1

Nebukadnessar ve Arpakşat
1 Nebukadnessar on iki yıldır Asurluların kralıydı ve büyük Ninova Kenti'nde yaşıyordu. Arpakşat o yıllarda Ekbatana'da Medler'i yönetiyordu.
Yar 10,22
2 Arpakşat Ekbatana Kenti'ni üç karış kalınlığında ve altı karış uzunluğunda taşlarla yapılmış surlarla çevirmişti. Kale duvarlarının yüksekliği yetmiş, genişliği ise elli karıştı.
3 Kapılardaki kulelerin yüksekliği yüz karıştı. Kulelerin temeli altmış karış genişliğindeydi.
4 Kapılar yetmiş karış yüksekliğinde ve kırk karış genişliğindeydi. Bu suretle savaşçı kuvvetler düzenli adımla yürüyüşe katılabiliyor, yaya asker ise kolaylıkla resmigeçit yapabiliyordu.
5 O günlerde Kral Nebukadnessar, Ragay sınırları içindeki büyük ovada Kral Arpakşat'la savaştı.
6 Dağlık ülkeler halkı, Fırat ve Dicle ırmaklarıyla Hidaspes kıyılarında oturanlar ve Elamitler'in kralı Ariyok'un buyruğundaki ova halkı, Kral Nebukadnessar'ı destekliyordu. Böylelikle Keleud oğullarının savaşına katılmak için pek çok ulus bir araya geldi.
7 Asur Kralı Nebukadnessar Persler'e, batılı ülkeler halkına, Kilikya, Şam ve Lübnan'a, Lübnan Suriye sınırındaki dağlık bölgede oturanlara, kıyı halkına;
8 Karmel, Gilat, Yukarı Galile ve Ezdrelon'daki büyük ova halkına;
9 Samiriye'ye ve yöredeki kentlere, Ürdün'ün ilerisindeki Yeruşalim, Betani, Keleus, Kadeş, Mısır Irmağı, Tahpanes, Rames ve Goşen bölgesine;
10 Tanis'in ilerisine ve Menfis'e, Habeşistan sınırlarına dek Mısır halkına birer mesaj gönderdi.
11 Ancak bu ülkelerdeki insan toplulukları Asur Kralı Nebukadnessar' in çağrısına önem vermediler ve savaşa katılmak için ardından gitmediler. Kaygılanmıyorlardı, çünkü onların gözünde Nebukadnessar tek başınaydı. Elçilerini utanılacak bir duruma getirdiler. Onlar da hiç bir iş başaramadan geri döndü.
12 Nebukadnessar bu ülkenin tümüne çok öfkelendi. Kilikya, Damasin ve Suriye sınırları içinde yaşayan kişilerden, Moavlılar'la Amonlular'dan ve iki denizin kıyılarına dek Filistin'in güney kesimindeki ve Mısır'daki insan topluluklarından öç almaya, onların yaşamına kılıcıyla son vermeye tahtı ve krallığı üzerine ant içti.
Arpakşat ’a Karşı Seferberlik
13 On yedinci yılda Nebukadnessar'la buyruğundaki kuvvetler, Kral Arpakşat'la savaşıp onu yendiler. Arpakşat'ın ordusu, atlıları ve iki tekerlekli savaş arabaları bozguna uğradı.
14 Nebukadnessar, kentleri ele geçirip Ekbatana üzerine yürüdü, kaleleri alıp pazaryerlerini yağma etti. Arpakşat'ın önceki görkemli yaşamını alay konusu yaptı.
15 Bundan sonra Ragay dağlarında Arpakşat'ı yakaladı ve onu süngüleyerek sonsuzluğa dek yok etti.
16 Ardından askerlerini ve onu destekleyenleri geri çekti. Silahlı kişilerden oluşan büyük bir kalabalık vardı. Nebukadnessar ve ordusu yüz yirmi gün sürekli olarak kaygısızca bayram ettiler.
Est 1,3-4

2

Batı Seferi
1 On sekizinci yılda, ilk ayın yirmi ikinci gününde, sarayda etrafa gözdağı veren Asur Kralı Nebukadnessar'ın tüm dünyadan öç alacağı yolunda bir söylenti yayıldı.
2 Genelkurmayı ve kıdemli subaylarıyla yaptığı gizli toplantının ardından, Nebukadnessar bu ülkelerin tümünü yok edeceğini bildirdi.
3 Kralın başvurusuna karşılık vermeyen her kişinin öldürüleceği bir kararname ile bildirildi.
4 Danışma kurulunun toplantısı bitince Asur Kralı Nebukadnessar, doğrudan doğruya kendi buyruğu altında olan ordularının başkomutanı Holofernes'i çağırttı. Ona şöyle dedi:
5 "Tüm dünyanın efendisi yüce kral şöyle buyuruyor: 'Yola koyul, yiğitliği denenmiş kişileri birlikte al, yüz yirmi bin kadar piyade neferi ve on iki bin atlı ile çok sayıda at al.
6 Sonra batı ülkelerinin üstüne yürü, çünkü bu kişiler çağrımı önemsemedi.
7 Bana boyun eğmelerini söyle, çünkü çok öfkeliyim ve askerlerime hareket emri vermek üzereyim. Askerlerim yeryüzünü kaplayacak ve dünyayı yağma edecek.
8 Yaralıları ovaları dolduracak, ölüleriyle tıkanan ırmaklar taşacak.
90 nları tutsak edip dünyanın bir ucundan öbür ucuna sürükleyeceğim.
10 "'Şimdi git. Benim için bölgenin tümünü ele geçirmekle işe başla. Sana boyun eğerlerse onları salıverme, zamanı gelince onları cezalandıracağım.
11 Ama direnirlerse, onlara hiç bir zaman acıma. Bırak da, koruduğum ülkelerde onları kılıçtan geçirsinler ve mallarını yağma etsinler.
12 Yaşamın hakkı için ve krallığımın yaşayan kudreti hakkı için konuştum. Söylediklerimi gerçekten yapacağım.
13 Sana gelince, efendinin buyruklarından hiçbirini savsaklama, buyruğuma çabucak tastamam uy.'"
14 Kralın yanından ayrılan Holofernes, Asur ordusunun mareşal, general ve subaylarını çağırttı.
15 Efendisinin buyruklarına uyarak seçilen askerlerin ayrıntılarını görüştü. Yüz yirmi bin kadar asker ve on iki bin atlı okçu vardı.
16 Bu kuvvetleri savaş birlikleri olarak düzenledi.
17 Ardından taşınacak eşyalar için çok sayıda deve, eşek ve katır, besin olarak da pek çok öküz ve keçi sağladı.
18 Kimler varsa hepsine gereğinden çok azık ve kralın hazinesinden olağandan çok altın ve gümüş verildi.
19 Kral Nebukadnessar'dan önce Holofernes ordusu ile yola çıktı. İki tekerlekli savaş arabaları, atlıları ve piyadeleriyle batı bölgelerini yenmeye hazırlandı.
20 Onları, sayısız çekirgeleri veya kum tanelerini andıran büyük bir kalabalık izliyordu; bu halk yığınının sayısını belirlemek olanaksızdı.
Yoe 2,2-7.11 Hak 7,12
Holofernes’in İlerleyiş Çabaları
21 Böylece Ninova'dan yola çıktılar ve üç gün sürekli olarak Bektilet Ovası'na doğru ilerlediler. Ardından Yukarı Kilikya'nın kuzeyindeki dağlarda ordunun konaklaması için Bektilet'ten ayrıldılar.
22 Oradan Holofernes ordusu, piyadeleri, atlıları ve iki tekerlekli savaş arabalarıyla birlikte dağlık ülkelere doğru ilerledi.
Yar 10,6.13.22
23 Pût'la Lud'dan geçti. Keleon'un güneyinde, çölün çevresinde oturan Rasis'in oğullarıyla İsmail'in oğullarına baskın yapıp onları soydu.
24 Fırat boyunca yol aldı, Mezopotamya'yı bir uçtan bir uca geçti. Abron Deresi'nin üstünde olan kale ve siper yapılarak sağlamlaştırılmış kentleri yıkıp yerle bir etti ve denize ulaştı.
25 Ardından Kilikya sınırları içindeki ülkelere saldırdı, direnen kişileri haksızca öldürdü. Yafet'in güney sınırlarında ilerleyerek Arabistan'a yöneldi,
26 Midyanlılar'ın çevresini tamamen kuşattı, çadırlarını yakıp koyun çiftliklerini yağma etti.
27 Sonra Şam Ovası'na yöneldi. Buğdayın hasat zamanıydı. Tarlaları ateşe verdi, hayvan sürülerini öldürdü, kentleri yağma edip kırları kullanılmaz duruma getirdi ve tüm delikanlıları kılıçtan geçirdi.
28 Kıyı halkı korkup şaştı ve ürperdi. Sayda, Sur, Şur, Okina, Yamnya, Azotus ve Askalon halkı paniğe kapılmıştı.
Çık 15,15-16

