ayıran sınırları yok ettim, hazinelerini yağmaladım, güçlü kralları tahtlarından indirdim.
14 Elimi yuvaya sokup kuş yumurtalarını toplar gibi ulusların varını yoğunu topladım. Terk edilmiş yumurtaları nasıl toplarlarsa, ben de bütün ülkeleri öyle topladım. Kanat çırpan, ağzını açan, sesini çıkaran olmadı.'"
15 Balta kendisini kullanana karşı övünür mü? Testere kendisini kullanana karşı büyüklenir mi? Sanki değnek kendisini kaldıranı sallayabilir, sopa sahibini kaldırabilirmiş gibi...
18 Göz kamaştıran ormanıyla verimli tarlaları ölümcül bir hastalığa yakalanmış insan gibi tümüyle harap olacak.
19 Ormanda artakalan ağaçlar bir çocuğun bile sayabileceği kadar az olacak.
İsrail’in Sağ Kalanları
20 O gün İsrail'in sağ kalanları, Yakup'un kaçıp kurtulan torunları, kendilerini yok etmek isteyene değil, artık içtenlikle RAB'be, İsrail'in Kutsalı'na dayanacaklar.
21 Geriye kalanlar, Yakup soyundan sağ kalanlar, (Yakup'un kaçıp kurtulan torunları?) güçlü Tanrı'ya dönecekler.
24 Bu nedenle Rab, her Şeye Egemen Yahve şöyle diyor: "Ey sen, Siyon'da yaşayan halkım, Asurlular Mısırlılar'ın yaptığı gibi sana değnekle vurduklarında, sopalarını sana karşı kaldırdıklarında korkma.
25 Çünkü çok yakında gazabım sona erecek, öfkem Asurlular'ın yıkımını sağlayacak.
26 Ben, Her Şeye Egemen RAB, Midyanlılar'ı Orev Kayası'nda altettiğim gibi, onları da kırbaçla altedeceğim. Değneğimi Mısır'a karşı nasıl denizin üzerine uzattımsa, şimdi yine öyle yapacağım.
6 O'nun döneminde kurtla kuzu bir arada yaşayacak, parsla oğlak birlikte yatacak, buzağı, genç aslan ve besili sığır yanyana duracak, onları küçük bir çocuk güdecek.
9 Kutsal dağımın hiçbir yerinde kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek. Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, dünya da RAB'bin bilgisiyle öyle dolacak.
14 Batıdaki Filistliler'e saldırıp hep birlikte doğudakilerin her şeyini yağmalayacaklar. Edom ve Moav halklarının topraklarına el koyacak, Ammonlular'a boyun eğdirecekler.
15 RAB Mısır'ın Süveyş Körfezi'ni tümüyle kurutacak. Elinin bir sallayışıyla estireceği kavurucu rüzgarla Fırat'ı süpürüp yedi dereye bölecek. Öyle ki, insanlar ırmak yatağından çarıkla geçebilsin.
16 RAB'bin Asur'da sağ kalan halkı için bir çıkış yolu olacak; tıpkı Mısır'dan çıktıkları gün İsrailliler'in de bir çıkış yolu olduğu gibi.
4 Dağlardaki kalabalığın gürültüsünü dinleyin! Büyük bir halkın sesini andırıyor. Bir araya gelmiş ulusların ve krallıkların gümbürtüsünü dinleyin! Her Şeye Egemen RAB bir orduyu savaşa hazırlıyor.
5 Öfkesinin araçlarıyla uzak bir ülkeden, ufukların ötesinden bütün ülkeyi yerle bir etmek üzere geliyor.
6 Feryat edin! Çünkü RAB'bin günü yakındır. Her Şeye Gücü Yeten'in gerçekleştireceği yıkım gibi geliyor o gün.
2 Uluslar İsrail halkını kendi topraklarına götürecekler. İsrail halkı RAB'bin verdiği topraklarda onları köle ve cariye olarak sahiplenecek. Kendisini tutsak edenleri tutsak edecek, kendisini ezenlere egemen olacak.
8 Lübnan'ın selvi ve sedir ağaçları bile kralın yok oluşuna seviniyor. "Onun ölümünden beri kimse bizi kesmeye gelmiyor" diyorlar.
9 Toprağın altındaki ölüler diyarı Babil Kralı'nı karşılamak için sabırsızlanıyor. Onun gelişi ölüleri, dünyanın eski önderlerini heyecanlandırıyor; ulusları yönetmiş kralları tahtlarından ayağa kaldırıyor.
15 Ancak ölüler diyarına, ölüm çukurunun dibine indirilmiş bulunuyorsun.
16 - 17 Seni görenler bakıp bakıp şöyle düşünecekler: "Dünyayı sarsan, ülkeleri titreten, yeryüzünü çöle çeviren, kentleri yerle bir eden, tutsakları evlerine salıvermeyen adam bu mu?"
18 Ulusların bütün kralları tek tek, görkemli mezarlarda yatıyor.
19 Ama sen reddedilen bir dal gibi mezarından dışarı atıldın; bedenleri kılıçla delinip ölüm çukurunun dibine atılmış ölülerle örtülüsün; ayak altında çiğnenen leş gibisin.
20 Ülkeni harap edip halkını katlettiğin için başkaları gibi gömülmeyeceksin. Kötülük yapan soy bir daha anılmayacak.
21 Atalarının suçundan ötürü Babil Kralı'nın oğullarını boğazlamak için yer hazırlayın. Kalkıp dünyayı sahiplenmesinler, yeryüzünü kentlerle doldurmasınlar.
22 "Babil halkına karşı harekete geçeceğim" diyor Her Şeye Egemen RAB, "Babil'in adını, sağ kalanlarını, oğullarını, torunlarını dünyadan sileceğim." böyle diyor RAB.
1 Moav'la ilgili bildiri: Moav'ın Ar Kenti bir gecede viraneye döndü, yok oldu, Moav'ın Kîr Kenti bir gecede viraneye döndü, yok oldu.
2 Bu yüzden Divon halkı ağlamak için tapınağa, tapınma yerlerine çıktı. Moav halkı, Nevo ve Medeva için feryat ediyor. Yas tutmak için herkes saçını sakalını kesti.
3 "Bize öğüt ver, bir karar al, öğle sıcağında gece gibi gölge sal üstümüze. Kovulanları sakla, kaçakları ele verme" diyorlar.
4 "Kovulanlarım seninle birlikte yaşasın. Kırıp geçirenlere karşı biz Moavlılar'a sığınak ol." baskı ve yıkım son bulduğunda, ülkeyi çiğneyenler yok olduğunda, sevgiye dayanan bir yönetim kurulacak,
5 Davut soyundan biri sadakatle krallık yapacak. Yargılarken adaleti arayacak, doğru olanı yapmakta tez davranacak.
6 Moav'ın ne denli gururlanıp büyüklendiğini, kendini nasıl beğendiğini, ne denli küstahlaştığını duyduk; övünmesi boştur.
7 Bu yüzden Moavlılar Moav için feryat edecek, hepsi feryat edecek. Kîr-Hereset'in üzüm pestillerini anımsayıp üzülecek, yas tutacaklar.
8 Çünkü Heşbon'un tarlaları, Sivma'nın asmaları kurudu. Ulusların beyleri onların seçkin dallarını kırdılar. O dallar ki, Yazer'e erişir, çöle uzanırdı, filizleri yayılır, gölü aşardı.
9 Bu yüzden Yazer için, Sivma'nın asmaları için acı acı ağlıyorum. Sizleri gözyaşlarımla sulayacağım, ey Heşbon ve Elale! Çünkü savaş çığlıkları yaz meyvelerinizin, biçtiğiniz ekinin üzerine düştü.
10 Verimli tarlalardaki sevinç ve neşe yok oldu. Bağlarda ne şarkı söyleyen olacak, ne sevinç çığlığı atan. Üzüm sıkma çukurlarında çalışan kalmayacak, neşeli sesleri susturdum.
11 Yüreğim bir lir gibi inliyor Moav için, Kîr-Hereset için içim sızlıyor.
12 Moav halkı tapınma yerine çıkarak kendini yoruyor, dua etmek için tapınağa gidiyor, ama hepsi boşuna!
13 RAB'bin Moav için geçmişte söylediği budur.
14 RAB şimdi diyor ki: "Moav'ın övündükleri de kalabalık halkı da tam üç yıl sonra rezil olacak. Sağ kalan çok az sayıda kişiyse güçsüz olacak."
1 Şam'la ilgili bildiri: İşte Şam kent olmaktan çıkacak, enkaz yığınına dönecek.
2 Aroer kentleri terk edilecek, hayvan sürüleri orada yatacak, onları ürküten olmayacak.
3 Efrayim'de surlu kent kalmayacak, Şam'ın egemenliği yok olacak. Sağ kalan Aramlılar'ın onuru İsrail'in onuru gibi kırılacak. Her Şeye Egemen RAB böyle diyor.
6 Çok az kişi kurtulacak. Artakalanların sayısı dövüldükten sonra tepesinde iki üç, dal uçlarında dört beş zeytin tanesi kalan zeytin ağacı gibi olacak. İsrail'in Tanrısı RAB böyle diyor.
7 O gün insanlar kendilerini Yaratan'a bakacaklar, gözleri İsrail'in Kutsalı'nı görecek.
11 Onlar diktiğin gün filizlenip ertesi sabah tomurcuklanabilir. Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
12 Eyvah, çok sayıda ulus kükrüyor, azgın deniz gibi gürlüyorlar. Halklar güçlü sular gibi çağlıyor.
13 Halklar kabaran sular gibi çağlayabilir, ama Tanrı onları azarlayınca uzaklara kaçacaklar. Rüzgarın önünde dağdaki saman ufağı gibi, kasırganın önünde diken yumağı gibi savrulacaklar.
14 Akşam dehşet saçıyorlardı, sabah olmadan yok olup gittiler. Bizi yağmalayanların, bizi soyanların sonu budur.
18
Tanrı Kûş’u Cezalandıracak
1 Kûş ırmaklarının ötesinde, kanat vızıltılarının duyulduğu ülkenin vay haline!
2 O ülke ki, elçilerini sazdan kayıklarla Nil sularından gönderir. Ey ayağına tez ulaklar, ırmakların böldüğü ülkeye, her yana korku saçan halka, güçlü ve ezici ulusa, o uzun boylu, pürüzsüz tenli ulusa gidin!
3 Ey sizler, dünyada yaşayan herkes, yeryüzünün ahalisi! Sancak dağların tepesine dikilince dikkat edin. Boru çalınınca dinleyin.
4 Çünkü RAB bana şöyle dedi: "Gün ışığında duru sıcaklık gibi, hasat döneminin sıcaklığındaki çiy bulutu gibi durgun olacak ve bulunduğum yerden seyredeceğim."
5 Bağ bozumundan önce çiçekler düşüp üzümler olgunlaşmaya yüz tutunca, asmanın dalları bıçakla kesilecek, çubukları koparılıp atılacak.
6 Hepsi dağın yırtıcı kuşlarına, yerin yabanıl hayvanlarına terk edilecek. Yazın yırtıcı kuşlara, kışın yabanıl hayvanlara yem olacaklar.
7 O zaman ırmakların böldüğü ülke, her yana korku saçan güçlü ve ezici halk, o uzun boylu, pürüzsüz tenli ulus, her Şeye Egemen RAB'be armağanlar getirecek. Her Şeye Egemen RAB'bin adını koyduğu Siyon Dağı'na getirecekler armağanlarını.
11 Soan Kenti'nin önderleri ne kadar akılsız! Firavun'un bilge danışmanları saçma sapan öğütler veriyorlar. Nasıl olur da Firavun'a, "Biz bilgelerin oğulları, eski zaman krallarının torunlarıyız" diyorlar?
12 Ey Firavun, hani nerede senin bilgelerin? Her Şeye Egemen RAB Mısır'a karşı neler tasarladı, bildirsinler bakalım sana eğer biliyorlarsa.
13 Soan Kenti'nin önderleri aptal olup çıktılar, Nof önderleri aldandılar, Mısır oymaklarının ileri gelenleri Mısır'ı saptırdılar.
14 RAB onların aklını karıştırdı; kendi kusmuğu içinde yalpalayan sarhoş nasılsa, Mısır'ı da her alanda saptırdılar.
17 Yahuda Mısır'ı dehşete düşürecek. Yahuda dendi mi, Her Şeye Egemen RAB'bin Mısır'a karşı tasarladıklarını anımsayan herkes dehşete kapılacak.
18 O gün Mısır'da Kenan dilini konuşan beş kent olacak. Bu kentler Her Şeye Egemen RAB'be bağlılık andı içecekler; içlerinden biri 'Yıkım Kenti' diye adlandırılacak.
19 O gün Mısır'ın ortasında RAB için bir sunak, sınırında da bir sütun dikilecek.
20 Her Şeye Egemen RAB için Mısır'da bir belirti ve tanık olacak bu. Halk kendine baskı yapanlardan ötürü RAB'be yakarınca, RAB onları savunacak bir kurtarıcı gönderip özgür kılacak.
21 RAB kendini Mısırlılar'a tanıtacak, onlar da o gün RAB'bi tanıyacak, kurbanlarla, sunularla O'na tapınacaklar. RAB'be adak adayacak ve adaklarını yerine getirecekler.