3

1 Barış için Holofernes'e elçiler gönderip şöyle dediler:
2 "Yüce Kral Nebukadnessar'ın buyruğundayız. Bizlere nasıl isterseniz öyle dav-ranın.
3 Hayvan çiftliklerimiz, topraklarımız, buğday tarlalarımız, hayvan sürülerimiz ve koyun çiftliklerimiz buyruğunuzdadır. İstediğinizi yapabilirsiniz.
4 Kentlerimiz ve orada yaşayan kişiler de buyruğunuzdadır. Gelin, oralara istediğiniz gibi yerleşin."
5 Elçiler durumu Holofernes'e bildirdi.
6 Holofernes ordusu ile kıyıya yaklaştı, kale ve siper yapılarak sağlamlaştırılmış bütün kentlerde özel olarak garnizonlar görevlendirdi. Tanınmış kişileri kendisine yardımcı olmaya zorladı.
7 Kentlerdeki ve çevredeki halk Holofernes'i çelenklerle süslenerek ve tef eşliğinde oynayarak karşıladı.
8 Karşılığında, Holofernes tapınaklarını yıktı ve kutsal ağaçlarını kesti. Böylece yörenin bütün tanrılarını yok ederek ve ulusları yalnız Nebukadnessar' a tapmaya zorlayarak, çeşitli diller konuşan ve değişik uluslarla bağlantısı olan kişilerin Nebukadnessar'ı tanrı diye bilmeleri için kendisine verilen görevi yerine getirdi.
2Ta 17,6 Çık 34,13+
9 Sonra Ezdrelon'a yaklaştı. Bu köy, Dotan çevresinde, Yahudiye'nin güney kesimindeki sıradağın karşısındaydı.
10 Geva'yla Skitopolis arasında ordusu ile konakladı ve yiyecek, içecek sağlamak için orada bir ay bekledi.

4

Yahudiye Tetikte
1 Yahudiye'nin güney kesiminde yaşayan İsrailliler, Asur Kralı Nebukadnessar'ın başkomutanı Holofernes'in çeşitli uluslara nasıl davrandığını, tapınaklarını yağma edip yıktığını duyup
2 onun yaklaştığını öğrenince çok kaygılandılar. Yeruşalim'le Tanrı'nın Tapınağı için kuşku duydular.
3 Tutsaklıktan kısa bir süre önce kurtulmuşlardı. Halkın güney Yahudiye'ye yerleşmesi, saygısızca kullanılan kutsal eşyalarla sunağın ve tapınağın arınıp kutsanması yeniydi.
4 Onun için Samiriye, Kona, Beyt-Horon, Belman, Eziha, Koba, Asora ve Salem Ovası'nda oturanlara bilgi verdiler.
5 En yüksek dağların tepesine çıkıp oradaki köyleri, kale ve siper yaparak sağlamlaştırdılar. Yiyecek ve içecek bulundurdular, çünkü ekin biçme zamanı gelmişti.
6 O günlerde, Yeruşalim'de yaşayan Baş kâhin Yoakim, Dotan Ovası'na yönelen Ezdrelon'un karşısındaki iki kente, Betulya ve Betomestayım halkına yazdı.
7 Güney Yahudiye'ye varmak için tek yol olan dağ geçitlerini tutmalarını buyurdu, böylece saldırganları durdurmak onlar için kolay olacaktı. Çünkü dar geçitlerde ancak iki kişi yan yana durabilirdi.
8 İsrailliler, Baş kâhin Yoakim'in ve Yeruşalim'de toplantı yapan Yaşlılar Konseyi'nin buyruklarına uydular.
Dua Eden Bir Ulus
9 İsrail'in bütün erkekleri, büyük bir istekle Tanrı'ya seslendiler. O'nun karşısında alçakgönüllü ve saygılı davrandılar.
10 Erkekler, eşleri, çocukları, hayvanları, kiralık ve köle olarak orada oturan tüm yabancılar, bellerinin etrafına çul sardılar.
Yun 3,7-8
11 Yeruşalimdeki tüm İsrailliler, kadınlarla ve çocuklarla birlikte, tapınağın önünde yüzükoyun yattılar ve başlarına küller dökerek ellerini Tanrı'ya uzattılar.
Est 4,1d
12 Sunağı çulla sardılar ve büyük bir istekle bir araya gelerek İsrail'in Tanrısı'na yalvardılar. Ufak çocuklarının kılıçtan geçirilmemesi, eşlerinin kaçırılmaması, onlara miras kalan kentlerin yıkılmaması, tapınağa saygısızca davranılmaması, kutsal nesnelere Saldırılmaması ve putperestlerin başarılarını zevkle seyretmemesi için yalvardılar.
13 Tanrı onları duydu ve tasaları ile ilgilendi. Acıyarak ve esirgeyerek onları sevdi. Gerek Güney Yahudiye'de gerekse Yeruşalim'de, Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın Tapınağının önünde insan toplulukları günlerce oruç tuttu.
Est 4,16
14 Başkâhin Yoakim ve Tanrının önünde duranlar, Tanrı'nın kâhinleri ve elçileri bellerine çul sarmışlardı. Aralıksız bir hayvanı ateşte yakıp kurban ediyorlardı ve halkın kendi isteğiyle verdiği adakları sunuyorlardı.
Yoe 2,17
15 Sarıklarında küllerle, İsrail ulusunun çıkarına uygun olarak davranmasını Tanrı'dan içtenlikle diliyorlardı.

5

Holofernes’in Ordusunun Savaş Kurulu
1 Asur ordusunun başkomutanı Holofernes, İsrailoğulları'nın savaşa hazırlandığı yolunda haber ve bilgi aldı. Dağ geçitlerini kapattıklarını, dağ zirvelerinde güçlü siper yaptıklarını ve ovalarda engeller koyduklarını öğrendi.
2 Holofernes çok öfkelendi. Moav'ın tüm prenslerini, Amon'un tüm generallerini ve kıyı kesimlerin ufak prenslerini çağırttı.
Say 21,21 Yas 2,19d
3 Onlara şöyle dedi: "Kenan ülkesinin insanları, dağlık ülkelerde ne biçim bir halk olduğunu bana söyleyin: Bu halk hangi kentlerde oturuyor? Ordusu büyük mü? Gücü ve varlığı nereden kaynaklanıyor? Ülkeyi yönetip orduya komuta eden kral kimdir?
4 Tüm batılı uluslar gibi, niçin gelip benimle görüşmediler?"
5 Amonlular'ın önderi Akyor şu yanıtı verdi: "Efendimiz, kulunun söyleyeceklerini lütfen dinle. Evleri size yakın olan bu dağ insanlarıyla ilgili gerçekleri size anlatacağım. Kulunuz size hiç bir zaman yalan söylemez.
Yud 11,9-19
6 Bu insanlar Kildaniler'in soyundan gelmektedir.
7 Bir zamanlar gelip Mezopotamya'ya yerleştiler, çünkü Kildaniler'in ülkesinde yaşayan atalarının tanrılarına uymak istemiyorlardı.
8 Atalarının törenlerini bırakıp doğruluğunu kabul ettikleri Tanrı'ya, göklerdeki Tanrı'ya tapmaya başladılar. Kendi tanrılarının önünden kovulunca Mezopotamya'ya kaçtılar ve orada uzun bir dönem yaşadılar.
9 "Tanrı, evlerini bırakıp Kenan ülkesine gitmelerini kendilerine bildirince, oraya yerleştiler; altın, gümüş ve büyük sığır sürüleri topladılar.
Yar 11,31-12,5
10 Ardından Kenan ülkesinde kıtlık baş gösterince, Mısır'a gittiler ve yiyecek bul-dukları sürece orada kaldılar. Sayıları pek çok arttı, kalabalık bir soy gelişti.
Yar 42,1-5 Yar 46,1-7 Çık 1,7
11 Ama Mısır Kralı davranışında onlara karşı oldu, onları tuğla yapmaya zorlayarak sömürdü; onları alçaltıp köle durumuna düşürdü.
Çık 1,8-14
12 Tanrı'ya seslendiler ve Tanrı Mısır topraklarında kurtulması olanaksız sıkıntılı ve zararlı durumlar oluşturdu ve Mısırlılar onları kovdu.
Çık 7-12
13 Tanrı onların önünde Kızıldeniz'i kuruttu.
Çık 14,21-22
14 Sina yarımadası ile Kadeş-Barnea yolundan ilerlemelerini sağladı. Çölde oturanları kovup
15 Amonlular'ın ülkesine yerleştiler ve çok güçlü olduklarından Heşbon halkını yok ettiler. Sonra, Ürdün Irmağı'nı geçip tüm dağlık ülkeleri ele geçirdiler.
Say 21,21-32 Yşu 3
16 Kenan ülkesi halkını, Perizliler'i, Yevuslular'ı, Şekemliler'i ve tüm Girgaşlılar'ı kovdular ve orada uzun yıllar yaşadılar.
Yas 7,1+
17 "Bu arada Tanrı katında suçlu olmadılar, bolluk içinde yaşadılar. Çünkü onların Tanrısı suçluluktan tiksinir.
Yas 28-30 Yşa 59,2 Mez 106,40-46
18 Ama, Tanrı'nın gösterdiği yoldan uzaklaşınca, birbiri ardından gelen savaşlarda bir bölümü öldürüldü, diğerleri de tutsak olup yabancı ülkelere götürüldü. Tanrıları'nın Tapınağı yerle bir edildi ve düşmanlar kentlerini ele geçirdi.
2Kr 25
19 Ardından yüzlerini bir daha Tanrıları'na döndürdüler, dağılıp ayrıldıkları yerlere geri döndüler. Tapınaklarının bulunduğu Yeruşalim'i yeniden ele geçirdiler ve bı-rakılan dağlık ülkelere bir kez daha yerleştiler.
20 "Bu durumda, üstün yetenekli efendimiz, bu insanlar yanlış bir şey yapmışlarsa, Tanrı katında suçluysalar, bu konuda kanımız varsa, ilerleyip onlara saldırabiliriz.
21 Ama bu ulus suçsuzsa, efendimizin bundan kaçınması daha uygun olur. Çünkü Tanrıları'nın onları koruyacağından kuşkum yok. O zaman dünyada gülünecek kişi durumuna düşeriz?"
Yud 11,10
22 Akyor sözlerini bitirince çadırın etrafındaki insanlar ona karşı durdu. Holofernes'in eski subayları, kıyı halkı ve Moavlılar Akyor'u parçalayacaklarını söyleyip ona gözdağı verdiler.
23 "İsrailliler'den niçin kaygı duyalım?" dediler, "Onlar zayıf ve güçsüz bir ulustur, büyük bir saldırıya dayanamazlar.
24 Öndekiler! İleri! Efendimiz Holofernes'in ordusu onları bir lokma gibi yutacak!"