22 RAB Mısırlılar'ı hastalıkla alabildiğine cezalandıracak, sonra iyileştirecek. RAB'be yönelip yakaracaklar. RAB de onları iyileştirecek.
23 O gün Mısır'la Asur arasında bir yol olacak. Asurlu Mısır'a, Mısırlı Asur'a gidip gelecek. Mısırlılar'la Asurlular birlikte tapınacaklar.
24 O gün Mısır ve Asur'un yanısıra İsrail üçüncü ülke olacak. Dünya bu üçü sayesinde kutsanacak.
25 Her Şeye Egemen RAB, "Halkım Mısır, ellerimin işi Asur ve mirasım İsrail kutsansın" diyerek dünyayı kutsayacak.
20
Mısır ve Kûş’un Başına Gelenler
1 Asur ordusunun başkomutanı, Asur Kralı Sargon'un buyruğuyla gelerek Aşdot'a saldırıp kenti ele geçirdiği yıl RAB Amos oğlu Yeşaya aracılığıyla şöyle dedi: "Git, belindeki çulu çöz, ayağındaki çarığı çıkar." Yeşaya denileni yaptı, çıplak ve yalınayak dolaşmaya başladı.
6 Bu kıyı bölgesinde yaşayanlar o gün, "Asur Kralı'nın elinden kurtulmak için yardımına sığındığımız, bel bağladığımız ulusların başına gelene bakın!" diyecekler, "Biz nasıl kurtulacağız?"
1 Deniz kıyısındaki çölle ilgili bildiri: Negev'den fırtınalar nasıl üst üste gelirse, çölden, korkunç ülkeden bir istilacı öyle geliyor.
2 Korkunç bir görüm gördüm: Hain hainlik etmede, harap eden harap etmede. Ey Elam, saldır! Ey Meday, onu kuşat! Onun neden olduğu iniltileri sona erdireceğim.
3 Gördüklerimden ötürü belime ağrı saplandı, doğuran kadının ağrıları gibi ağrılar tuttu beni. Duyduklarımdan sarsıldım, gördüklerimden dehşete düştüm.
6 Rab bana dedi ki: "Git, bir gözcü dik, gördüğünü bildirsin.
7 Savaş arabalarının, atlara, eşeklere, develere binmiş insanların çifter çifter geldiğini görünce dikkat kesilsin."
8 Gözcü, "Ey efendim, her gün aralıksız gözcü kulesinde duruyor, her gece yerimde nöbet tutuyorum" diye bağırdı,
9 "Bak, savaş arabalarıyla atlılar çifter çifter geliyor!" Sonra, "Yıkıldı, Babil yıkıldı!" diye haber verdi, "Taptıkları bütün putlar yere çalınıp parçalandı!"
1 Görüm Vadisi'yle ilgili bildiri: Gürültü patırtı içinde eğlenen kent halkı, ne oldu size, neden hepiniz damlara çıktınız? Ölenleriniz ne kılıçtan geçirildi, ne de savaşta öldü.
3 Önderleriniz hep birlikte kaçtılar, yaylarını kullanmadan tutsak alındılar. Uzağa kaçtığınız halde ele geçenlerin hepsi tutsak edildi.
4 Bunun için dedim ki: "Beni yalnız bırakın, acı acı ağlayayım. Halkımın uğradığı yıkımdan ötürü beni avutmaya kalkmayın."
10 Yeruşalim'deki evleri saydınız, surları onarmak için evleri yıktınız.
11 Eski Havuz'un suları için iki surun arasında bir depo yaptınız. Ama bunu çok önceden tasarlayıp gerçekleştirmiş olan Tanrı'ya güvenmediniz, O'nu umursamadınız.
12 Rab, Her Şeye Egemen Yahve o gün sizi ağlayıp yas tutmaya, saçlarınızı kesip çul kuşanmaya çağırdı.
13 Oysa siz keyif çatıp eğlendiniz, "Yiyelim, içelim, nasıl olsa yarın öleceğiz" diyerek sığır, koyun kestiniz, et yiyip şarap içtiniz.
21 Senin cüppeni ona giydireceğim. Senin kuşağınla onu güçlendirip yetkini ona vereceğim. Yeruşalim'de yaşayanlara ve Yahuda halkına o babalık yapacak.
22 Davut'un evinin anahtarını ona teslim edeceğim. Açtığını kimse kapayamayacak, kapadığını kimse açamayacak.
23 Onu sağlam yere çakılmış çadır kazığı yapacağım, ailesi için onur kürsüsü olacak.
24 Ailenin ağırlığı -soyundan türeyen herkes- taslardan kâselere kadar her küçük kap ona asılacak.'"
25 Her Şeye Egemen RAB diyor ki: "O gün sağlam yere çakılmış kazık yerinden çıkacak, kırılıp düşecek, ona asılan yük de yok olacak." Çünkü RAB böyle diyor.
1 Sur Kenti'yle ilgili bildiri: Ey ticaret gemileri, feryat edin! Çünkü Sur Kenti evleriyle, limanlarıyla birlikte yok oldu. Kıbrıs'tan size haber geldi.
2 Ey kıyı halkı ve denizcilerin zenginleştirdiği Sayda tüccarları, susun!
3 Şihor'un tahılı, Nil'in ürünü denizleri aşar, Sur'a gelir sağlardı. Ulusların kârı ona akardı.
4 Utan, ey Sayda, ey deniz kıyısındaki kale! Çünkü deniz sana sesleniyor: "Ne doğum ağrısı çektim, ne de doğurdum. Ne delikanlılar büyüttüm, ne de kızlar."
9 Görkeminin sonucu olan gururunu kırmak, dünyaca ünlü bütün saygın kişilerini alçaltmak için her Şeye Egemen RAB tasarladı bunu.
10 Kendi topraklarını Nil gibi basıp geç, ey Tarşiş kızı, artık engel yok.
11 RAB denizin üzerine elini uzatıp ülkeleri titretti, Kenan kalelerinin yıkılmasını buyurdu.
12 "Eğlencen sona erdi, ey Sayda, erden kız!" dedi, "Kirletildin. Kalk, Kıbrıs'a geç, orada bile rahat yüzü görmeyeceksin.
13 Kildan ülkesine bak! O halk yok artık. Asurlular onların ülkesini yabanıl hayvanlara verdi, kuşatma kuleleri diktiler, saraylarını soydular, ülkeyi viraneye çevirdiler.
14 Feryat edin, ey ticaret gemileri! Çünkü sığınağınız harap oldu.
15 Bundan sonra Sur Kenti yetmiş yıl, bir kralın ömrü süresince unutulacak. Yetmiş yıl bitince, fahişe için bestelenen türküdeki gibi Sur'a şöyle denecek:
16 "Bir lir al, dolaş kenti, ey sen, unutulmuş fahişe! Güzel çal seni anımsamaları için, türkü üstüne türkü söyle."
17 Yetmiş yıl geçince RAB Sur'la ilgilenecek, ama Sur para için yine fahişeliğe dönecek. Dünyanın bütün krallıklarıyla fahişelik edecek.
18 Kentin ticaretten ve fuhuştan kazandıkları RAB'be adanacak. Bunlar biriktirilmeyecek, hazineye konmayacak. Ticaretten kazandıklarını doyuncaya dek yesinler, güzel güzel giyinsinler diye RAB'bin önünde yaşayanlara verilecek.
24
RAB Dünyayı Cezalandıracak
1 İşte RAB yeryüzünü harap edip viraneye çevirecek, yeryüzünü altüst edecek, üzerinde yaşayanları darmadağın edecek.
2 Ayrım yapılmayacak; ne halkla kâhin arasında, ne köleyle efendi arasında, ne hizmetçiyle hanım arasında, ne alıcıyla satıcı arasında, ne ödünç alanla ödünç veren arasında, ne faizciyle borç alan arasında.
3 Dünya tümüyle yağmalanıp viraneye çevrilecek. Çünkü RAB böyle söyledi.
20 Dünya sarhoş gibi yalpalayacak, bir kulübe gibi sallanacak, başkaldırılarının ağırlığı altında çökecek ve bir daha kalkamayacak.
21 O gün RAB yukarıda, gökteki güçleri ve aşağıda, yeryüzündeki kralları cezalandıracak.
22 Zindana tıkılan tutsaklar gibi cezaevine kapatılacak ve uzun süre sonra cezalandırılacaklar.
23 Ayın yüzü kızaracak, güneş utanacak. Çünkü Her Şeye Egemen RAB Siyon Dağı'nda, Yeruşalim'de krallık edecek. Halkın ileri gelenleri O'nun yüceliğini görecek.
2 Kenti bir taş yığınına, surlu kenti viraneye çevirdin. Yabancıların kalesiydi, kent olmaktan çıktı. Bir daha da onarılmayacak.
3 Bundan ötürü güçlü uluslar seni onurlandıracak, acımasız ulusların kentleri senden korkacak.
4 Çünkü onların öfkesi duvara çarpan sağanak gibi yükselince, sen yoksulun, sıkıntı içindeki düşkünün kalesi, sağanağa karşı sığınak, sıcağa karşı gölgelik oldun.
10 Kötüler lütfedilse bile doğruluğu öğrenmez. Dürüstlüğün egemen olduğu diyarda haksızlık eder, RAB'bin büyüklüğünü görmezler.
11 Ya RAB, elin yükseldi, ama görmüyorlar, halkın için gösterdiğin gayreti görüp utansınlar. Evet, düşmanların için yaktığın ateş onları yiyip bitirecek.
12 Ya RAB, bizi esenliğe çıkaracak sensin, çünkü ne yaptıysak hepsi senin başarındır.
13 Ey Tanrımız Yahve, senden başka efendiler bizi yönetti, ama yalnız sana, senin adına yakaracağız.
14 O efendiler öldü, artık yaşamıyorlar, dirilmeyecek onlar. Çünkü onları cezalandırıp yok ettin, anılmalarına son verdin.
15 Ulusu çoğalttın, ya RAB, evet, ulusu çoğalttın ve yüceltildin. Her yönde ülkenin sınırlarını genişlettin.
16 Ya RAB, sıkıntıdayken seni aradılar. Onları terbiye ettiğinde sessizce yakararak içlerini döktüler.
17 Doğum vakti yaklaşan gebe kadın çektiği sancıdan ötürü nasıl kıvranır, feryat ederse, senin önünde biz de öyle olduk, ya RAB.
18 Gebe kaldık, kıvrandık, rüzgardan başka bir şey doğurmadık sanki. Ne dünyaya kurtuluş sağlayabildik, ne de dünyada yaşayanları yaşama kavuşturabildik.
19 Ama senin ölülerin yaşayacak, bedenleri dirilecek. Ey sizler, toprak altında yatanlar, uyanın, ezgiler söyleyin. Çünkü senin çiyin sabah çiyine benzer, toprak ölülerini yaşama kavuşturacak.
21 Çünkü dünyada yaşayanları suçlarından ötürü cezalandırmak için RAB bulunduğu yerden geliyor. Dünya üzerine dökülen kanı açığa vuracak, öldürülenleri artık saklamayacak.
1 O gün RAB Livyatan'ı, o kaçan yılanı, evet Livyatan'ı, o kıvrıla kıvrıla giden yılanı acımasız, kocaman, güçlü kılıcıyla cezalandıracak, denizdeki canavarı öldürecek.
7 RAB İsrailliler'i, kendilerini cezalandıranları cezalandırdığı gibi cezalandırdı mı? Ya da İsrailliler'i başkalarını öldürdüğü gibi öldürdü mü?
8 RAB onları yargıladı, kovup sürgüne gönderdi. Doğu rüzgarının estiği gün onları şiddetli soluğuyla savurdu.
9 Böylece Yakup soyunun suçu bağışlanacak. Günahlarından bağışlanmasının sonucu şöyle olacak: Sunağın taşlarını tebeşir taşı gibi un ufak ettiklerinde ne Tanrıça Aşera'yı simgeleyen sütun ne de buhur sunağı kalacak.
10 Surlu kent terk edildi, çöl kadar ıssız, sahipsiz bir yurt oldu. Dana orada otlayıp uzanacak, filizlerini yiyip bitirecek.
11 Kuruyan dalları koparılacak, kadınlar gelip bunları yakacaklar. Çünkü bu halk akıllı bir halk değil. Bu yüzden onları Yaratan kendilerine acımayacak, onlara biçim veren onları kayırmayacak.
12 Ey İsrailoğulları, o gün RAB gürül gürül akan Fırat Irmağı ile Mısır Vadisi arasında harman döver gibi, sizi birer birer toplayacak.
13 Evet, o gün büyük bir boru çalınacak; Asur'da yitenlerle Mısır'a sürgün edilenler gelip kutsal dağda, Yeruşalim'de RAB'be tapınacaklar.
2 Rab'bin güçlü kudretli bir adamı var. Dolu fırtınası gibi, harap eden kasırga gibi, silip süpüren güçlü sel gibi o kenti şiddetle yere çalacak.
3 Efrayimli sarhoşların gurur tacı ayaklar altında çiğnenecek.
4 Verimli vadinin başındaki kent, yüce ve görkemli taç, artık solmakta olan çiçeği andıran kent, mevsiminden önce olgunlaşmış incir gibi görülür görülmez koparılıp yutulacak.
5 O gün Her Şeye Egemen RAB, halkından sağ kalanlar için yücelik tacı, güzellik çelengi olacak.
7 Kâhinlerle peygamberler bile şarabın ve içkinin etkisiyle yalpalayıp sendeliyor; içkinin etkisiyle yalpalayıp sendeliyorlar, şaraba yenik düşmüşler. Yanlış görümler görüyorlar, kararlarında tutarsızlar.
12 Onlara, "Rahatlık budur, yorgunların rahat etmelerini sağlayın, huzur budur" dedi ama işitmek istemediler.
13 Bu yüzden RAB'bin sözü onlar için 'buyruk üstüne buyruk, buyruk üstüne buyruk, kural üstüne kural, kural üstüne kural, biraz şurdan, biraz burdan'dır. Madem öyle, varsın sırtüstü düşüp yaralansınlar, kapana kısılıp tutsak olsunlar.
14 Bundan ötürü, ey alaycılar, Yeruşalim'deki bu halkı yöneten sizler, RAB'bin sözüne kulak verin.
15 Şöyle diyorsunuz: "Ölümle antlaşma yaptık, ölüler diyarıyla uyuştuk; öyle ki, büyük bela ülkeden geçince bize zarar vermeyecek. Çünkü yalanları kendimize sığınak yaptık, hilenin ardına gizlendik."
16 Bu yüzden Rab Yahve diyor ki: "İşte Siyon'a sağlam temel olarak bir taş, denenmiş bir taş, değerli bir köşe taşı yerleştiriyorum. Ona inanan yenilmeyecek.
18 Ölümle yaptığınız antlaşma yürürlükten kaldırılacak, ölüler diyarıyla uyuşmanız geçerli sayılmayacak. Büyük bela ülkeden geçerken sizi çiğneyecek.
19 Bu bela her geldiğinde sizi süpürüp götürecek. Her gün, gece gündüz gelecek. Bu bildiriyi anlayan dehşete kapılacak.
20 Yatak uzanamayacağınız kadar kısa, örtü sarınamayacağınız kadar dar olacak.
21 Çünkü RAB, Perasim Dağı'nda olduğu gibi kalkacak, Givon Deresi'nde olduğu gibi öfkelenecek. Ne kadar garip olsa da işini tamamlayacak, ne kadar tuhaf olsa da yapacağını yapacak.
22 Alay etmeyin artık, yoksa zincirleriniz daha da kalınlaşır. Çünkü bütün ülkenin kesin bir yıkıma uğrayacağını Rab'den, Her Şeye Egemen Yahve'den duydum.
23 Kulak verin, sesimi işitin, dikkat edin, ne söylediğimi dinleyin.
24 Çiftçi ekin ekmek için durmadan toprağı sürer mi, boyuna eşeleyip tırmıklar mı?
25 Toprağı düzledikten sonra çörekotunu, kimyonu serpmez mi? Buğdayı sıra sıra, arpayı ayırdığı yere, kızıl buğdayı da onun yanına ekmez mi?
26 Tanrısı ona uygun olanı gösterir, onu eğitir.
27 Çünkü çörekotu harmanda keskin aletle dövülmez, kimyonun üzerinden tekerlekle geçilmez. Çörekotu değnekle, kimyon çubukla dövülür.
28 Buğday ekmek yapmak için öğütülür, ama boyuna dövülmez. Harmanın üzerinden tekerlek ve atlar geçse de buğdayı ezmez.
29 Bu işteki bilgelik de Her Şeye Egemen RAB'den gelir. O'nun öğütleri harikadır, bilgelikte üstündür.
4 Alçaltılacaksın, yerin altından konuşacak, toz toprak içinden boğuk boğuk sesleneceksin. Sesin ölü sesi gibi yerden, sözlerin fısıltı gibi toprağın içinden çıkacak.
5 Ama sayısız düşmanların ince toz, acımasız orduları savrulmuş saman ufağı gibi olacak. Bir anda, ansızın,
6 Her Şeye Egemen RAB gök gürlemesiyle, depremle, büyük gümbürtü, kasırga ve fırtınayla, her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle seni cezalandıracak.
7 Sonra Ariel'e karşı savaşan çok sayıda ulus, ona ve kalesine saldıranların hepsi, onu sıkıntıya sokanlar bir rüya gibi, gece görülen görüm gibi yok olup gidecekler.
8 Rüyada yemek yediğini gören aç kişi, uyandığında hâlâ açtır; rüyada su içtiğini gören susuz kişi, uyandığında susuzluktan hâlâ baygındır. İşte Siyon Dağı'na karşı savaşan kalabalık uluslar da böyle olacak.
9 Şaşırın, şaşkına dönün, kendinizi kör edin, görmez olun. Şarap içmeden sarhoş olun, içki içmeden sendeleyin.
10 Çünkü RAB sizi derin bir uykuya soktu, gözlerinizi mühürledi, ey peygamberler, başlarınızı örttü, ey biliciler.
11 Sizin için bütün görüm mühürlenmiş bir kitabın sözleri gibi oldu. İnsanlar böyle bir kitabı okuma bilen birine verip, "Rica etsek şunu okur musun?" diye sorduklarında, "Okuyamam, çünkü mühürlenmiş" yanıtını alırlar.
12 Kitabı okuma bilmeyen birine verip, "Rica etsek şunu okur musun?" diye sorduklarında ise, "Okuma bilmem" yanıtını alırlar.
13 Rab diyor ki, "Bu halk bana yaklaşıp ağızlarıyla, dudaklarıyla beni yüceltiyor, ama yürekleri benden uzak. Benden korkmaları da insanlardan öğrendikleri buyrukların sonucudur.
16 Ne kadar ters düşünceler! Çömlekçi balçıkla bir tutulur mu? Yapı, kendini yapan için, "Beni o yapmadı" diyebilir mi? Çömlek kendini yapan çömlekçi için, "O bir şeyden anlamaz" diyebilir mi?
23 Elimin yapıtı olan çocuklarını aralarında gördüklerinde adımı kutsal sayacaklar; evet, Yakup'un Kutsalı'nı kutsal sayacak, İsrail'in Tanrısı'ndan korkacaklar.
24 Yoldan sapmış olanlar kavrayışa, yakınıp duranlar bilgiye kavuşacaklar.
30
Söz Dinlemeyen Halk
1 RAB, "Vay haline bu dikbaşlı soyun!" diyor, "Benim değil, kendi tasarılarını yerine getirip ruhuma aykırı anlaşmalar yaparak günah üstüne günah işliyorlar.
4 Önderleri Soan'da olduğu, elçileri Hanes'e ulaştığı halde,
5 Kendilerine yararı olmayan bir halk yüzünden hepsi utanacak. O halkın onlara ne yardımı ne de yararı olacak, ancak onları utandırıp rezil edecek."
6 Negev'deki hayvanlara ilişkin bildiri: "Elçiler erkek ve dişi aslanların, engereklerin, uçan yılanların yaşadığı çetin ve sıkıntılı bir bölgeden geçerler. Servetlerini eşeklerin sırtına, hazinelerini develerin hörgücüne yükleyip kendilerine hiç yararı olmayan halka taşırlar.
13 Bu suçunuz yüksek bir surda sırt veren çatlağa benziyor. Böyle bir sur birdenbire yıkılıverir.
14 O, toprak çömlek gibi parçalanacak. Parçalanması öyle şiddetli olacak ki, ocaktan ateş almaya ya da sarnıçtan su çıkarmaya yetecek büyüklükte bir parça kalmayacak."
15 Rab Yahve, İsrail'in Kutsalı şöyle diyor: "Bana dönüp huzur bulun, kurtulursunuz. Kaygılanmayın, bana güvenin, güçlü olursunuz. Ama bunu yapmak istemiyorsunuz.
16 'Hayır, atlara binip kaçarız' diyorsunuz, bu yüzden kaçmak zorunda kalacaksınız. 'Hızlı atlara bineriz' diyorsunuz, bu yüzden sizi kovalayanlar da hızlı olacak.
17 Bir kişinin tehdidiyle bin kişi kaçacak, beş kişinin tehdidiyle hepiniz kaçacaksınız; dağ başında bir gönder, tepede bir sancak gibi kalana dek kaçacaksınız.
18 "Yine de RAB size lütfetmeyi özlemle bekliyor, size merhamet göstermek için harekete geçiyor. Çünkü RAB adil Tanrı'dır. Ne mutlu O'nu özlemle bekleyenlere!"
19 "Ey Yeruşalim'de oturan Siyon halkı, artık ağlamayacaksın! Feryat ettiğinde Rab sana nasıl da lütfedecek! Feryadını duyar duymaz sana yanıt verecek.
20 Rab ekmeği sıkıntıyla, suyu cefayla verse de, öğretmeniniz artık gizlenmeyecek, gözünüzle göreceksiniz onu.
21 Sağa ya da sola sapacağınız zaman, arkanızdan, 'Yol budur, bu yoldan gidin' diyen sesini duyacaksınız.
22 Gümüş kaplı oyma putlarınızı, altın kaplama dökme putlarınızı 'Murdar' ilan edecek, kirli bir âdet bezi gibi atıp 'Defol' diyeceksiniz.
23 Rab toprağa ektiğiniz tohum için yağmur verecek, toprağın ürünü olan yiyecek bol ve zengin olacak, o gün sığırlarınız geniş otlaklarda otlanacak.
26 RAB halkının kırıklarını sardığı, vuruşuyla açtığı yaraları iyileştirdiği gün, ay güneş gibi parlayacak, güneş yedi kat, yedi günün toplam parlaklığı kadar parlak olacak.
RAB Asur’u Cezalandıracak
27 Bakın, RAB kendisi uzaktan geliyor, kızgın öfkeyle kara bulut içinde. Dudakları gazap dolu, dili her şeyi yiyip bitiren ateş sanki.
28 Soluğu adam boyuna dek yükselmiş taşkın ırmak gibi. Ulusları elekten geçirecek, değersizleri ayıracak, halkların ağzına yoldan saptıran bir gem takacak.
29 Ama sizler bayram gecesini kutlar gibi ezgiler söyleyeceksiniz. RAB'bin dağına, İsrail'in Kayası'na kaval eşliğinde çıktığınız gibi içten sevineceksiniz.
30 RAB heybetli sesini işittirecek; kızgın öfkeyle, her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle, sağanak yağmurla, fırtına ve doluyla bileğinin gücünü gösterecek.
32 RAB'bin terbiye değneğiyle onlara indirdiği her darbeye tef ve lir eşlik edecek. RAB silahlarını savura savura onlarla savaşacak.
33 Tofet çoktan hazırlandı, evet, kral için hazırlandı. Geniş ve yüksektir odun yığını, ateşi, odunu boldur. RAB kızgın kükürt selini andıran soluğuyla tutuşturacak onu.
31
Mısır’a Güvenmeyin
1 Vay haline yardım bulmak için Mısır'a inenlerin! Atlara, çok sayıdaki savaş arabalarına, kalabalık atlılara güveniyorlar, ama İsrail'in Kutsalı'na güvenmiyor, RAB'be yönelmiyorlar.
2 Oysa bilge olan RAB'dir. Felaket getirebilir ve sözünü geri almaz. Kötülük yapan soya, suç işleyenlerin yardımına karşı çıkar.
3 Mısırlılar Tanrı değil, insandır, atları da ruh değil, et ve kemiktir. RAB'bin eli kalkınca yardım eden tökezler, yardım gören düşer, hep birlikte yok olurlar.
4 Çünkü RAB bana dedi ki: "Avının başında homurdanan aslan bir araya çağrılan çoban topluluğunun bağırıp çağırmasından yılmadığı, gürültüsüne aldırmadığı gibi, her Şeye Egemen RAB de Siyon Dağı'nın doruğuna inip savaşacak.
5 Her Şeye Egemen RAB kanat açmış kuşlar gibi koruyacak Yeruşalim'i. Koruyup özgür kılacak, esirgeyip kurtaracak onu."
8 Asur kılıca yenik düşecek, ama insan kılıcına değil. Halkı kılıçtan geçirilecek, ama bu insan kılıcı olmayacak. Kimileri kaçıp kurtulacak, gençleri de angaryaya koşulacak.
9 Asur Kralı dehşet içinde kaçacak, önderleri sancağı görünce dehşete kapılacak. Siyon'da ateşi, Yeruşalim'de ocağı bulunan RAB söylüyor bunları.
32
Adil Kral
1 İşte kral doğrulukla krallık yapacak, önderler adaletle yönetecek.
6 Çünkü budala saçmalıyor, aklı fikri hep kötülükte. İşi gücü fesat işlemek, RAB'be ilişkin yanlış sözler söylemek, açları aç bırakmak, susamışlardan suyu esirgemek.
10 Bir yıl kadar sonra sarsılacaksınız, ey kaygısız kadınlar. Çünkü bağ bozumu olmayacak, devşirecek meyve bulunmayacak.
11 Titreyin, ey tasasızca yaşayan kadınlar, sarsılın, ey kaygısızlar. Giysilerinizi çıkarın, soyunup belinize çul kuşanın.