6

Akyor’un İsrailliler’e Verilmesi
1 Kurulun etrafında toplanan kişilerin yaptığı gürültü azalınca, Asur ordusu başkomutanı Holofernes, yabancılarla Amonlular'ın oluşturduğu kalabalığın önünde Akyor'a çıkıştı:
2 "Sen kendini ne sanıyorsun, Akyor? Sen ve yalnız çıkar gözeten Amonlular bugün kehanette bulunarak bizi İsrail ulusu ile savaşmaktan vazgeçirmeye çalışıyorsunuz. Tanrıları'nın onları koruyacağını iddia ediyorsunuz. Onların tanrısı Nebukadnessar değilse kimdir? Nebukadnessar gücünü kanıtlayıp onları yeryüzünden yok edecektir ve onların Tanrısı kuşkusuz onları kurtarmayacaktır.
Yud 3,8 Dan 3,14-18
3 Ama Nebukadnessar'ın kulları olan bizler, onları tek bir kişiymiş gibi kolayca ortadan kaldıracağız. Atlılarımızın gücüne hiç bir zaman karşı koyamazlar.
Yşa 36,18-20 Yşa 37,4.16-20
4 Tümünü yakacağız. Dağları kanlarıyla sarhoş olacak ve ovaları cesetleriyle dolacak. Bize karşı koyamayacakları gibi, tümü ölecek; dünyanın efendisi Nebukadnessar böyle diyor. Çünkü o konuştu ve sarf ettiği sözlerin boş olmadığı anlaşılacaktır.
5 - 6 Sana gelince, Akyor, sen ki çıkarını gözeten bir Amonlu'sun, sen ki atak ve düşüncesiz bir durumdayken böyle konuştun, Mısır'dan gelen bu kaçak soydan öç alıncaya dek yüzümü bir daha görmeyeceksin.
Yud 5,12 Yud 16,12
60 zaman askerlerimin kılıçları ve subaylarımın mızrakları her iki yanını delecek. İsrail'e saldırdığım anda yaralılardan biri de sen olacaksın.
7 "Hizmetçilerim şimdi seni dağlık ülkelere götürecek ve geçitlerde, kentlerden birinin çevresinde seni bırakacak.
8 Onların çöküşünü görünceye dek ölmeyeceksin.
9 Onları ele geçiremeyeceğimiz yolunda gizli umudun varsa, bu denli üzüntülü olmaya gerek yok! Bunu söylemekle yetiniyorum; sözlerimin boş olmadığı kanıtlanacak."
10 Holofernes, çadırındaki hizmetçilerine Akyor'u yakalamalarını, Betulya'ya götürmelerini ve İsrailliler'e teslim etmelerini buyurdu.
11 Hizmetçiler Akyor'u alarak ordunun konakladığı yerin dışına, ovaya götürdüler. Sonra dağlık ülkelere gitmek amacıyla Betulya'nın alt kesimindeki pınarlara vardılar.
12 Kenttekiler onları görünce silaha sarıldı, kentten ayrılıp dağların tepesine çıktı. Yukarı çıkmalarını önlemek için onlara sapanla taş fırlattı.
13 Onlar da bayırın alt kesimine sığındılar, Akyor'u bağlayıp dağın dibine bıraktılar ve efendilerine döndüler.
14 İsrailliler dağdan aşağıya inerek Akyor'un yanına geldiler. Onu çözüp Betulya'ya, kent yöneticilerinin karşısına götürdüler.
15 O tarihlerde bu kişiler, Simeon soyundan Mikah'ın oğlu Uzziya,
16 Gotonyel'in oğlu Kabris ve Melkiel'in oğlu Karmis idi. Kentteki tüm yaşlıları çağırdılar. Genç erkekler ve kadınlar da toplantıya yetişmek için çabucak geldiler. Akyor, çevresinde oluşan halkla ayakta duruyordu. Uzziya, olup bitenler konusunda ona sorular yöneltti.
17 Akyor, Holofernes'in kurulunda konuşulanları ve Asur önderlerinin karşısında söylediklerini anlattı. Holofernes'in, İsrail ulusuna neler yapacağı konusunda övünerek söylediklerini bildirdi.
18 Ardından halk diz çöküp Tanrı'ya tapındı.
19 "Göklerdeki Tanrı" diye seslendiler, "Onların saygısızlığını gör ve utanılacak duruma getirilen soyumuza acı. Kendilerini sana adamış olanları bugün acıyarak ve esirgeyerek sev."
20 Sonra Akyor'un güvenini tazelediler ve onu içtenlikle övdüler.
21 Toplantı bitince Uzziya Akyor'u evine götürdü ve yaşlıları konuk kabul ederek yedirip içirdi. Gece sürekli olarak İsrail'in Tanrısı'ndan yardım istediler.

7

İsrail’e Karşı Seferberlik
1 Ertesi gün Holofernes, tüm ordusuna ve ona katılan tüm yardımcı güçlere ordugâhı dağıtıp Betulya üstüne yürümelerini, dağ geçitlerini tutup İsrailliler'e karşı seferberliğe girişmelerini buyurdu.
2 Askerler o gün ordugâhı dağıttılar. Savaşan askerler yüz yirmi bin piyade ve on iki bin atlıdan oluşuyordu. Ayrıca ordu eşyası ile ilgilenen çok sayıda yaya er bulunuyordu.
3 Betulya yöresinde, pınarın yanındaki vadiye girdiler ve Dotan'dan Balbayim'e dek geniş bir savaş bölgesine yayıldılar. Ezdrelon'un karşısındaki Betulya'dan Kiyamon'a dek yerleştiler.
4 İsrailliler bu kalabalığı görünce ürküntü duydular ve birbirlerine şöyle dediler: "Yakında tüm ülkeyi alev gibi yalayıp temizleyecekler. En yüksek doruklar, vadiler ve tepeler bile bu yükü kaldıramayacak!"
5 Tüm erkekler silahlarına sarıldı; kalelerinde fenerler yaktılar ve geceleyin nöbet tuttular.
1Mak 12,28-29
6 İkinci gün Holofernes Betulyadaki İsrailliler'in gözü önünde atlılarını sağa sola yaydı.
7 Kente giden bayırları inceledi, pınarları saptayıp ele geçirdi ve oralara nöbetçi koyup geri döndü.
8 Esavoğulları'nın başkanları, Moavlılar'ın önderleri ve kıyı kesiminin generalleri Holofernes'e gelip şöyle dediler:
9 "Efendimiz lütfen bizi dinlerse, kuvvetlerinde bir yitme olmayacaktır.
10 İsrailliler kargılarından daha çok, yaşadıkları dağlık bölgelerin yüksekliğine güveniyorlar. Bu yüksek dağlara tırmanmak kesinlikle hiç de kolay değildir.
1Kr 20,23.28 Mez 68,14.16
11 Böyle bir ortamda efendimiz onlarla meydan savaşına girişmezse, bir tek asker yitirmez.
12 Askerlerinizle birlikte ordugâhta kalın, bu arada hizmetçileriniz dağın etekle-rindeki kaynağa el koysun.
13 Çünkü Betulya halkı o kaynaktan suyunu sağlıyor. Bizler de en yakın dağ tepe-lerine tırmanıp herhangi birinin kentten ayrılmasını önleyecek ileri karakollar kuracağız.
14 Eşleri ve çocuklarıyla açlıktan kırılacaklar ve herhangi bir kılıç darbesi yemeden evlerinin önündeki sokaklarda yığılıp kalacaklar.
15 Barışçı önerilerinizi geri çevirmelerini ve size meydan okumalarını onlara pahalıya ödeteceksiniz."
16 Holofernes'le subayları söylenenleri beğendiler ve bu önerileri benimsediler.
17 Böylece Moavlılar'dan bir bölükle birlikte beş bin Asurlu ilerlediler. Vadiye girip İsrailliler'in pınarlarına el koydular.
18 Bu arada Edomlular'la Amonlular Dotan'ın karşısındaki dağlık bölgeleri tuttular. Bazı askerlerini de güney doğuya, Egrebel'in karşısına, Mokmur Vadisi'ndeki Kous dolayına gönderdiler. Asur ordusunun geri kalan bölümü, bir karış toprak parçasını boş bırakmayarak vadiye yerleşti. Öyle kalabalıktılar ki, çadırları ve donatımları çok büyük bir ordugâh oluşturdu.
19 İsrailliler Rableri'ne yalvardılar. Neşesizdiler, çünkü düşman onların etrafını kuşatmıştı ve kaçış yollarını kapatmıştı.
20 Asur ordusu, piyadeleri, savaş arabaları ve atlılarıyla otuz dört gün süresince onları kuşatmaya devam etti. Betulya halkının su kapları bomboştu,
21 çeşmeleri kuruydu. İnsanlar susuzluklarını hiçbir gün gideremiyordu, çünkü kendilerine su belgeyle dağıtılıyordu.
22 Küçük çocuklar bitkin bir haldeydi, kadınlar ve genç erkekler susuzluktan zayıf düşmüştü. Kentin girişinde ve sokaklarında düşüp bayılıyorlardı, hiç birinin gücü kalmamıştı.
23 Genç erkekler, kadınlar, çocuklar ve bütün halk Uzziya'nın ve kentin ileri gelenlerinin etrafına toplanıp, yaşlıların önünde bağırıp çağırmaya başladı:
24 "İkimizin hakkındaki yargıyı Tanrı versin! Çünkü Asurlular'dan barış istememekle bize büyük kötülük ettiniz.
25 Şimdi bize yardım edecek kimse yok. Tanrı bizi onlara verdi ve onların karşısında susuz ve güçsüz durumda, çaresizlik içindeyiz.
26 Onları derhal çağırın, Holofernes'le ordusu tüm kenti yağma etsin.
27 Çünkü onların esiri olarak durumumuz şimdikinden çok daha iyi olur. Kuşkusuz onların esiri olacağız, ama hiç olmazsa yaşayacağız.Bebeklerimizin gözümüzün önünde öldüğünü, eşlerimizle çocuklarımızın yok olduğunu görmeyeceğiz.
28 Bugün şimdi böyle davranmanız için size yalvarıyoruz, gökyüzü ile yeryüzü adına, Tanrı adına, atalarımızın günahlarıyla bizim günahlarımızdan dolayı bizleri cezalandıran Rabbimiz adına yakarıyoruz."
29 Orada toplanan tüm insanlardan acıklı sesler yükseliyordu ve tümü Tanrı'ya yalvarıp yakarıyordu.
30 Uzziya onlara şöyle dedi: "Cesaretinizi yitirmeyin, kardeşlerim! Beş gün daha onlara karşı direnelim. Rabbimiz o zaman bize acıyacak, bizi bırakmayacak.
31 Bu süre içinde hiçbir yerden yardım gelmezse, sizlerin dediği gibi davranacağız."
32 Uzziya sözlerini bitirince herkesin dağılmasını sağladı. Erkekler kentin duvarlarıyla kalelerini onarmaya gittiler; kadınlarla çocukları eve gönderdiler. Kentin insanları umutsuzdu.

8

Yudit
1 O tarihte olup bitenler Yudit'e bildirildi. Yudit Merari'nin kızıydı. Merari Oks'un oğlu, Oks Yusuf un oğlu, Yusuf Oziel'in oğlu, Oziel Elkyah'ın oğlu, Elkyah Ananiyas'ın oğlu, Ananiyas Gedeon'un oğlu, Gedeon Rafayin'in oğlu, Rafayin Ahitub'un oğlu, Ahitub Eliya'nın oğlu, Eliya Hilkiya'nın oğlu, Hilkiya Eliyab'ın oğlu, Eliyab Nataniyel'in oğlu, Nataniyel Salamiyel'in oğlu, Salamiyel Sarasaday'ın oğlu, Sarasaday ise İsrail'in oğluydu.
2 Yudit'in kocası Manaşşe ise, Yudit'in oymağından ve ailesindendi; arpa ürünü alırken ölmüştü.
3 Tarlada arpa demetlerini denetleyen Manaşşe'ye güneş çarptı ve yatağa düştü. Kendi doğduğu kent olan Betulya'da öldü, Dotan'la Balamon'un arasındaki alana, atalarının yanına gömüldü.
4 Dul kalan Yudit üç yıl dört ay süreyle evinden çıkmadı.
5 Damda kendisine bir oda yaptırmıştı. Belinin etrafını çula sarıyor ve dul kadınların giydiği yas giysileriyle dolaşıyordu.
2Kr 4,10 Hak 3,20
6 Şabat Günü arifesi, Şabat Günü, Yeni Ay arifesi, Yeni Ay Bayramı ve İsrail ulusunun şenlik yaptığı günler dışında, dulken her gün oruç tutuyordu.
7 Yudit çok çekici ve güzeldi. Kocası Manaşşe ona altın ve gümüş bırakmıştı. Erkek ve kadın hizmetçileri, sürüleri ve arazisi vardı. Mal mülk sahibi olarak yaşamını sürdürüyordu.
8 Tanrı'dan korkan dindar bir kadındı ve kimse onu yeremezdi.
Yudit ve Önderler
9 Susuzluğun halkı yıldırdığını, kentin ileri gelenlerine acı acı yakındıklarını duyunca ve Uzziya'nın halka söylediklerini, kenti beş gün içinde Asurlular'a verme yolunda ant içtiğini öğrenince,
10 Yudit hemen kentin ileri gelenlerinden Kabris'le Karmis'i çağırtmak üzere, işlerini yöneten kadını onlara gönderdi.
11 Kabris'le Karmis gelince onlara şöyle dedi: "Betulya halkının ileri gelenleri, bana kulak verin. Bugün halka böyle konuşmakla yanıldınız, Tanrı'ya meydan okudunuz. Rabbiniz birkaç gün içinde size yardım etmezse kenti düşmanlara vereceğinizi söylediniz.
12 Siz kim oluyorsunuz da Tanrı'yı bugün sınıyorsunuz? Sizler kendinizi O'ndan üstün mü görüyorsunuz?
Eyü 38,2 Eyü 40,2d.7d Eyü 42,3
13 Siz kim oluyorsunuz da Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'yı sınıyorsunuz? Siz hiçbir şey anlamıyorsunuz ve asla anlamayacaksınız.
Özd 14,10
14 Siz ki insanın kalbinin derinliklerini ve belleğinden geçenleri kavrayamıyorsunuz, her şeyi yaratan Tanrı'ya nasıl akıl erdirebilirsiniz? O'nun düşüncelerini veya amaçlarını nasıl bilebilirsiniz? Hayır, kardeşlerim, Tanrımız Rabbin öfkesini kışkırtmayalım.
1Ko 2,11 Mez 139,16-17 Rom 11,33-34
15 Belki önümüzdeki beş gün içinde bize yardım etmek Tanrı'nın buyruğu değildir; ama Tanrı'nın gücü bizleri istediği sürece korumak için yeterlidir. Aynı biçimde bizi düşmanlarımızın karşısında yok edebilir.
16 Ama Rabbimiz'in tasarıları üzerinde güvence isteyemeyiz. Çünkü Tanrı'ya insana yapıldığı gibi baskı yapılamaz. Aynı biçimde Tanrı insan gibi kandırılamaz.
17 Tanrı'nın bizi kurtarması için sabırla bekleyelim, bize yardım etmesi için O'na yalvaralım. Eğer isterse, Tanrı sesimizi duyacaktır.
18 Gerçekten, geçmişte veya bugün, bizden bir oymak, bir aile, bir köy veya kent, eski göreneklere uyarak, insan eliyle yapılmış tanrılara tapmamıştır.
Yud 5,20-21 Yud 11,10
19 Bu nedenledir ki atalarımıza kılıçla saldırıldı, malları yağma edildi ve onlar yoksulluk içinde yaşayıp düşmanlarımızın elinde yok oldular.
Mez 78,56d Mez 106,13d Hez 16,15-58 Yer 7,17-20 Yer 14,7-15,9+
20 Bize gelince Tanrı'dan başkasını tanımıyoruz. Bunun için umutluyuz. Bize değer vereceğine ve bizi bırakmayacağına inanıyoruz.
21 Düşündüğünüz gibi bizi ele geçirirlerse, o durumda tüm Yahudiye'yi ele geçire-ceklerdir. Kutsal yerlerimizi yağma edip kutsallığını bozacaklardır. Bunun cezasını canımızla ödeyeceğiz.
22 Esirleri olacağımız uluslar arasında, kardeşlerimizin öldürülmesi, ulusumuzun sürülmesi, nüfusumuzun azalması bir tepki oluşturup bizleri etkileyecek. Efendilerimizin gözünde bir utanç ve yüzkarası olacağız.
23 Çünkü her şeyi vermekle onların gözüne girecek değiliz; hayır, Rabbimiz bunu utanç verici bir şey durumuna getirecek.
24 "Kardeşlerim, şimdi öbür kardeşlerimize örnek olalım. Çünkü onların yaşamı bize bağlıdır ve en kutsal emanetlerimiz olan tapınaktan ve sunaktan biz sorumluyuz.
25 Bu ortamda, atalarımızı sınadığı gibi şimdi bizleri sınayan Rabbimize şükredelim.
26 İbrahim'e nasıl davrandığını anımsayın. İshak'ın çektiği büyük sıkıntıları, Yakup'un annesinin kardeşi Lavanın koyunlarına bakarken Suriye'nin Mezopotamya'sında başına gelenleri anımsayın.
Yar 22,1-19 Yar 28,5 Yar 29,22-30 Yar 31
27 Bu büyük sıkıntıların amacı onların kalplerini okumaktı. Şimdi de Tanrı bizden öç almıyor, ama Rabbim gönlüne yakın olanları uyarıyor."
Yas 4,7
28 Uzziya, "İçtenlikle konuştun" dedi, "Hiç kimse söylediklerine karşı çıkamaz.
29 Akıllı olduğunu daha önce de biliyorduk. Daha çok gençken, ne denli kurnaz olduğunu ve ne derece sağlam bir yürek taşıdığını herkes biliyordu. 30Ama susuzluktan kırılan halk onlara söz verdiğimiz gibi davranmaya ve ant içmeye bizi zorladı.
31 Sen dindar bir kadınsın; Rabbimize dua et, yağmur yağsın ve depolarımız dolsun. O zaman bitkinliğimiz geçer."
32 Yudit ona şu yanıtı verdi: "Beni dinleyin. Öyle bir şey yapmayı tasarlıyorum ki, anısı soyumuzdan olan çocuklarda çağdan çağa yaşayacaktır.
33 Bu gece kentin kapısında olmalısınız. Hizmetçimle kentin dışına çıkacağım. Kenti düşmanlarımıza vermek için saptadığınız tarihten önce, Rabbim İsrail'i kurtarmak için beni kulla nacaktır.
34 Ne yapacağımı bana sormamalısınız, çünkü işimi bitirinceye kadar size bir şey söylemeyeceğim."
35 Uzziya ve kentin ileri gelenleri şöyle dediler: "Esenlikle git. Düşmanlarımızdan öç almak için Rab Tanrı sana yol göstersin."
36 Yukarıdaki odadan ayrılarak görevlerinin başına döndüler.