12 - 13 Güzel tarlalar, verimli asmalar, halkımın diken ve çalı bitmiş toprakları için, neşeli kentteki mutluluk dolu evler için göğsünüzü dövün.
14 Çünkü saray ıssız, kalabalık kent bomboş kalacak. Ofel Mahallesi'yle gözcü kulesi bir çayırlığa dönecek; yaban eşeklerinin keyifle gezindiği, sürülerin otladığı bir yer olacak.
15 Ta ki yukarıdan üzerimize ruh dökülene dek; o zaman çöl yemiş bahçesine, yemiş bahçesi ormana dönecek.
18 Halkım esenlik dolu evlerde, güvenli ve rahat yerlerde yaşayacak.
19 Dolu ormanları harap etse, kent yerle bir olsa da,
20 Sulak yerde tohum eken, sığırını, eşeğini özgürce çayıra salan sizlere ne mutlu!
33
Yardım İçin Yakarma
1 Vay sana, yıkıp yok eden ama kendisi yıkılmamış olan! Vay sana ihanete uğramamış hain! Yıkıma son verir vermez sen de yıkılacaksın, ihanetin sona erer ermez sen de ihanete uğrayacaksın.
2 Ya RAB, lütfet bize, çünkü sana umut bağladık, gün be gün gücümüz ol! Sıkıntıya düştüğümüzde bizi kurtar.
13 "Ey uzaktakiler, ne yaptığımı işitin, ey yakındakiler, gücümü anlayın.
14 Siyon'daki günahkârlar dehşet içinde, Tanrısızları titreme aldı. 'Her şeyi yiyip bitiren ateşin yanında hangimiz oturabilir? Sonsuza dek sönmeyecek alevin yanında hangimiz yaşayabilir?' diye soruyorlar.
15 Ama doğru yolda yürüyüp doğru dürüst konuşan, zorbalıkla edinilen kazancı reddeden, elini rüşvetten uzak tutan, kan dökenlerin telkinlerine kulak vermeyen, kötülük görmeye dayanamayan,
20 Bayramlarımızın kenti olan Siyon'a bak! Yeruşalim'i bir esenlik yurdu, kazıkları asla yerinden sökülmeyen, gergi ipleri hiç kopmayan, sarsılmaz bir çadır olarak görecek gözlerin.
21 Heybetli RAB orada bizden yana olacak. Orası geniş ırmakların, çayların yeri olacak. Bunların üzerinden ne kürekli tekneler, ne de büyük gemiler geçecek.
22 Çünkü yargıcımız RAB'dir; yasamızı koyan RAB'dir, kralımız RAB'dir, bizi O kurtaracak.
23 Senin gemilerinin halatları gevşedi, direklerinin dibini pekiştirmediler, yelkenleri açmadılar. O zaman büyük ganimet paylaşılacak, topallar bile yağmaya katılacak.
24 Siyon'da oturan hiç kimse 'Hastayım' demeyecek, orada yaşayan halkın suçu bağışlanacak.
5 "Kılıcım göklerde kanıncaya kadar içti. Şimdi de Edom'un, tümüyle yıkmaya karar verdiğim halkın üzerine inecek" diyor RAB.
6 RAB'bin kılıcı kana, kuzu ve teke kanına doydu; yağla, koç böbreklerinin yağıyla kaplandı. Çünkü RAB'bin Bosra'da bir kurbanı, Edom'da büyük bir kıyımı var.
16 RAB'bin kitabını okuyup araştırın: Bunlardan hiçbiri eksik kalmayacak, eşten yoksun hiçbir hayvan olmayacak. Çünkü bu buyruk RAB'bin ağzından çıktı, Ruhu da onları toplayacak.
17 RAB onlar için kur'a çekti, ülkeyi ölçüp aralarında pay etti. Orayı sonsuza dek sahiplenip kuşaklar boyu orada yaşayacaklar.
35
RAB’bin Egemenliği
1 Çöl ve kurak toprak sevinecek, bozkır coşup çiğdem gibi çiçeklenecek.
7 Kızgın kum havuza, susuz toprak pınara dönüşecek. Çakalların yattığı yerlerde kamış, saz ve ot bitecek.
8 Orada bir yol, bir anayol olacak, 'Kutsal yol' diye anılacak, murdar kişiler geçemeyecek oradan. O yol kurtulmuş olanların yoludur. O yolda yürüyenler, bön kişiler de olsa yoldan sapmayacak.
9 Aslan olmayacak orada, yırtıcı hayvan o yola çıkmayacak; orada bulunmayacaklar. Ancak kurtulmuş olanlar yürüyecek o yolda.
10 RAB'bin fidyeyle kurtardıkları dönecek, sevinçle haykırarak Siyon'a varacaklar. Yüzlerinde sonsuz sevinç olacak. Onların olacak neşe ve mutluluk, (coşku ve sevinç) üzüntü ve inilti kaçacak.
1 Hizkiya'nın krallığının on dördüncü yılında Asur Kralı Sanherib, Yahuda'nın surlu kentlerine saldırarak hepsini ele geçirdi.
2 Komutanını büyük bir orduyla Lakiş'ten Yeruşalim'e, Kral Hizkiya'ya gönderdi. Komutan Çırpıcı Tarlası yolunda, Yukarı Havuz'un su yolunun yanında durdu.
4 Komutan onlara şöyle dedi: "Hizkiya'ya söyleyin. Büyük kral, Asur Kralı diyor ki: 'Güvendiğin şey ne, neye güveniyorsun?
5 Savaş tasarıların ve gücün boş laftan başka birşey değil diyorum. Kime güveniyorsun da bana karşı ayaklanıyorsun?
6 İşte sen şu kırık kamış değneğe, Mısır'a güveniyorsun. Bu değnek kendisine yaslanan herkesin eline batar, deler. Firavun da kendisine güvenenler için böyledir.
7 Yoksa bana, Tanrımız RAB'be güveniyoruz mu diyeceksiniz? Hizkiya'nın Yahuda ve Yeruşalim halkına, yalnız bu sunağın önünde tapınacaksınız diyerek tapınma yerlerini, sunaklarını ortadan kaldırdığı Tanrı değil mi bu?'
8 "Haydi, efendim Asur Kralı'yla bahse giriş. Binicileri sağlayabilirsen sana iki bin at veririm.
9 Mısır'ın savaş arabalarıyla atlıları sağlayacağına güvensen bile, efendimin en küçük rütbeli komutanlarından birini yenemezsin!
10 Dahası var: RAB'bin buyruğu olmadan mı saldırıp ülkeyi yıkmak için yola çıktığımı sanıyorsun? RAB, 'Git, o ülkeyi yık' dedi."
11 Elyakim, Şevna ve Yoah, "Lütfen biz kullarınla Aramice konuş" diye karşılık verdiler, "Çünkü biz bu dili anlarız. Yahudice konuşma. Surların üzerindeki halk bizi dinliyor."
12 Komutan, "Efendim bu sözleri yalnız size ve efendinize söyleyeyim diye mi gönderdi beni?" dedi, "Surların üzerinde oturan bu halka, sizin gibi dışkısını yemek, idrarını içmek zorunda kalacak olan herkese gönderdi."
14 Kral diyor ki: 'Hizkiya sizi aldatmasın, o sizi kurtaramaz.
15 RAB bizi mutlaka kurtaracak, bu kent Asur Kralı'nın eline geçmeyecek diyen Hizkiya'ya kanmayın, RAB'be güvenmeyin.
16 - 17 Hizkiya'yı dinlemeyin.' Çünkü Asur Kralı diyor ki: 'Teslim olun, bana gelin. Böylece ben gelip sizi kendi ülkeniz gibi bir ülkeye -tahıl ve yeni şarap, ekmek ve üzüm dolu bir ülkeye- götürene kadar herkes kendi asmasından, kendi incir ağacından yiyecek, kendi sarnıcından içecek.
18 "'Hizkiya, RAB bizi kurtaracak diyerek sizi aldatmasın. Ulusların ilahları ülkelerini Asur Kralı'nın elinden kurtarabildi mi?
20 Bütün bu ülkelerin ilahlarından hangisi ülkesini elimden kurtardı ki, RAB Yeruşalim'i elimden kurtarabilsin?'"
21 Herkes sustu, komutana tek sözle bile karşılık veren olmadı. Çünkü Kral Hizkiya, "Karşılık vermeyin" diye buyurmuştu.
22 Sonra saray sorumlusu Hilkiya oğlu Elyakim, Yazman Şevna ve devlet tarihçisi Asaf oğlu Yoah giysilerini yırttılar ve gidip komutanın söylediklerini Hizkiya'ya bildirdiler.
1 Kral Hizkiya olanları duyunca giysilerini yırttı, çul kuşanıp RAB'bin Tapınağı'na girdi.
2 Saray sorumlusu Elyakim'i, Yazman Şevna'yı ve ileri gelen kâhinleri Amos oğlu Peygamber Yeşaya'ya gönderdi. Hepsi çul kuşanmıştı.
3 Yeşaya'ya şöyle dediler: "Hizkiya diyor ki, 'Bugün sıkıntı, azar ve utanç günü. Çünkü çocukların doğum vakti geldi, ama doğuracak güç yok.
4 Yaşayan Tanrı'yı aşağılamak için efendisi Asur Kralı'nın gönderdiği komutanın söylediklerini belki Tanrın RAB duyar da duyduğu sözlerden ötürü onları cezalandırır. Bu nedenle sağ kalanlarımız için dua et.'"
5 - 6 Yeşaya, Kral Hizkiya'nın görevlilerine şöyle dedi: "Efendinize şunları söyleyin: 'RAB diyor ki, Asur Kralı'nın adamlarından benimle ilgili duyduğunuz küfürlerden korkma.
7 Onun içine öyle bir ruh koyacağım ki, bir haber üzerine kendi ülkesine dönecek. Orada onu kılıçla öldürteceğim.'"
8 Komutan, Asur Kralı'nın Lakiş'ten ayrılıp Livna'ya karşı savaştığını duydu. Krala danışmak için oraya gitti.
21 - 22 Bunun üzerine Amos oğlu Yeşaya, Hizkiya'ya şu haberi gönderdi: "İsrail'in Tanrısı RAB şöyle diyor: 'Asur Kralı Sanherib'le ilgili bana yalvardığın için diyorum ki: "'Erden kız Siyon seni hor görüyor, alay ediyor seninle. Yeruşalim kızı ardından alayla baş sallıyor.
23 Sen kimi aşağıladın, kime sövdün? Kime sesini yükselttin? İsrail'in Kutsalı'na tepeden baktın!
24 Uşakların aracılığıyla Rab'bi aşağıladın. Bir sürü savaş arabamla dağların tepesine, Lübnan'ın doruklarına çıktım, dedin. Yüksek sedir ağaçlarını, seçme selvilerini kestim, Lübnan'ın en uzak tepelerine, gür ormanlarına ulaştım.
29 Bana duyduğun öfkeden, kulağıma erişen küstahlığından ötürü halkamı burnuna, gemimi ağzına takacak, seni geldiğin yoldan geri çevireceğim.
30 "'Senin için belirti şu olacak, ey Hizkiya: Bu yıl kendiliğinden yetişeni yiyeceksiniz, ikinci yıl ise ardından biteni. Üçüncü yıl ekip biçin, bağlar dikip ürününü yiyin.
32 Çünkü sağ kalanlar Yeruşalim'den, kurtulanlar Siyon Dağı'ndan çıkacak. Her Şeye Egemen RAB'bin gayretiyle olacak bu.'
33 "Bundan dolayı RAB Asur Kralı'na ilişkin şöyle diyor: 'Bu kente girmeyecek, ok atmayacak. Kente kalkanla yaklaşmayacak, karşısında rampa kurmayacak.
37 Bunun üzerine Asur Kralı Sanherib ordugahını bırakıp çekildi. Ninova'ya döndü ve orada kaldı.
38 Bir gün ilahı Nisrok'un tapınağında tapınırken, oğullarından Adrammelek'le Şareser, onu kılıçla öldürüp Ararat ülkesine kaçtılar. Yerine oğlu Esarhaddon kral oldu.
1 O günlerde Hizkiya ölümcül bir hastalığa yakalandı. Amos oğlu Peygamber Yeşaya ona gidip şöyle dedi: "RAB diyor ki, ev işlerini düzene sok. Çünkü iyileşmeyecek, öleceksin."
2 Hizkiya yüzünü duvara dönüp RAB'be yalvardı:
3 "Ya RAB, yürekten bir sadakatle önünde nasıl yaşadığımı, gözünde iyi olanı yaptığımı anımsa lütfen." Sonra acı acı ağlamaya başladı.
4 Bunun üzerine RAB Yeşaya'ya seslendi:
5 "Git, Hizkiya'ya şunu söyle: 'Atan Davut'un Tanrısı RAB diyor ki: Duanı işittim, gözyaşlarını gördüm. Bak, ömrünü on beş yıl daha uzatacağım.
6 Bu kenti savunacak, seni de kenti de Asur Kralı'nın elinden kurtaracağım.
7 Sözümü gerçekleştireceğime ilişkin sana vereceğim belirti şu olacak:
8 RAB, batmakta olan güneşin Ahaz'ın inşa ettiği basamakların üzerine düşen gölgesini on basamak kısaltacak.'" Böylece batmakta olan güneşin gölgesi on basamak kısaldı.