9

Yudit’in Duası
1 Yudit kendini yere attı, başına küller döktü, giydiği çulu açtı ve yüksek sesle Tanrı'ya yalvardı. Aynı anda Yeruşalim'de, Tanrı'nın Tapınağı'nda, akşamüzeri buhur yakılıyordu. Yudit şöyle dedi:
Çık 30,7-8 Mez 141,2
2 "Babam Simeon'un Tanrısı, Rabbim, Yabancılardan öç alması için ona bir kılıç verdin. O yabancılar ki, bir bakirenin kuşağını çözüp Onu rezil etmişlerdi, Kalça kemiğini çıplak bırakıp onu utandırmışlardı, Irzına tecavüz edip şerefiyle oynamışlardı. Senin 'Böyle bir şeyin yapılmamasıgerek' demene rağmen Bunu yapmışlardı.
Yud 6,15+ Yar 34
3 Bu nedenle elebaşlarını ölüme terk ettin, Hileleriyle dolu yatakları kana bulandı. Köleleri, efendileriyle birlikte güçsüz bıraktın Ve efendileri de hizmetçileriyle birlikte.
4 Eşlerinin kaçırılmasına, Kızlarının da tutsak edilmesine izin verdin. Yağma ettikleri de Sevdiğin oğulların arasında paylaşıldı. Oğulların senin için canla başla çalışmıştı, Soylarına sürülen bu lekeden tiksinmişlerdi Ve yardımını istemişlerdi. Tanrım, Tanrım, şimdi bu dul kadına kulak ver.
5 "Çünkü geçmişi, Şimdi olacağı ve geleceği yaratan sensin. Şimdi olanı ve olacağı tasarladın, Geçmişte olanları tasarladın.
Yşa 44,7 Mez 115,3 Mez 135,6
6 Tasarıların ön plandaydı. Dediler ki: 'Bak, işte buradayız!' Çünkü tüm durumları hazırladın, Yargılarını her şeyi önceden bilerek verdin.
Bar 3,34 Eyü 38,35 Yşa 46,9-13
7 "Orduları ile övünen Asurlular'a bak; Atları ve atlılarıyla gururlanıyorlar, Piyadelerinin gücüyle kıvanç duyuyorlar. Kalkanla mızrağa, yayla sapana güveniyorlar. Tanrım, seni tanımadılar, Sen ki savaşı darmadağın edersin.
Yud 5,23 Yud 6,2 Mez 33,16-17 2Mak 8,18
8 Tanrı adı ancak sana verilir. Kudretinle onların şiddetine son ver, Öfkenle güçleri son bulsun. Çünkü onlar senin kutsal yerlerine Saygısızca davranmayı tasarlıyorlar. Şanlı ismini yücelten taşınabilir tapınağını kirletmeyi, İnce ve saydam boynuzla kaplı sunağını Güçleriyle yerle bir etmeyi düşünüyorlar.
Yud 16,2 Mez 46,9 Mez 76,3
9 Onların küstahlığını gör, Öfkenle onların başı derde girsin. Bu dul kadının bileğine Gereken yüceliği ver.
10 Sözlerimdeki aldatmaca ile köleyi efendisiyle Ve efendiyi de hizmetçisiyle güçsüz bırakayım. Gururları bir kadının eliyle kırılsın.
11 "Senin gücün sayılarla ölçülmez, Kudretin de zorbalarda bulunmaz. Çünkü sen alçakgönüllü olanların Tanrısı, Canı yananların yardımcısı, Güçsüzlerin desteği, Kimsesizlerin sığınağı, Umutsuz olanların kurtarıcısısın.
1Sa 14,6 Hak 7,4-7
12 Babamın Tanrısı, dilerim senden, İsrail'in mirasının Tanrısı, Yerlerin ve göklerin efendisi, Denizleri yaratan, evrenin sultanı, Duama kulak ver.
13 Bana, insanların aklını çelen bir dil ver ki, Seninle olan antlaşmaya karşı, Senin olan kutsal yerlere karşı, Siyon Dağı'na karşı, Oğullarının evine karşı Zorbaca tasarıları olanları yaralayıp öldüreyim.
Est 4,17 Yud 10,4 Yud 11,20.23 Yud 16,6.9
14 Her ulusa, her oymağa, Senin Tanrı olduğunu, Tüm güçlerin Tanrısı olduğunu göstereyim; İsrail soyunun biricik koruyucusu Durumunda bulunduğunu kanıtlayayım."