9 Yahuda Kralı Hizkiya hastalanıp iyileştikten sonra şunları yazdı:
1 O sırada Hizkiya'nın hastalanıp iyileştiğini duyan Baladan oğlu Babil Kralı Merodak-Baladan, ona mektuplarla birlikte bir armağan gönderdi.
2 Bunlar Hizkiya'yı sevindirdi. O da deposundaki bütün değerli eşyaları -altını, gümüşü, baharatı, değerli yağı, silah deposunu ve hazine odalarındaki her şeyi- elçilere gösterdi. Sarayında da krallığında da onlara göstermediği hiçbir şey kalmadı.
3 Peygamber Yeşaya Kral Hizkiya'ya gidip, "Bu adamlar sana ne dediler, nereden gelmişler?" diye sordu. Hizkiya, "Uzak bir ülkeden, Babil'den gelmişler" diye karşılık verdi.
4 Yeşaya, "Sarayında ne gördüler?" diye sordu. Hizkiya, "Sarayımdaki her şeyi gördüler, hazinelerimde onlara göstermediğim hiçbir şey kalmadı" diye yanıtladı.
5 Bunun üzerine Yeşaya şöyle dedi: "Her Şeye Egemen RAB'bin sözüne kulak ver.
6 RAB diyor ki: 'Gün gelecek, sarayındaki her şey, atalarının bugüne kadar bütün biriktirdikleri Babil'e taşınacak. Hiçbir şey kalmayacak.
7 Soyundan gelen bazı çocuklar alınıp götürülecek, Babil Kralı'nın sarayında hadım edilecek.'"
8 Hizkiya, "RAB'den ilettiğin bu söz iyi" dedi. Çünkü, 'Nasıl olsa yaşadığım sürece barış ve güvenlik olacak' diye düşünüyordu.
2 Yeruşalim halkına dokunaklı sözler söyleyin. Angaryanın bittiğini, suçlarının cezasını ödediklerini, günahlarının cezasını RAB'bin elinden iki katıyla aldıklarını ilan edin.
3 Şöyle haykırıyor bir ses: "Çölde RAB'bin yolunu hazırlayın, bozkırda Tanrımız için düz bir yol açın.
8 Ot kurur, çiçek solar, ama Tanrımız'ın sözü sonsuza dek durur.
Eşsiz Tanrı
9 Ey Siyon'a müjde getiren, yüksek dağa çık! Ey Yeruşalim'e müjde getiren, yükselt sesini, bağır, sesini yükselt, korkma. Yahuda kentlerine, "İşte, Tanrınız!" de.
24 O önderler ki, yeni dikilmiş, yeni ekilmiş ağaç gibi, gövdeleri yere yeni kök salmışken RAB'bin soluğu onları kurutuverir, fırtına saman gibi savurur.
26 Başınızı kaldırıp göklere bakın. Kim yarattı bütün bunları? Cisimleri sırayla görünür kılıyor, hepsini adlarıyla çağırıyor. Büyük kudreti, üstün gücü sayesinde hepsi yerli yerinde duruyor.
1 RAB diyor ki: "Susun karşımda, ey kıyı halkları! Halklar güçlerini tazelesin, öne çıkıp konuşsunlar. Yargı için bir araya gelelim.
2 Doğudan adaleti harekete geçiren, hizmete koşan kim? Ulusları önüne katıyor, krallara baş eğdiriyor. Kılıcıyla toz ediyor onları, yayıyla savrulan samana çeviriyor.
5 Kıyı halkları bunu görüp korktu. Dünyanın dört bucağı titriyor. Yaklaşıyor, geliyorlar.
6 Herkes komşusuna yardım ediyor, kardeşine, 'Güçlü ol' diyor.
7 Zanaatçı kuyumcuyu yüreklendiriyor, madeni çekiçle düzleyen, 'Lehim iyi oldu' diyerek örse vuranı yüreklendiriyor. Kımıldamasın diye putu yerine çiviliyor.
8 Ama sen, ey kulum İsrail, seçtiğim Yakup soyu, dostum İbrahim'in torunları!
9 Sizleri dünyanın dört bucağından topladım, en uzak yerlerden çağırdım. Dedim ki: 'Sen kulumsun, seni seçtim, seni reddetmedim.'
10 Korkma, çünkü ben seninleyim, yılma, çünkü Tanrın benim. Seni güçlendireceğim, evet, sana yardım edeceğim; doğruluğu sağlayan sağ elimle sana destek olacağım.
17 Düşkünlerle yoksullar su arıyor, ama yok. Dilleri kurumuş susuzluktan. Ben RAB, onlara yanıt vereceğim, ben, İsrail'in Tanrısı, onları bırakmayacağım.
18 Çıplak tepeler üzerinde ırmaklar, vadilerde su kaynakları yapacağım. Çölü havuza, kurak toprağı pınara çevireceğim.
22 "Putlarınızı getirin de olacakları bildirsinler bize. Olup bitenleri bildirsinler ki düşünelim, sonuçlarını bilelim. Ya da gelecekte olacakları duyursunlar bize.
23 Ey putlar, bundan sonra olacakları bize bildirin de, ilah olduğunuzu bilelim! Haydi bir iyilik ya da kötülük edin de, hepimiz korkup dehşete düşelim.
24 Siz de yaptıklarınız da hiçten betersiniz, sizi yeğleyen iğrençtir.
25 Kuzeyden birini harekete geçirdim, geliyor, gün doğusundan bana yakaran biri. Çömlekçinin balçığı çiğnediği gibi, önderleri çamur gibi çiğneyecek ayağıyla.
26 Hanginiz bunu başlangıçtan bildirdi ki, bilelim, kim önceden bildirdi ki, 'Haklısın' diyelim? Konuştuğumuzu bildiren de duyuran da duyan da olmadı hiç.
27 Siyon'a ilk, 'İşte, geldiler' diyen benim. Yeruşalim'e müjdeci gönderdim.
28 Bakıyorum, aralarında öğüt verebilecek kimse yok ki, onlara danışayım, onlar da yanıt versinler.
29 Hepsi bomboş, yaptıkları da bir hiç. Halkın putları yalnızca yeldir, sıfırdır."
9 Bakın, önceden bildirdiklerim gerçekleşti. Şimdi de yenilerini bildiriyorum; bunlar ortaya çıkmadan önce size duyuruyorum."
Övgü İlahisi
10 Ey denizlere açılanlar ve denizlerdeki her şey, kıyılar ve kıyı halkları, RAB'be yeni bir ilahi söyleyin, dünyanın dört bucağından O'nu ezgilerle övün.
11 Bozkır ve bozkırdaki kentler, Kedar köylerinde yaşayan halk sesini yükseltsin. Sela'da oturanlar sevinçle haykırsın, bağırsın dağların doruklarından.
12 Hepsi RAB'bi yüceltsin, kıyı halkları O'nu övsün.
13 Yiğit gibi çıkagelecek RAB, savaşçı gibi gayrete gelecek. Bağırıp savaş çığlığı atacak, düşmanlarına üstünlüğünü gösterecek.
16 Körlere bilmedikleri yolda rehberlik edeceğim, onlara kılavuz olacağım bilmedikleri yollarda, karanlığı önlerinde ışığa, engebeleri düzlüğe çevireceğim. Yerine getireceğim sözler bunlardır. Onlardan geri dönmem.
20 Pek çok şey gördünüz, ama aldırmıyorsunuz, kulaklarınız açık, ama işitmiyorsunuz.
21 Kendi doğruluğu uğruna Kutsal Yasa'yı büyük ve yüce kılmak RAB'bi hoşnut etti.
22 Ama bu yağmalanmış, soyulmuş bir halktır. Hepsi deliklere, cezaevlerine kapatılmışlardır. Yağmalanmak için varlar, kurtaran yok. Soyulmak içinler, 'Geri verin' diyen yok.
23 Hanginiz kulak verecek? Gelecekte kim can kulağıyla dinleyecek?
24 Yakup soyunun soyulmasına, İsrail'in yağmalanmasına kim olur verdi? Kendisine karşı günah işlediğimiz RAB değil mi? Çünkü O'nun yolunda yürümek istemediler, yasasına kulak asmadılar.
25 Bu yüzden kızgın öfkesini, savaşın şiddetini üzerlerine yağdırdı. Ama ateş çemberi içinde olduklarını farketmediler, aldırmadılar kendilerini yakıp bitiren ateşe.
1 Ey Yakup soyu, seni yaratan, ey İsrail, sana biçim veren RAB şimdi şöyle diyor: "Korkma, çünkü seni fidyeyle kurtardım, seni adınla çağırdım, sen benimsin.
2 Suların içinden geçerken seninle olacağım, ırmakların içinden geçerken su boyunu aşmayacak. Ateşin içinde yürürken yanmayacaksın, alevler seni yakmayacak.
9 Bütün uluslar bir araya gelsin, halklar toplansın. İçlerinden hangisi bunları bildirebilir, olup bitenleri bize duyurabilir? Tanıklarını çağırıp haklı olduklarını kanıtlasınlar, ötekiler de duyup, 'Doğrudur' desinler.
10 "Tanıklarım sizlersiniz" diyor RAB, "Seçtiğim kullar sizsiniz. Öyle ki beni tanıyıp bana güvenesiniz, benim O olduğumu anlayasınız. Benden önce bir tanrı olmadı, benden sonra da olmayacak.
13 Gün gün olalı Ben O'yum. Elimden kimse kurtaramaz. Ben yaparım, kim engel olabilir?"
Babil’den Kurtuluş
14 Kurtarıcınız RAB, İsrail'in Kutsalı diyor ki: "Uğrunuza Babil üzerine bir ordu göndereceğim. Övündükleri gemilerle kaçan bütün Kildaniler'e boyun eğdireceğim.
16 - 17 Denizde geçit, azgın sularda yol açan, atlarla savaş arabalarını, yiğit savaşçıları ve orduyu yola çıkaran RAB şöyle diyor: "Onlar yattı, kalkamaz oldu, fitil gibi bastırılıp söndürüldüler.
22 "Ne var ki, ey Yakup soyu, yakardığın ben değildim, benden usandın, ey İsrail.
23 Yakmalık sunu için bana davar getirmediniz, kurbanlarınızla beni onurlandırmadınız. Sizi sunularla uğraştırmadım, günnük isteyerek sizi usandırmadım.
24 Benim için güzel kokulu kamış satın almadınız, doyurmadınız beni kurbanlarınızın yağıyla. Tersine, beni günahlarınızla uğraştırdınız, suçlarınızla usandırdınız.
7 Benim gibi olan var mı? Haber versin. Ezeli halkımı var ettiğimden beri olup bitenleri, bundan sonra olacakları söyleyip sıralasın, evet, gelecek olayları bildirsin!
8 Yılmayın, korkmayın! Size çok önceden beri söyleyip açıklamadım mı? Tanıklarım sizsiniz. Benden başka Tanrı var mı? Hayır, başka Kaya yok; ben bir başkasını bilmiyorum."
9 Putlara biçim verenlerin hepsi boş insanlardır. Değer verdikleri nesneler hiçbir işe yaramaz. Putların tanıkları onlardır; ne bir şey görür ne de bir şey bilirler. Bunun sonucunda utanç içinde kalacaklar.
10 Kim yararsız ilaha biçim vermek, dökme put yapmak ister?
11 Bakın, bu putlarla uğraşanların hepsi utanacak. Öte yanı, onları yapanlar salt insan. Hepsi toplanıp yargılanmaya gelsin. Dehşete düşecek, utanacaklar birlikte.
12 Demirci aletini alır, kömür ateşinde çalışır, çekiçle demire biçim verir. Güçlü koluyla onu işler. Acıkır, güçsüz kalır, su içmeyince tükenir.
13 Marangoz iple ölçü alır, tahtayı tebeşirle çizer. Raspayla tahtayı biçimlendirir, pergelle işaretler, adam biçimi verir. İnsan güzelliğinde, insan yapısında evde duracak bir put yapar.
14 İnsan kendisi için sedir ağaçları keser, palamut, meşe ağaçları alır. Ormanda kendine bir ağaç seçer. Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
15 Sonra ağaç odun olarak kullanılır. İnsan aldığı odunla hem ısınır, hem tutuşturup ekmek pişirir, hem de bir ilah yapıp tapınır. Yaptığı putun önünde yere kapanır.
16 Odunun bir kısmını yakar, ateşinde et kızartıp karnını doyurur. Isınınca bir oh çeker, "Isındım, ateşin sıcaklığını duyuyorum" der.
17 Arta kalan odundan kendine bir ilah, bir oyma put yapar; önünde yere kapanıp ona tapınır, "Beni kurtar, çünkü ilahım sensin" diye yakarır.
18 Böyleleri anlamaz, bilmez. Çünkü gözleri de zihinleri de öylesine kapalı ki, görmez, anlamazlar.
19 Durup düşünmez, bilmez, anlamazlar ki şöyle desinler: "Odunun bir kısmını yakıp ateşinde ekmek pişirdim, et kızartıp yedim. Arta kalanından iğrenç bir şey mi yapayım? Bir odun parçasının önünde yere mi kapanayım?"