10

Yudit Holofernes’in Ordugahına Gidiyor
1 Yudit İsrail'in Tanrısı'na böyle dua etti.
2 Duasını bitirince ayağa kalktı, hizmetçisini çağırdı. Şabat günlerinde ve yortularda kullandığı odalara indi.
Yud 8,6
3 Orada giydiği çulu ve üzerindeki dul kadın giysisini çıkarttı. Baştan aşağı yıkandı, pahalı kokular sürdü, saçlarını tarayıp başına sarığa benzer bir başlık sardı ve kocası Manaşşe sağken, sevinçli günlerinde giydiği elbiseyi üstüne geçirip süslendi.
4 Ayağına sandaletlerini geçirdi, kolyelerini, bileziklerini, yüzüklerini, küpelerini ve bütün mücevherlerini taktı. Onu görecek her erkeğin gözünü kamaştıracak kadar güzelleşti.
Yud 9,13+
5 Ondan sonra hizmetçisine bir şarap tulumuyla bir zeytinyağı kabı verdi. Bir çantaya da arpadan yapılmış halka biçiminde çörekler, kuru yemiş, saf somundan yapılmış pastalar doldurdu, sonra da bu yiyecekleri sarıp hizmetçisine verdi.
Est 4,17 Lev 17,10-14
6 Ardından dışarı çıkıp Betulya Kenti'nin kapısına doğru ilerlediler. Orada da, kentin ileri gelenlerinden Kabris, Karmis ve Uzziya ile buluştular.
7 Bambaşka yüzüyle ve değişik giysileriyle Yudit'i gördükleri zaman, güzelliğine hayran kaldılar. Ona şöyle dediler:
8 "İsrailoğulları'nın ünü için, Yeruşalim'in ününe ün katmak için Atalarımızın Tanrısı seni korusun, Amaçlarını gerçekleştirsin!"
9 Yudit Tanrı'ya dua edip şöyle dedi: "Kentin kapısını benim için açtırın ki, dışarı çıkayım ve bütün istediklerinizi gerçekleştireyim." Söylediğini yaptılar ve genç erkeklere ona kapıyı açmasını bildirdiler.
10 Bunun üzerine Yudit hizmetçisiyle birlikte dışarı çıktı. Kentin erkekleri gözleriyle dağdan aşağıya inip vadiden geçerken gözden yitinceye kadar onu izlediler.
11 Kadınlar vadide ilerlerken Asurlular onları gördü.
12 Yudit'i yakalayıp ona sorular yönelttiler: "Sen kimden yanasın? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?" Yudit şu yanıtı verdi: "Ben İsraillilerdenim ve onlardan kaçıyorum; çünkü yakında onlara saldıracaksınız.
13 Ordunuzun generali Holofernes'i görmek istiyorum, ona inanılır bilgi vereceğim. Bir tek insanın yaşamını sona erdirmeden dağlık bölgeleri ele geçirmesi için hangi yolu izlemesi gerektiğini ona göstereceğim."
14 Erkekler Yudit'in söylediklerini dinlerken bu güzel kadına şaşkınlıkla bakıyorlardı.
15 Ona şöyle dediler: "Efendimizi kendi isteğinle gelip görmekle hayatını kurtarıyorsun. Onun çadırına gidersen daha iyi olur. Adamlarımız seni oraya götürsün.
16 Efendimizin karşısındayken kaygı duyma. Bize söylediklerini yinelersen sana iyi davranacaktır."
17 Sonra yüz asker Yudit'le hizmetçisini Holofernes'in çadırına götürdü.
18 Yudit'in gelişi çadırlarda duyulmuştu ve ordugâhta bir heyecan göze çarpıyordu. Yudit Holofernes'in çadırının önünde beklerken, etrafını kalabalık sardı.
19 Güzelliği herkesi etkiledi ve dolayısıyla İsrailliler de onları etkiledi. Şöyle dediler: "Böyle kadınları elinde bulunduran bir ulusu kim değersiz sayabilir? Tüm erkekleri öldürelim, çünkü tek bir erkek kurtulursa, dünyayı parmağında oynatır!"
20 Bundan sonra Holofernes'in gözcüsüyle emir subayları dışarıya çıktılar ve Yudit'i çadıra götürdüler.
21 Holofernes yatağında dinleniyordu. Başının üstünde mor renkte, altınla işlenmiş, zümrütlerle ve değerli taşlarla bezenmiş bir gölgelik vardı.
22 Yudit'in geldiği kendisine bildirilince Holofernes çadırın açık olan bölümüne gel-di. Adamları gümüş meşalelerle yolunu aydınlatıyordu.
23 Yudit'in yüz güzelliği karşısında generalle emir subayı şaşırdı. Yudit yere kapandı ve Holofernes'e büyük saygı gösterdi, ama hizmetçiler onu ayağa kaldırdılar.

11

Yudit ’le Holofernes’in İlk Karşılaşması
1 Holofernes ona, "Ey kadın, yürekliliğini yitirme, kaygılanma" dedi, "Dünyanın kralı Nebukadnessar'ın işini yapan kimseye kötülük etmedim.
2 Şimdi bile, dağda yaşayan ulusun beni aşağılamasaydı, ona karşı mızrağıma sarılmazdım. Suç onlardadır, bende değil.
3 Söyle bana, neden onlardan kaçıp bize geldin? Ne olursa olsun, bu senin kurtuluşun... Yürekli ol! Bu gece ve daha birçok geceler yaşayacaksın.
4 Kimse sana kötülük etmeyecek. Hayır, efendim Kral Nebukadnessar'ın işini görenlere nasıl davranılıyorsa, sana da öyle davranılacak."
5 Yudit şöyle dedi: "Kulunuzu dinlemenizi ve söylediklerime taraftar olmanızı dilerim. İzin verin de hizmetçiniz katınızda konuşsun. Bu gece efendimin katında herhangi bir yalan söylemeyeceğim.
Yud 10,13+
6 Hizmetçinizin önerisini dinlerseniz Tanrı işlerinizde sizi başarıya ulaştıracaktır; efendim her girişiminde başarılı olacaktır.
7 Dünyanın kralı Nebukadnessar'ın ömrü uzun olsun! Herkese doğru yolu gös-termeniz için sizi o gönderdi, gücü sürekli olsun! Çünkü sizin çabanızla, salt insanlar değil, ama yabanıl hayvanlar da onun için çalışıyor. Sığırlar ve havada uçan kuşlar, Nebukadnessar'a ve tüm ailesine yararlı olmak için yaşıyor.
Yer 27,6 Bar 3,16-17 Dan 2,38
8 Herkesin yapamadığı şeyleri kendine özgü yöntemlerle yapan usunuz ve yaratıcı gücünüz konusunda çok şey duyduk. Dünyada herkes biliyor ki, imparatorlukta yetenekte, denemede ve savaş bilgisinde en üstün sizsiniz.
9 Kurulunuza söylev veren Akyor'un söylediklerini de biliyoruz. Betulya'nın erkekleri Akyor'un canını bağışladı, o da size söylediklerini bize bildirdi.
10 Efendimiz, Akyor'un söylediklerini yabana atmayın. Söylediklerini unutmayın, çünkü doğrudur. Ulusunuz, Tanrı'nın buyruklarına aykırı düşen davranışlarda bulunuyorsa, olumsuz uygulamalarla karşılaşacak, kılıcın etkisini duyacaktır.
11 "Bu ortamda, efendim onlardan herhangi bir bozgun veya engel beklemesin, çünkü onlar ölmek üzereler. Günah işledikleri için Tanrı'nın öfkesini kışkırtıyorlar.
12 Yiyecekleri kalmamış ve susuzlar. Sığırlarını kullanarak ve Tanrı'nın yasalarla yasakladığı şeyleri yiyerek sorunu çözümlemek istiyorlar.
13 Mısır'dan, şaraptan ve zeytinyağından elde edilen ilk üründen yararlanmayı uygun gördüler. Oysa bunlar kutsaldır ve Yeruşalim'de, Tanrı'nın katında iş gören kâhinlere ayrılmıştır. Yasa gereği halk bu ürüne hiç bir zaman el süremez.
Yas 14,22
14 Ayrıca Yeruşalim'e ulaklar gönderdiler.Yeruşalim halkının tutumu özdeştir ve Önderler Kurulu'ndan bu konuda izin istediler.
15 Bu işin sonucu şudur: İstedikleri izni alıp öyle davrandıkları gün sizin elinize düşecek, yok olacaklardır.
16 Ben, hizmetçiniz, bunları öğrenince onlardan kaçtım. Tanrı işbirliği yapmamız için beni size gönderdi ve yaptıklarımıza dünya şaşacak. 17Hizmetçiniz dindar bir kadındır. Gökteki Tanrı'ya gece gündüz saygı gösterir. Onun için, efendim, sizinle kalmayı öneriyorum. Ben, hizmetçiniz, her gece vadiye gidip Tanrı'ya yakaracağım, günah işledikleri zaman bana bildirmesini isteyeceğim.
Yud 11,5+
18 "O zaman durumu size bildireceğim ve tüm ordunuzla ilerlerseniz, hiçbiri size karşı koyamaz.
19 Siz Yahudiye'yi baştanbaşa kat ederken ta Yeruşalim'e varıncaya dek kılavuzu-nuz olacağım. Yeruşalim'de, kentin ortasında sizi tahta çıkartacağım. Ardından koyun sürüsü gibi onları yönetirsiniz ve hiçbir köpek size havlamaya cesaret edemez. Durumu önceden biliyorum. Bu ortamda her şey bana bildirildi ve durumu açıklamak için size gönderildim."
20 Yudit'in sözleri Holofernes'i ve emir subaylarını sevindirdi. Onun usu karşısında duygulandılar ve şöyle bağırdılar:
21 "Tüm dünyada onun ölçüsünde güzel ve akılcı bir kadın bulunamaz."
22 Holofernes şöyle dedi: "Tanrı ulusundan önce seni göndermekle iyi etti. Güç bizimdir ve efendimi aşağılayanlar yok olacaklardır.
23 Sana gelince, çekici olduğun ölçüde güzel konuşuyorsun. Eğer sözünü tutarsan, senin Tanrın benim Tanrım, Kral Nebukadnessar'ın sarayı senin evin olacaktır. Tüm dünyada ünlü olacaksın."

12

1 Sözlerini bitirdikten sonra Holofernes Yudit'i gümüş tabaklarla kaplı yemek sofrasına götürdü. Kendi yemeğinden ve şarabından ona sundu.
2 Ama Yudit ona, "Ben bunları yemesem daha iyi olur" dedi, "Çünkü bir suç işleyebilirim. Birlikte getirdiğim yiyecekler bana yeter."
Yud 10,5+ Dan 1,8 Est 4,17
3 Holofernes, "Yiyeceklerin biterse, aynı şeyleri nasıl bulabiliriz?"diye sordu, "Burada soyundan olan kimse yok."
4 Yudit şu yanıtı verdi: "Hiç kaygılanmayın efendim, hizmetçiniz bu yiyecekleri bitirmeden Tanrı beni tasarıları için kullanmış olacaktır."
5 Sonra Holofernes'in yardımcıları Yudit'i bir çadıra götürdüler. Gece yarısına dek orada uyudu. Sabah nöbetinden biraz önce kalktı.
6 Holofernes'e isteğini bildirmişti: "Lütfen, efendimin buyruğu ile hizmetçinize dışarı çıkıp dua etmesi için izin verilsin."
7 Holofernes'in buyruğuyla nöbetçiler Yudit'i engellemediler. Ordugâhta üç gün kalan Yudit her gece Betulya Vadisi'ne indi ve kazık dikilen pınar başında yıkandı.
8 Yeniden geldiğinde, ulusunun çocuklarına yardımcı olmak amacıyla tasarladıklarında ona yol göstermesi için İsrail'in Tanrısı'na yakardı.
9 Ardından temiz, pak geri dönüp çadırına gitti, akşamüzeri ona yemeği verildi.
Yudit Holofernes’in Şöleninde
10 Dördüncü gün Holofernes bir şölen verdi. Yalnız kurmay subaylarını çağırdı. Öteki subaylar çağrılı değildi.
11 Holofernes, özel işlerine bakan harem ağası Bagoas'a şöyle dedi: "Hizmet ettiğin İbrani kadına git de, bizimle birlikte yiyip içmesi için onu kandırmaya bak.
12 Böyle bir kadını daha iyi tanımadan bırakırsak, yakışık almaz. Onu baştan çıkartmazsak, herkes bizimle eğlenir!"
13 Bagoas Holofernes'ten ayrılıp Yudit'e gitti. "Bu genç ve güzel kadın alçakgönüllü davranıp efendime gelir mi?" diye sordu, "Onun karşısında onur konuğu olacak, sevinç veren şarabı bizimle içecek ve bugün kendisine Nebukadnessar'ın sarayındaki Asurlu nedimeler gibi davranılacak."
14 Yudit, "Ben kim oluyorum da efendime karşı koyayım?" dedi, "Onun her isteğini yerine getirmekte hiçbir zaman duraksamam ve ölünceye dek böyle davranmak bana kıvanç verecektir."
15 Bunun üzerine Yudit kalkıp giyindi ve süslendi. Onun önünde yürüyen hizmetçisi elindeki koyun postunu Holofernes'in karşısına yere serdi. Bagoas bu koyun postunu her gün yemek yerken kullanması için Yudit'e vermişti.
16 Yudit içeri girip yerine oturdu. Onu görünce Holofernes'in yüreği tutuştu, büyülendi, ruhunda büyük bir coşma belirdi. Yudit'le birleşmek tutkusu tüm benliğini sardı. Doğrusunu isterseniz, onu ilk gördüğü günden beri, Yudit'i baştan çıkarmak için uygun bir durum gözetiyordu.
17 Holofernes şöyle dedi: "İç, iç! Bizimle birlikte sevin!"
18 Yudit, "Efendim, bunu yapmakla kıvanç duyuyorum" dedi, "Çünkü doğduğum günden beri yaşamımın bugünkü denli değerli olduğunu hiç sezmemiştim."
19 Hizmetçisinin hazırladığı yemekleri alan Yudit Holofernes'in karşısında yiyip içti.
20 Holofernes Yudit'i o denli sevdi ki, yaşamında ilk kez şarap içerken ölçüyü kaçırdı.

13

1 Geç oldu ve Holofernes'in kurmay subayları çıkıp gittiler. Bagoas o zamana değin efendisinin yanında olan konukları dışarıya çıkarttı ve çadırı dışarıdan kapattı. İçkili bir durumda herkes yatmaya gitti.
2 Yudit çadırda içtiği şarapla kendinden geçip yatağına uzanan Holofernes'le yalnız kaldı.
3 Yudit hizmetçisine yatak odasının dışında kalmasını ve her sabah yaptığı gibi onu beklemesini söyledi. Yudit dua edeceğini herkese söylemişti ve Bagoas'a bundan söz etmişti.
4 Artık herkes Holofernes'i yalnız bırakmıştı. Yatak odasında önemli veya önemsiz hiç kimse kalmamıştı. Yatağın yanında Yudit kendi kendine şöyle mırıldandı: "Tanrım, tüm güç sendedir, Bileğimin girişimi başarılı olsun, Yeruşalim'in ününe ün katsın.
5 Mirasını kurtarmak için Tasarılarımda bana yardımcı ol ki, Düşmanın ordusunu yeneyim."
6 Holofernes'in başına yaklaşan Yudit onun palasını aldı.
7 Yatağa daha da yaklaştı, Holofernes'i saçlarından yakaladı ve şöyle dedi: "İsrail'in Tanrısı, bugün bana güç ver!"
8 Tüm gücüyle iki defa ensesine vurdu ve başını kesti.
Hak 4,21
9 Sonra Holofernes'in vücudunu yere yuvarladı ve gölgeliği karyola direklerinden aşağı yırttı. Dışarıya çıkıp Holofernes'in başını hizmetçisine verdi.
10 O da verilen nesneyi yemek çantasına koydu. Her ikisi ordugâhtan birlikte ayrıldılar. Dua etmeye gittikleri zaman hep öyle yaparlardı. Ordugâhtan uzaklaştılar, vadinin kenarından geçip gittiler. Betulya'ya giden bayırı çıktılar ve kentin kapısına doğru ilerlediler.
Yudit Holofernes’in Başını Betulya’ya Getiriyor
11 Yudit kapıdaki nöbetçilere uzaktan bağırdı: "Kapıyı açın! Açın! Çünkü Tanrımız hâlâ bizimledir ve bugün yaptığı gibi İsrail'deki gücünü ve düşmanlarımıza karşı kudretini gösteriyor!"
Çık 15,1-2 Mez 48,7-11 Mez 68 Mez 98,1-3
12 Halk Yudit'in sesini duyunca kentin kapısında toplandı ve kentin ileri gelenlerini çağırdı.
13 Herkes, yani ileri gelenlerle bütün halk koşarak geldi. Çünkü Yudit beklenmiyordu. Kapıyı ardına kadar açıp kadınlara hoş geldiniz dediler. Aydınlık olması için ateş yaktılar ve kadınların çevresini sardılar.
14 O zaman Yudit sesini yükseltip şöyle dedi: "Tanrı'ya övgüler olsun! O'na övgüler olsun! Tanrı'ya övgüler olsun! O İsrail ulusundan sevecenliğini esirgemedi. Bu gece benim elimle düşmanlarımızı yendi!"
15 Yudit çantadan Holofernes'in başını çıkartarak herkese gösterdi: "Bu gördü-ğünüz Asur ordusunun başkomutanı Holofernes'in başıdır. Bu da Holofernes'in altında sarhoş yattığı gölgeliktir! Tanrı bir kadının elini bu işe alet ederek onu yok etti!
16 İlerlediğim yolda beni koruyan Tanrı'ya şükürler olsun! Yüzüm onu baştan çıkarttı ve bu da onun sonu oldu. Benimle beni utandıracak veya rezil edecek herhangi bir günah işlemedi."
17 Halk çok duygulandı ve diz çöküp Tanrı'ya övgüler sundu. Hep bir ağızdan şöyle bağırdılar: "Tanrımız, bugün ulusunun düşmanlarını yendiğin için sana şükrederiz!"
18 O zaman Uzziya Yudit'e şöyle dedi: "Kızım, yüce Tanrı seni Dünyadaki tüm kadınlardan daha fazla kutsasın! Gökleri ve yeryüzünü yaratan Tanrı'ya şükrederiz. O sana kılavuz oldu, Sen de düşmanımızın önderinin başını kestin.
Hak 5,24 Luk 1,28.42
19 Senin güvencini insanlar Hiçbir zaman unutmayacak, Ama onlara daima Tanrı'nın gücünü anımsatacak.
20 Tanrı seni hep ünlü ve onurlu yaşatsın, kutsasın, Çünkü ulusumuz çaresizken, Sen kendi yaşamını düşünmedin, Tanrımızın katında kaygılanmadan ilerleyerek Yok olmamızı önledin." Halk bu sözlere, "Amin! Amin!" diyerek yanıt verdi.