20 Külle besleniyorlar. Aldanan yürekleri onları saptırıyor. Canlarını kurtaramaz, "Sağ elimdeki şu nesne aldatıcı değil mi?" diyemezler.
RAB Yaratıcı ve Kurtarıcıdır
21 "Ey Yakup soyu, ey İsrail, söylediklerimi anımsayın, çünkü kulumsunuz. Size ben biçim verdim, kulumsunuz; seni unutmam, ey İsrail.
22 Başkaldırılarınızı bulut gibi, günahlarınızı sis gibi sildim. Bana dönün, çünkü sizi fidyeyle kurtardım."
23 Sevinçle haykırın, ey gökler, çünkü bunu RAB yaptı. Haykırın ey yerin derinlikleri. Ey dağlar, ey orman, ormandaki her ağaç, sevinç çığlıklarına katılın. Çünkü RAB Yakup soyunu fidyeyle kurtararak İsrail'de görkemini gösterdi.
24 - 28 Sizi fidyeyle kurtaran, size rahimde biçim veren RAB diyor ki: "Her şeyi yaratan, gökleri yalnız başına geren, yeryüzünü tek başına seren, yalancı peygamberlerin belirtilerini boşa çıkaran, falcılarla alay eden, bilgeleri geri çeviren, bilgilerini saçmalığa dönüştüren, kulunun sözlerini yerine getiren, ulaklarının peygamberlik sözlerini gerçekleştiren, Yeruşalim için, 'İçinde oturulacak', Yahuda kentleri için, 'Yeniden kurulacak, yıkıntılarını onaracağım' diyen; engine, 'Kuru! Sularını kurutacağım' diyen, Koreş için, 'O çobanımdır, bütün isteklerimi yerine getirecek', Yeruşalim için, 'Yeniden kurulacak, tapınak için, 'Temeli atılacak' diyen RAB benim."
1 RAB meshettiği kişiye, sağ elinden tuttuğu Koreş'e sesleniyor. Uluslara onun önünde baş eğdirecek. Kralları silahsızlandıracak, bir daha kapanmayacak kapılar açacak. RAB ona şöyle diyor:
2 "Senin önünsıra gidip dağları düzleyecek, tunç kapıları kırıp demir sürgülerini parçalayacağım.
3 Seni adınla çağıranın ben Yahve, İsrail'in Tanrısı olduğumu anlayasın diye karanlıkta kalmış hazineleri, gizli yerlerde saklı zenginlikleri sana vereceğim.
4 Sen beni tanımadığın halde kulum Yakup soyu ve seçtiğim İsrail uğruna seni adınla çağırıp onurlu bir ünvan vereceğim.
8 Ey gökler, yukarıdan doğruluk damlatın, ey bulutlar, doğruluk yağdırın. Toprak yarılsın, kurtuluş meyvesi versin, onunla birlikte doğruluk yetiştirsin. Bunları yaratan RAB benim."
10 Babasına, "Dünyaya ne getirdin?", ya da anasına, "Ne biçim şey doğurdun?" diyenin vay haline!
11 İsrail'in Kutsalı, ona biçim veren RAB diyor ki: "Çocuklarımın geleceği hakkında beni sorgulayabilir, ellerimin yapıtları hakkında bana buyruk verebilir misiniz?
12 Dünyayı ben yaptım, üzerindeki insanı ben yarattım. Benim ellerim gerdi gökleri, bütün gök cisimleri benim buyruğumda.
13 Koreş'i doğrulukla harekete geçirecek, yollarını düzleyeceğim. Kentimi o onaracak, sürgünlerimi ücret ya da ödül almadan o özgür kılacak." böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
14 RAB diyor ki: "Mısır'ın ürettikleri, Kûş'un ticaret gelirleri ve uzun boylu Sevalılar size gelecek, sizin olacak. Zincire vurulmuş olarak ardınızsıra yürüyecekler. Önünüzde yere kapanıp yalvaracaklar: 'Tanrı yalnız sizinledir, başkası, başka Tanrı yok.'"
15 Gerçekten sen kendini gizleyen bir Tanrı'sın, ey İsrail'in Tanrısı, ey Kurtarıcı!
16 Put yapanların hepsi utandırılacak, rezil olacak. Utanç içinde uzaklaşacaklar.
17 Ama İsrail RAB tarafından kurtarılacak, sonsuza dek sürecek kurtuluşu. Çağlar boyunca utandırılmayacak, asla rezil olmayacak.
18 Çünkü gökleri yaratan RAB, dünyayı yaratıp biçimlendiren, pekiştiren, üzerinde yaşanmasın diye değil, yaşansın diye biçimlendiren RAB -Tanrı O'dur- şöyle diyor: "Yahve Ben'im, başkası yok.
19 Ben gizlide, karanlıklar ülkesinin bir köşesinde konuşmadım. Yakup soyuna, 'Beni olmayacak yerlerde arayın' demedim. Doğru olanı söyleyen, adil olanı bildiren RAB benim."
20 "Ey sizler, uluslardan kaçıp kurtulanlar, toplanıp gelin, birlikte yaklaşın! Tahtadan oyma putlar taşıyan, kurtaramayan ilahlara yakaranlar bilgisizdir.
21 Konuşun, davanızı sunun, birbirinize danışın. Bunları çok önceden duyurup bildiren kim? Ben RAB, bildirmedim mi? Benden başka Tanrı yok, adil Tanrı ve Kurtarıcı benim. Yok benden başkası.
4 Siz yaşlanıncaya dek Ben O'yum; saçlarınız ağarıncaya dek ben yükleneceğim sizi. Sizi ben yarattım, ben taşıyacağım, evet, sizi ben yüklenecek, ben kurtaracağım.
5 "Beni kime benzetecek, kime denk tutacaksınız? Kiminle karşılaştıracaksınız ki, benzer olalım?
11 Doğudan yırtıcı kuşu, uzak bir ülkeden tasarımı gerçekleştirecek adamı çağıran benim. Evet, bunları söyledim, kesinlikle yerine getirecek, tasarladığımı yapacağım mutlaka.
5 RAB diyor ki: "Ey Kildani kızı, karanlığa çekilip sessizce otur. Çünkü bundan böyle 'Ülkeler kraliçesi' demeyecekler sana.
6 Halkıma öfkelenmiş, mirasım olduğu halde onu bayağılaştırıp eline teslim etmiştim. Ama sen onlara acımadın, yaşlılara bile çok ağır bir boyunduruk yükledin.
9 Bir gün içinde ikisi birden başına gelecek: Çok sayıda büyüye, etkili muskalarına karşın hem dul kalacak, hem evlat acısını alabildiğine yaşayacaksın.
10 "Kötülüğüne güvendin, 'Beni gören yok' diye düşündün. Bilgin ve bilgeliğin seni saptırdı. İçinden, 'Kraliçe benim, başkası yok' diyordun.
11 Ne var ki, felakete uğrayacaksın. Onu durduracak büyü yok elinde, başına gelecek belayı önleyemeyeceksin. Üzerine ansızın hiç beklemediğin bir yıkım gelecek.
12 Gençliğinden beri emek verdiğin muskalarına, çok sayıda büyüye devam et; belki yararını görür, kimilerini titretirsin.
13 Aldığın öğütlerin çokluğu seni tüketti. Yıldız falcıların, yıldızbilimcilerin, ay başlarında ne olacağını bildirenlerin, şimdi kalksınlar da başına geleceklerden seni kurtarsınlar.
14 "Bak, hepsi anızdan farksız, ateş yakacak onları. Canlarını alevden kurtaramayacaklar. Ne ısınmak için kor, ne de karşısında oturulacak ateş olacak.
15 Emek verdiğin adamlar böyle olacak. Gençliğinden beri alış veriş ettiğin herkes kendi yoluna gidecek, seni kurtaran olmayacak."
48
İsrail’in İnatçılığı
1 Dinle, ey Yakup soyu! İsrail adıyla anılan, Yahuda soyundan gelen, Yahve'nin adıyla ant içen sizler, İsrail'in Tanrısı'na yakarır, ama bunu doğrulukla, içtenlikle yapmazsınız.
5 Bunları size çok önceden bildirdim, olmadan önce duyurdum. Yoksa, 'Bunları yapan putlarımızdır, olmalarını buyuran oyma ve dökme putlarımızdır' derdiniz.
14 Toplanıp dinleyin hepiniz: Putlardan hangisi bunları önceden bildirebildi? RAB'bin sevdiği kişi O'nun Babil'e karşı tasarladığını yerine getirecek. Gücünü Kildaniler'e karşı kullanacak.
15 Ben, evet, ben söyledim, onu ben çağırdım, onu getirdim, görevini başaracak.
16 "Yaklaşın bana, dinleyin söyleyeceklerimi: Başlangıçtan beri açıkça konuştum, o zamandan bu yana oradayım." Rab Yahve şimdi beni ve Ruhu'nu gönderiyor.
5 Kulu olmam için, Yakup soyunu kendisine geri getirmem, İsrail'i önünde toplamam için rahimde beni biçimlendiren RAB şimdi şöyle diyor: (O'nun gözünde onurluyum. Tanrım bana güç kaynağı oldu.)
6 "Yakup'un oymaklarını canlandırmak, sağ kalan İsrailliler'i geri getirmek için kulum olman yeterli değil. Seni uluslar için ışık da yapacağım. Öyle ki, kurtarışım yeryüzünün dört bucağına ulaşsın."
8 RAB şöyle diyor: "Lütuf zamanında sana yanıt vereceğim, Kurtuluş günü sana yardım edecek, seni koruyacağım. Seni halka antlaşma olarak vereceğim. Öyle ki, yıkık ülkeyi yeniden kurasın, miras olarak yeni sahiplerine veresin.
10 Acıkmayacak, susamayacaklar, kavurucu sıcak ve güneş çarpmayacak onları. Çünkü onlara merhamet eden kendilerine yol gösterecek ve onları pınarlara götürecek.
15 Ama RAB, "Kadın emzikteki çocuğunu unutabilir mi?" diyor, "Rahminden çıkan çocuktan sevecenliği esirger mi? Kadın unutabilir, ama ben seni asla unutmam.
17 Oğulların koşar adım geliyor, seni yıkıp viran edenlerse çıkıp gidecek.
18 Başını kaldır da çevrene bir bak: Hepsi toplanmış sana geliyor. Ben RAB, varlığım hakkı için diyorum ki: Onların hepsi senin süsün olacak, bir gelin gibi takınacaksın onları.
21 O zaman içinden, 'Kim doğurdu bunları bana?' diyeceksin, 'Çocuklarımı yitirmiştim, doğuramıyordum. Sürgüne gönderilmiş, dışlanmıştım. Öyleyse bunları kim büyüttü? Yapayalnız kalmıştım, nereden çıkıp geldi bunlar?'"
23 Krallar size babalık, prensesler sütannelik yapacak, yüzüstü yere kapanıp ayaklarının tozunu yalayacaklar. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksın. Bana umut bağlayan utandırılmayacak."
25 Ama RAB diyor ki: "Evet, güçlünün elindeki tutsaklar alınacak, zorbanın aldığı ganimet de kurtarılacak. Seninle çekişenle ben çekişeceğim, senin çocuklarını ben kurtaracağım.
26 Sana zulmedenlere kendi etlerini yedireceğim, tatlı şarap içmiş gibi kendi kanlarıyla sarhoş olacaklar. Böylece bütün insanlar bilecek ki seni kurtaran RAB benim; kurtarıcın, Yakup'un Güçlüsü benim."
1 RAB şöyle diyor: "Boşadığım annenizin boşanma belgesi nerede? Hangi alacaklıma sattım sizi? Siz suçlarınız yüzünden satıldınız, anneniz başkaldırılarınız yüzünden dışlandı.
2 Geldiğimde neden kimse yoktu, çağırdığımda niçin yanıt veren olmadı? Sizi kurtaramayacak kadar kısa mı elim, ya da gücüm yok mu sizi özgür kılmaya? Azarlayarak denizi kurutur, ırmakları çöle çeviririm. Su kalmayınca balıklar ölür ve kokar.
4 Yorgunlara sözle destek olmayı bileyim diye Rab Yahve bana eğitilmişlerin dilini verdi. Eğitilenler gibi dinleyeyim diye kulağımı uyandırır her sabah.
4 "Beni dinle, ey halkım, bana kulak ver, ey ulusum! Yasa benden çıkacak, halklara ışık olarak adaletimi yerleştireceğim.
5 Doğruluğum yaklaştı, kurtarışım ortaya çıktı. Halkları gücümle yöneteceğim. Kıyı halkları bana umut bağladı, umutla gücümü bekliyorlar.
6 Başınızı kaldırıp göklere bakın, aşağıya, yeryüzüne bakın. Çünkü bu gökler duman gibi dağılacak, giysi gibi eskiyecek yeryüzü; üzerinde yaşayanlar sinek gibi ölecek. Ama benim kurtarışım sonsuz olacak, ardı kesilmeyecek adaletimin. (doğruluğumun?)
7 "Ey sizler, doğruluğu bilenler, yasamı yüreğinde taşıyan halk, dinleyin beni! İnsanların aşağılamasından korkmayın, yılmayın sövgülerinden.
8 Güvenin yediği giysi gibi, kurtçuğun yediği yapağı gibi yitecekler. Oysa zaferim (doğruluğum?) sonsuza dek kalacak, kurtarışım kuşaklar boyu sürecek."
9 Uyan, ey RAB'bin gücü, uyan, kudreti kuşan! Eski günlerde, önceki kuşaklar döneminde olduğu gibi uyan! Rahav'ı parçalayan, deniz canavarının bedenini deşen sen değil miydin?
10 Denizi, engin suların derinliklerini kurutan, fidyeyle kurtulanların geçmesi için denizin derinliklerini yola çeviren sen değil miydin?
11 RAB'bin fidyeyle kurtardıkları dönecek, sevinçle haykırarak Siyon'a varacak. Yüzlerinde sonsuz bir sevinç olacak. Onların olacak coşku ve sevinç, üzüntü ve inilti kaçacak.
13 Sizi yaratan, gökleri geren, dünyanın temellerini atan RAB'bi nasıl olur da unutursunuz? Sizi yok etmeye hazırlanan zalimin öfkesinden neden gün boyu yılıp duruyorsunuz? Hani nerede zalimin gazabı?
20 Oğulların baygın, ağa düşmüş ahular gibi her sokak başında yatıyor. RAB'bin öfkesine de Tanrın'ın azarlayışına da doymuşlar.
21 Bu nedenle, ey ezilmiş Yeruşalim, şarapsız sarhoş olmuş halk, şunu dinle!
22 Rabbin Yahve, kendi halkını savunan Tanrın diyor ki: "Seni sersemleten kâseyi, gazabımın kâsesini elinden aldım. Bir daha asla içmeyeceksin ondan.
23 Onu sana eziyet edenlerin eline vereceğim; onlar ki sana, 'Yere yat da üzerinden geçelim' dediklerinde, sırtını toprak, yol ettin."
52
Tanrımız’ın Egemenliği
1 Uyan, ey Siyon, uyan, kudretini kuşan. Ey Yeruşalim, kutsal kent, güzel giysilerini giy. Çünkü sünnetsizlerle murdarlar kapılarından asla içeri girmeyecek artık.
6 "Bundan ötürü halkım adımı bilecek, o gün, 'İşte ben' diyenin ben olduğumu anlayacak."
7 Dağları aşıp gelen müjdecinin ayakları ne güzeldir! O müjdeci ki, esenlik duyuruyor. İyilik müjdesi getiriyor, kurtuluş haberi veriyor. Siyon halkına, "Tanrınız egemenlik sürüyor!" diye ilan ediyor.
2 O RAB'bin önünde bir fidan gibi, kurak yerdeki kök gibi büyüdü. Bakılacak biçimden, güzellikten yoksundu. Gönlümüzü çelen bir görünüşü de yoktu.
3 İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, ona değer vermedik.
5 Oysa, bizim başkaldırılarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk.
8 Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü. Halkımın başkaldırısı ve hak ettiği ceza yüzünden diriler diyarından atıldığını onun kuşağından düşünen oldu mu?
9 Şiddete başvurmadığı, ağzından yalan çıkmadığı halde, ona kötülerin yanında bir mezar verildi, ama öldüğünde zenginin yanındaydı.
10 Ne var ki, RAB onun ezilmesini uygun gördü, acı çekmesini istedi. Canını suç sunusu olarak sunarsa soyundan gelenleri görecek ve günleri uzayacak. RAB'bin istemi onun aracılığıyla gerçekleşecek.
11 Canını feda ettiği için gördükleriyle hoşnut olacak. RAB'bin doğru kulu (olarak? DB) kendisini kabul eden birçoklarını aklayacak. Çünkü onların suçlarını o üstlendi.
12 "Bundan dolayı ona ünlüler arasında bir pay vereceğim, ganimeti güçlülerle paylaşacak. Çünkü canını feda etti, başkaldıranlarla bir sayıldı. Pek çoklarının günahını o üzerine aldı, başkaldıranlar için de yalvardı."
1 "Ey çocuk doğurmamış kısır kadın, sevinç çığlıkları at; ey doğum ağrısı tatmamış kadın, sevinçle haykır, bağır. Çünkü terk edilmiş kadının çocukları, evli kadının çocuklarından fazla olacaktır" diyor RAB.
5 Çünkü kocan, seni Yaratan'dır. O'nun adı Her Şeye Egemen Yahve'dir, İsrail'in Kutsalı'dır seni fidyeyle kurtaran. O'na bütün dünyanın Tanrısı denir."
9 "Bu benim için Nuh tufanı gibidir. Nuh tufanının bir daha yeryüzünü kaplamayacağına nasıl ant içtimse, sana öfkelenmeyeceğime, seni azarlamayacağıma da ant içiyorum.
15 Sana saldıran olursa, benden olmadığını bil. Sana saldıran herkes önünde yenilgiye uğrayacak.
16 "İşte, kor halindeki ateşi üfleyen, amaca uygun silah yapan demirciyi ben yarattım. Yok etsin diye yıkıcıyı da ben yarattım.
17 Ama sana karşı yapılan hiçbir silah işe yaramayacak, mahkemede seni suçlayan her dili suçlu çıkaracaksın. RAB'be kulluk edenlerin mirası şudur: Onların doğruluğu bendendir" diyor RAB.
55
RAB’bin Çağrısı
1 "Ey susamış olanlar, sulara gelin, parası olmayanlar, gelin, satın alın, yiyin. Gelin, şarabı ve sütü parasız, bedelsiz alın.
3 "Kulak verin, bana gelin. Dinleyin ki yaşayasınız. Ben de sizinle sonsuz bir antlaşma, davut'a söz verdiğim kalıcı iyilikleri içeren bir antlaşma yapayım.
6 "RAB'be hizmet etmek, O'nun adını sevmek, kulu olmak için O'na bağlanan yabancıları, Şabat Günü'nü tutan, bayağılaştırmayan, Antlaşmama sımsıkı bağlı kalan herkesi,
7 Kutsal dağıma getirip dua evimde sevindireceğim. Yakmalık sunularıyla kurbanları sunağımda kabul edilecek, çünkü evime 'Bütün ulusların dua evi' denecek."
1 Doğru kişi ölüp gidiyor, kimsenin umurunda değil. Sadık adamlar da göçüp gidiyor; kimse doğru kişinin göçüp gitmekle kötülükten kurtulduğunun farkında değil.
2 Doğru kişi esenliğe kavuşur, doğru yolda yürümüş olan mezarında rahat uyur.
3 Ama siz, ey falcı kadının çocukları, fahişelik ve zina edenlerin soyu, buraya gelin!
4 - 5 Siz kiminle alay ediyorsunuz? Kime dudak büküyor, dil çıkarıyorsunuz? Ağaçlar arasında, sık yapraklı her ağacın altında şehvetle yanıp tutuşan, vadilerde, kaya kovuklarında çocuklarını kurban eden, isyan torunları, yalan soyu değil misiniz siz?
6 Sizin payınız vadinin düzgün taşlarından yapılan putlardır, evet, sizin nasibiniz onlardır! Onlara dökmelik sunular döktünüz, tahıl sunuları sundunuz. Bütün bunlardan sonra sizi cezalandırmaktan çekineceğimi mi sanıyorsunuz?
7 Yatağınızı ulu, yüksek dağa serdiniz, oraya bile kurban kesmeye gidiyorsunuz.
8 Kapılarınızın, sövelerinizin arkasına iğrenç simgeler koydunuz. Beni bıraktınız, yataklarınızı ardına kadar açıp içine girdiniz, oynaşlarınızla anlaşıp birlikte yatmaya can atıyorsunuz. Onların çıplaklığını seyrettiniz.
9 Çeşit çeşit hoş kokular sürünüp ilah Molek'e yağ götürdünüz. Elçilerinizi ta uzaklara gönderdiniz, ölüler diyarına dek alçalttınız kendinizi.
10 Uzun yolculuklar sizi yorduğu halde, "Pes ettim" demediniz. Gücünüzü tazeleyip durdunuz, bu nedenle de tükenmediniz.
11 "Sizi kaygılandıran, korkutan kim ki, bana ihanet ediyor, beni anmıyor, yüreğinizde bana yer vermiyorsunuz? Benden korkmamanızın nedeni uzun zamandır suskun kalışım değil mi?
12 Sözde doğruluğunuzu da yaptıklarınızı da ilan edeceğim, bunların size yararı olmayacak.
13 Feryat ettiğinizde topladığınız putlar sizi kurtarsın bakalım! Rüzgar hepsini silip süpürecek, bir soluk onları alıp götürecek. Bana sığınansa ülkeyi mülk edinecek, kutsal dağımı miras alacak."
15 Yüce ve görkemli olan, sonsuzlukta yaşayan, adı Kutsal olan diyor ki: 'Yüksek ve kutsal yerde yaşadığım halde, alçakgönüllülerle, ezilenlerle birlikteyim. Yüreklerini sevindirmek için ezilenlerin yanındayım.
1 "Avaz avaz bağırın, çekinmeyin, sesinizi boru sesi gibi yükseltin; halkıma başkaldırılarını, Yakup soyuna günahlarını bildirin.
2 Bana her gün danışıyor, yollarımı öğrenmekten zevk duyuyorlarmış! Doğru davranan, Tanrısı'nın buyruğundan ayrılmayan bir ulusmuş gibi... Benden adil yargılar diliyor, bana yaklaşmaktan zevk alıyorlarmış.
3 Diyorlar ki: 'Oruç tuttuğumuzu neden görmüyor, benliğimizi yendiğimizi neden farketmiyorsun?' "Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor, işçilerinizi eziyorsunuz.
58,3 Yasa, orucu sırf Barışma Günü için buyuruyordu, Lev 23,26-32 , ama bazı özel dönemlerde oruç günleri fazlalaştırılıyordu: Bazı kederli olayların yıl dönümlerinde, Zek 7,1-5; Zek 8,18-19, veya Tanrı’nın merhametine sığınmak için, Yer 36,6.9; Yun 3,5; bknz. 1 Kr 21,9.12, oruç tutulurdu.
4 Orucunuz kavgayla, çekişmeyle, şiddetli yumruklaşmayla bitiyor. Bugünkü gibi oruç tutmakla sesinizi yükseklere duyuramazsınız.
5 İstediğim oruç bu mu sanıyorsunuz? İnsanın benliğini yenmesi gereken gün böyle mi olmalı? Kamış gibi baş eğip çul ve kül üzerine mi oturmalı? Siz buna mı oruç, RAB'bi hoşnut eden gün diyorsunuz?
6 Benim istediğim oruç, haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları özgür kılmak, tutsakları salıvermek, her türlü boyunduruğu kırmak değil mi?
12 Halkınız eski yıkıntıları onaracak, geçmiş kuşakların temelleri üzerine yeni yapılar dikeceksiniz. 'Duvardaki gedikleri onaran, sokakları oturulacak hale getiren' denecek sizlere.
14 RAB'den zevk alırsınız. O zaman sizi yeryüzünün yüksek yerlerine çıkarır, atanız Yakup'un mirasıyla doyururum." çünkü bu sözler RAB'bin ağzından çıktı.
8 Esenlik yolunu bilmezler, izledikleri yolda adalet yoktur. Kendilerine çarpık yollar yaptılar, o yoldan gidenlerin hiçbiri esenlik nedir bilmez.
9 Diyorlar ki: "Bu yüzden adalet bizden uzak, doğruluk bize erişemiyor. Işık bekliyoruz, yalnız karanlık var; parıltı bekliyor, koyu karanlıkta yürüyoruz.
10 Kör gibi duvarı el yordamıyla arıyor, yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Öğle vakti alacakaranlıktaymış gibi tökezliyoruz, güçlüler arasında ölüler gibiyiz.
18 Herkese yaptıklarının karşılığını verecek. Düşmanlarına öfkeyle, hasımlarına ve kıyı halklarına cezayla karşılık verecek.
19 Böylece batıdan doğuya kadar insanlar RAB'bin adından ve yüceliğinden korkacak. Çünkü düşman azgın bir ırmak gibi geldiğinde, RAB'bin Ruhu onu kaçırtacak.
20 RAB diyor ki: "Kurtarıcı Siyon'a, Yakup soyundan olup başkaldırmaktan vazgeçenlere gelecek.
21 Bana gelince, onlarla yapacağım antlaşma şudur: üzerindeki Ruhum, ağzına koyduğum sözler şimdiden sonsuza dek senin, çocuklarının, torunlarının ağzından düşmeyecek."
6 Deve sürüleri, Midyan'ın ve Efa'nın deve yavruları senin topraklarını dolduracak. Bütün Saba halkı geliyor, altın ve günnük getiriyor, RAB'bin erdemlerini ilan ediyorlar.
7 Kedar'ın bütün davar sürüleri sana gelecek, Nevayot'un koçları senin buyruğunda olacak, sunağımın üzerinde kabul edilen sunular olarak sunulacak. Böylece görkemli tapınağımı daha görkemli kılacağım.
8 "Nedir bunlar, bulut gibi, yuvalarına yaklaşan güvercinler gibi süzülüp gelenler?
9 Bana umut bağlayan kıyı halklarının ticaret gemileri öncülüğünde senin çocuklarını altınlarıyla, gümüşleriyle birlikte Tanrın RAB'bin onuruna İsrail'in Kutsalı'na uzaktan getiren gemileridir bunlar. RAB seni görkemli kıldı.
10 "Yabancılar senin surlarını onaracak, kralları sana hizmet edecek. Öfkelendiğimde seni cezalandırdıysam da, kabul ettiğimde sana merhamet göstereceğim.
12 Çünkü sana kulluk etmeyen ulus ya da krallık yok olacak, evet, o uluslar tam bir yıkıma uğrayacak.
13 "Lübnan'ın görkemi olan selvi, köknar ve şimşir ağaçları, tapınağımı süslemek için hep birlikte sana taşınacak. Ayak bastığım yeri görkemli kılacağım.
14 Seni ezenlerin çocukları gelip önünde eğilecekler; seni hor görenlerin hepsi, 'RAB'bin kenti, İsrail'in Kutsalı'nın Siyon'u' diyerek ayaklarına kapanacaklar.
22 En küçük ailen bini bulacak, sayıca en az olanı koca bir ulus olacak. Ben RAB, zamanı gelince bunu hızlandıracağım."
61
RAB’bin Lütuf Yılı
1 - 3 Rab Yahve'nin Ruhu üzerimde. Çünkü yoksullara müjde iletmem için beni O meshetti. Yüreği ezik olanların yaralarını sarmak için, tutsaklara serbest bırakılacaklarını, zindanlarda bulunanlara kurtulacaklarını, RAB'bin lütuf yılını, Tanrımız'ın öç alacağı günü ilan etmek, yas tutanların hepsini avutmak, Siyon'da yas tutanlara yardım sağlamak -Kül yerine çelenk, yas yerine sevinç yağı, çaresizlik ruhu yerine onlara övgü giysisini vermek- için gönderdi beni RAB. Öyle ki, RAB'bin görkemini yansıtmak için, onlara 'RAB'bin diktiği doğruluk ağaçları' densin.
7 Utanç yerine iki kat onur bulacaksınız, aşağılanma yerine payınızla sevineceksiniz, böylece ülkenizde iki kat mülk edineceksiniz; sevinciniz sonsuz olacak.
8 Çünkü ben RAB adaleti severim, nefret ederim soygun ve haksızlıktan. Sözümde durup hak ettiklerini verecek, onlarla ebedi bir antlaşma yapacağım.
10 RAB'de büyük sevinç bulacağım, Tanrım'la yüreğim coşacak. Çünkü çelenkle süslenmiş güvey gibi, takılarını kuşanmış gelin gibi, bana kurtuluş giysisini giydirdi, beni doğruluk kaftanıyla örttü.
11 Toprak filizlerini nasıl çıkartır, bahçe ekilen tohumları nasıl yetiştirirse, Rab Yahve de doğruluk ve övgüyü bütün ulusların önünde öyle yetiştirecek.
3 RAB'bin elinde güzellik tacı, Tanrın'ın elinde krallık sarığı olacaksın.
4 Artık sana 'Terk edilmiş', ülkene 'Virane' denmeyecek; bunun yerine sana 'Sevdiğim', ülkene 'Evli' denecek. Çünkü RAB seni seviyor, ülken de evli sayılacak.
6 - 7 Ey Yeruşalim, surlarına bekçiler diktim, gece gündüz hiç susmayacaklar. Ey RAB'be sözünü anımsatanlar, Yeruşalim'i pekiştirene, onu yeryüzünün övüncü kılana dek durup dinlenmeden RAB'be yakarın, O'na rahat vermeyin.
1 Edom'dan, Bosra'dan al giysiler içinde bu gelen kim? Göz kamaştırıcı giysiler içinde, büyük güçle yürüyen kim? "O benim! Adaletle konuşan, kurtarmaya gücü olan."
6 Öfkeyle halkları çiğnedim, onları gazapla sarhoş ettim, yere akıttım kanlarını."
RAB’bin İyiliği
7 Şefkati ve iyiliği uyarınca bizim için yaptıklarından, evet, İsrail halkı için yaptığı bütün iyiliklerinden ötürü RAB'bin iyiliklerini ve övülesi işlerini anacağım.
9 Sıkıntı çektiklerinde O da sıkıntı çekti. Huzurundan çıkan melek onları kurtardı. Sevgisi ve merhametinden ötürü onları kurtardı, geçmişte onları sürekli yüklenip taşıdı.
11 - 13 Sonra halkı eski günleri, Musa'nın dönemini anımsadı. "Çobanlarıyla birlikte onları denizden geçiren, Kutsal Ruhu'nu aralarına yerleştiren, görkemli gücüyle Musa'nın sağında yol alan, sonsuz onur kazanmak için önlerinde suları yaran, bir at nasıl tökezlemeden kırdan geçerse onları deniz yatağından öyle geçiren RAB nerede?" diye sordular.
1 Ya RAB, adını düşmanlarına duyurmak için keşke gökleri yarıp insen! Dağlar önünde sarsılsa! Gelişin, ateşin çalıları tutuşturmasına, suyu kaynatmasına benzese! Uluslar senin önünde titrese!
5 Doğru olanı sevinçle yapanların, senin yollarından yürüyüp seni unutmayanların yardımına koşarsın. Ama onlara karşı uzun süre günah işlediğimizde öfkelendin. Nasıl kurtuluruz?
6 Hepimiz murdar olana benzedik, bütün doğru işlerimiz kirli âdet bezi gibi. Yaprak gibi soluyoruz, suçlarımız rüzgar gibi sürükleyip götürüyor bizi.
4 Mezarlıkta oturur, gizli yerlerde geceler, domuz eti yerler; kaplarında haram et var.
5 Birbirlerine, 'Uzak dur, yaklaşma' derler, 'Çünkü ben senden daha kutsalım.' Böyleleri burnumda duman, bütün gün yanan ateştir.
6 - 7 "Bakın, yanıt önümde yazılı duruyor. Susmayacak, suçlarının karşılığını vereceğim. Onların da atalarının da suçlarının cezasını başlarına getireceğim" diyor RAB. "Çünkü dağların üzerinde buhur yaktılar, tepelerin üzerinde beni aşağıladılar. Bu nedenle eskiden yaptıklarının karşılığını başlarına getireceğim."
8 RAB diyor ki: "Taneleri sulu salkımı görünce, halk, 'Salkımı yok etmeyin, bereket onda' diyor. Kullarımın hatırı için ben de öyle yapacağım, onların hepsini yok etmeyeceğim.
11 "Ama sizler, RAB'bi terk edenler, kutsal dağımı unutanlar, talih ilahına sofra kuranlar, kısmet ilahına karışık şarap sunanlar,
12 Ben de sizi kılıca kısmet edeceğim, boğazlanmak üzere eğileceksiniz hepiniz. Çünkü çağırdığımda yanıt vermediniz, konuştuğumda dinlemediniz; gözümde kötü olanı yaptınız, hoşlanmadığımı seçtiniz."
13 Bu yüzden Rab Yahve diyor ki: "Bakın, kullarım yemek yiyecek, ama siz aç kalacaksınız. Kullarım içecek, ama siz susuz kalacaksınız. Kullarım sevinecek, ama sizin yüzünüz kızaracak.
16 Öyle ki, ülkede kim bereket istese sadık Tanrı'dan isteyecek; ülkede kim ant içse, sadık Tanrı üzerine ant içecek. Çünkü geçmiş sıkıntılar unutulup gözümden saklanacak."
Yeni Yer, Yeni Gök
17 "Çünkü bakın, yeni bir yer, yeni bir gök yaratmak üzereyim; geçmiştekiler anılmayacak, akla bile gelmeyecek.
20 Orada birkaç gün yaşayıp ölen bebekler olmayacak, yaşını başını almadan kimse ölümü tatmayacak. Yüz yaşında ölen genç, yüz yaşına basmayan kişi lanetli sayılacak.
22 Yaptıkları evlerde başkası oturmayacak, diktikleri bağın meyvesini başkası yemeyecek. Çünkü halkım ağaçlar gibi uzun yaşayacak, seçtiklerim, elleriyle ürettiklerinin tadını çıkaracaklar.
23 Emek vermeyecekler boş yere, felakete uğrayan çocuklar doğurmayacaklar. Çünkü kendileri de çocukları da RAB'bin kutsadığı soy olacak.
24 Onlar bana yakarmadan yanıt verecek, daha konuşurlarken işiteceğim onları.
25 Kurtla kuzu birlikte otlayacak, aslan sığır gibi saman yiyecek. Yılanın yiyeceğiyse toprak olacak. Kutsal dağımın hiçbir yerinde kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek." böyle diyor RAB.
2 Çünkü bütün bunları benim ellerim yaptı, hepsi böylece var oldu" diyor RAB. "Ancak ben alçakgönüllüye, ruhu ezik olana, sözümden titreyen kişiye değer veririm.
3 Sığır boğazlayan, adam öldüren gibidir, davar kurban eden, köpek boynu kıran, tahıl sunusu getiren, domuz kanı sunan, anma sunusu olarak günnük yakan, putatapan gibidir. Evet, bunlar kendi yollarını seçtiler, yaptıkları iğrençliklerden hoşlanıyorlar.
4 Ben de onlar için yıkımı seçecek, korktuklarını başlarına getireceğim. Çünkü çağırdığımda yanıt veren olmadı, konuştuğumda dinlemediler, gözümde kötü olanı yaptılar, hoşlanmadığımı seçtiler."
5 RAB'bin sözünden titreyenler, kulak verin O'nun söylediklerine: "Sizden nefret eden, adımdan ötürü sizi dışlayan kardeşleriniz, 'RAB yüceltilsin de sevincinizi görelim!' diyorlar. Utandırılacak olan onlardır.
6 Kentten gürültülü sesler, tapınaktan bir ses yükseliyor! Düşmanlarına hak ettikleri karşılığı veren RAB'bin sesidir bu.
8 Kim böyle bir şey duydu? Kim böyle şeyler gördü? Bir ülke bir günde doğar mı, bir anda doğar mı bir ulus? Ama Siyon ağrısı tutar tutmaz çocuklarını doğurdu.
9 Doğum anına dek getiririm de doğuracak gücü vermez miyim?" diyor RAB. "Doğuracak güç veren ben, rahmi kapatır mıyım?" diyor Tanrın.
10 "Yeruşalim'le birlikte sevinin, onu sevenler, hepiniz onun için coşun, Yeruşalim için yas tutanlar, onunla sevinçle coşun.
11 Öyle ki, onun avutucu memelerini emip doyasınız, kana kana içip onun yüce bolluğundan zevk alasınız."
12 Çünkü RAB diyor ki: "Bakın, esenliği bir ırmak gibi, ulusların servetini taşkın bir ırmak gibi ona akıtacağım. Ondan beslenecek, kucakta taşınacak, dizleri üzerinde sallanacaksınız.
13 Çocuğunu avutan bir anne gibi avutacağım sizi, Yeruşalim'de avuntu bulacaksınız.
14 Bunları gördüğünüzde yüreğiniz sevinecek, bedenleriniz körpe ot gibi tazelenecek. Herkes bilecek ki, RAB'bin koruyucu eli kullarının, gazabıysa düşmanlarının üzerindedir."
15 Bakın, RAB ateşle geliyor, savaş arabaları kasırga gibi. Şiddetli öfkesini, azarını alev alev dökmek üzere.
16 Çünkü O bütün insanlığı ateş ve kılıçla yargılayacak, pek çok kişiyi öldürecek.
17 "Bahçelere girmek için kendilerini kutsal kılıp arıtanlar, domuz, fare ve öteki iğrenç hayvanların etini yiyenlerin ortasında duranı izleyenler hep birlikte yok olacaklar" diyor RAB,
18 "Çünkü ben onların eylemlerini de düşüncelerini de bilirim. Bütün ulusları ve dilleri bir araya toplayacağım an geliyor; gelip yüceliğimi görecekler.
19 "Aralarına bir belirti koyacağım. Onlardan kaçıp kurtulanları uluslara, Tarşiş'e, Pûl'a, Lud'a (yay gerenlere), Tuval'a, Yâvan'a, ünümü duymamış, yüceliğimi görmemiş uzak kıyı halklarına göndereceğim. Uluslar arasında yüceliğimi ilan edecekler.
20 İsrailoğulları tahıl sunularını pak kaplar içinde RAB'bin Tapınağı'na nasıl getiriyorsa, onlar da bütün kardeşlerinizi uluslardan atlarla, savaş arabalarıyla, at arabalarıyla, katırlarla, develerle kutsal dağıma, Yeruşalim'e, RAB'be sunu olarak getirecekler." Böyle diyor RAB.
21 "Onların arasından kimilerini kâhin ve Levili olarak seçeceğim" diyor RAB.
23 "Yeni Ay'dan Yeni Ay'a, Şabat Günü'nden Şabat Günü'ne bütün insanlar önüme gelip bana tapınacaklar" diyor RAB.
24 "Dışarı çıktıklarında bana başkaldırmış olanların cesetlerini görecekler. Öylelerini kemiren kurt ölmez, yakan ateş sönmez. Bütün insanlar onlardan iğrenecek."