14

Yahudiler Asurlular’ın Ordugâhına Saldırıyor
1 Yudit onlara şöyle dedi: "Beni dinleyin, kardeşlerim. Holofernes'in başını alın ve onu kale burcundaki mazgallı siperlere asın.
2 Sabahleyin güneş doğunca her erkek silahına sarılsın ve sağlam olan her erkek kenti terk etsin. Asurlular'ın ileri karakoluna karşı, vadiden aşağıya ilerleyecekmiş gibi yapın, bu güçlerin başına bir de önder atayın. Ancak böyle davranmamalısınız.
3 Asurlular, donatımlarını toplayıp ordugâhlarına gidecek ve komutanlarını uyandıracak. Komutanlar ise Holofernes'in çadırına koşacak, ama onu bulamayacak. O zaman ürküntüye kapılacaklar ve siz ilerlerken kaçacaklar.
4 Sizin ve İsrail sınırları içinde yaşayanların yapacağı şey, onları kovalamaktan ve geri çekilenleri öldürmekten ibarettir.
5 Ancak bütün bunları yapmadan, Amonlu Akyor'u buraya getirin. İsrail ulusunu o denli değersiz bulan Holofernes'i görsün ve kesik başını tanısın. Holofernes bize Akyor'u, ölmesi kaçınılmaz bir insan gibi göndermişti."
6 Akyor'u Uzziya'nın evinden alıp oraya getirdiler. Akyor oraya gelip birinin elinde Holofernes'in kesik başını görünce baygınlık geçirip yüzüstü yere düştü.
7 Onu ayağa kaldırdılar. Akyor Yudit'in ayaklarına kapandı ve şöyle bağırdı: "Yahuda'nın tüm çadırlarında yaşayanlar Ve tüm uluslar seni kutsasın! Adını duyunca, İnsanlar ürküntü duyacak. Bu son günlerde yaptıklarını ayrıntılarıyla anlat."
8 Yudit Betulya'dan ayrı kaldığı günlerde yaptıklarının hepsini çevresinde oturan kişilere tek tek anlattı.
9 Sözlerini bitirince, orada bulunanlar kıvanç duyup alkış tuttu ve sesler kente yansıdı.
10 Akyor, İsraillilerin Tanrısı'nın yaptığı olağanüstü işleri görünce O'na içtenlikle inandı ve sünnet olmayı yeğ tutarak sonsuza dek İsrail ulusuna katıldı.
Yas 23,3-4
11 Güneş doğmadan Holofernes'in kesik başını kale duvarına astılar. Tüm erkekler silaha sarıldı. Ufak topluluklar oluşturarak dağın yokuşlarında ilerlediler.
12 Bunu gören Asurlular durumu önderlerine bildirdiler. Onlar da generallerle, binlerce kişiye komuta eden yüzbaşılarla ve subaylarla görüştüler.
13 Hemen Holofernes'in çadırına gittiler. Holofernes'in işlerini görmeye yetkili Bagoas'a şöyle dediler: "Efendini uyandır, bu aşağılık yaratıklar bize saldırmak saygısızlığında bulundular. Hepsini yok edeceğiz!"
14 Bagoas içeri girdi. Holofernes'in Yudit'le uyuduğunu sanarak, çadırı ikiye bölen perdenin önünde el çırptı.
15 Ses çıkmayınca Bagoas perdeyi açıp yatak odasına girdi. Holofernes'in yerde yatan başsız cesediyle karşılaştı.
16 Bagoas büyük bir çığlık attı, ağladı, hıçkırdı, yüksek sesle haykırdı ve giysilerini parçaladı.
17 Sonra Yudit'in kalmış olduğu çadıra gitti. Onu bulamadı. Bunun üzerine Bagoas komutanlara doğru koşarak şöyle bağırdı:
18 "Bu aşağılık yaratıklar bizi aldattı! Bir İbrani kadın Nebukadnessar'ın ailesine utanç getirdi. Holofernes'in ölüsü başı kesilmiş bir halde yerde yatıyor!"
Yud 13,15 Yud 16,5-9 Hak 9,54
19 Asur ordusunun önderleri bu sözleri duyunca ürküntü ile günlük asker ce-ketlerini parçaladılar. Öfkeli bağırmalarıyla haykırışları bütün ordugâhta yankılandı.

15

1 O zamana değin çadırlarında bulunan askerlere bu olay bildirilince, ürküntü duyup karamsarlığa kapıldılar.
2 O denli ürküp kaygılandılar ki, gerçek bir bozguna uğradılar. İki kişi bir arada kalamıyordu. Vadide veya dağlarda buldukları yollardan kaçmaya başladılar.
3 Betulya'nın çevresinde, dağlarda geceleyen askerler de kaçıyordu. O zaman tüm İsrail savaşçıları onlara saldırdı.
4 Uzziya Betomastaym'e, Bebai'ye, Koba'ya, Kola'ya ve İsrail'in tüm dağlık bölgelerine ulaklar gönderdi. Durumu açıkladı ve düşmana saldırıp onu yok etmelerini buyurdu.
5 İsrailliler durumu öğrenince, hep birden düşmana saldırdılar ve Koba'ya değin onları öldürdüler. Düşman ordugâhında olup bitenleri öğrenince, Yeruşalim'in dağlık bölgelerindeki erkekler de onlarla birleşti. Sonra Gilat'ın ve Galile'nin erkekleri düşman ordusunun kanadına saldırdılar, düşman Şam'a, Şam'a ilişkin ülkeye varıncaya dek güçlü saldırılarını sürdürdüler.
6 Betulya'da kalanlar ise Asur ordusunun ordugâhını yağma ettiler ve bundan büyük kazanç sağladılar.
Est 9,5.16
7 Düşmanı öldüren İsrailliler geri dönünce yağmaya katıldılar. Dağlık bölgelerde ve vadide bulunan köyler ve birkaç evden oluşan ufak köyler de düşmanın varlığından çıkar sağladılar, çünkü yağma edilecek çok şey vardı.
İsrail Tanrı’ya Şükrediyor
8 Başkâhin Yoakim ve İsrail Önderler Kurulu, Tanrı'nın İsrail'e verdiği iyilikleri görmek ve Yudit'i kutlamak için Yeruşalim'den geldiler.
9 Yudit'i evinde görmeye gittiler, hep birlikte kutsayıp ve şöyle dediler: "Yeruşalim seninle ünlüdür! İsrail seninle kıvanç duyuyor! Soyumuz seninle onur duyuyor!
10 Bileğinin gücüyle işlerin üstesinden geldin, İsrail tarafından övülmeye yaraşıksın ve Tanrı girişimlerini onayladı. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı seni kutsasın Geleceğin tüm günlerinde!" Herkes, "Âmin!" dedi.
11 Halk düşman ordugâhını otuz gün süreyle yağma etti. Holofernes'in çadırını, gümüş sofra takımını, sedirlerini, içki kâselerini ve tüm eşyasını Yudit'e verdiler. Yudit kendisine verilen şeyleri katırına ve at arabalarına yükledi.
12 İsrail'in tüm kadınları Yudit'i görmek için ivedi davrandı ve onun onuruna oynadı. Yudit, ona arkadaşlık eden kadınlara dallar dağıttı. Yudit ve arkadaşları zeytin çelengi taktılar.
Çık 15,20 Hak 11,34 1Sa 18,6 Yer 31,4.13
13 Sonra Yudit alayın başında yerini aldı ve oynayan kadınlarla birlikte ilerledi. İsrail'in tüm erkekleri, silahlı olarak, boyunlarında çelenklerle ve ezgiler okuyarak onları izliyordu.
14 Yudit Tanrı'ya şükreden bir ezgi okudu ve çevresindeki tüm İsrail halkı yüksek sesle aynı ezgiye eşlik etti:

16

1 Tefle Rabbime hamdet, Zille Tanrı'ya övgü sun, Mezmur ve ezgi O'na sunarken birbirine karışsın.
Mez 81,1-3 Mez 135,1-3 Mez 149,1-3
2 O'nun adını yücelt ve O'nu çağır. Çünkü savaşları darmadağın eden Rab Tanrı'dır, Beni düşmanlarımın elinden kurtarmak için Ulusuyla birlikte çadır kurdu.
Yud 9,7 Çık 15,3 Mez 46,9 Mez 68,30 Mez 76,3
3 Kuzeydeki dağlardan Asur Onbinlerce kişilik bir ordu olarak geldi. O denli kalabalıktı ki, vadideki yolları kesti, Atlar tepeleri kapladı.
4 Asurlu ülkemi yakacağına söz verdi; Genç erkeklerimizi kılıçtan geçireceğine, Memede olan çocuklarımızı yere fırlatacağına, Ufak çocuklarımıza birer av gözüyle bakacağına, Evlenmemiş genç kızlarımızı kapıp götüreceğine söz verdi.
5 Ama Her Şeye Gücü Yeten Tanrı onlara engel oldu, Bu işe bir kadını alet etti.
6 Çünkü onların kahramanını genç erkekler öldürmedi, Titanlar'ın oğulları onu yere sermedi, Övünçlü devler ona saldırmadı, Ama Merari'nin kızı Yudit Yüzünün güzelliğiyle onu zararsız hale getirdi.
7 İsrail'de canı yananların toparlanması için Dul kadın giysilerini bir yana attı, Yüzüne kokular süründü.
8 Saçlarını toplayıp sarık biçiminde bir başlık giydi, Onu baştan çıkarmak için Keten kumaştan bir giysiyi vücuduna geçirdi.
9 Yudit'in ayağındaki sandal onu büyüledi, Ruhu, Yudit'in güzelliğine esir düştü Ve pala boynunu kesti!
10 Yudit'in yürekliliği Persler'i titretti, Meydan okuyuşu Medler'i yıldırdı.
11 Benim alçakgönüllü soydaşlarım bağırınca Onlar ürktüler; Benim güçsüz kardeşlerim daha fazla bağırınca Dehşete düştüler; En çok haykırdıkları zaman onlar geri çekildiler.
12 Genç kadınların çocukları kılıçlarını onlara sapladılar, Kaçak dölünü delip geçtiler. Tanrı'mın savaşında yok oldular!
Yud 5,23 Yud 6,5
13 Tanrım'a yeni bir ezgi okuyacağım! Rabbim, sen yücesin, sen görkemlisin, Olağanüstü gücün var, seni ele geçirmek olanaksız.
Mez 144,9 Mez 86,10 Mez 147,5
14 Yarattığın tüm evren senin için çalışsın! Çünkü sen konuştun ve onlar yaratıldı, Senin nefesinle her şey bir araya geldi Ve hiç kimse senin sesine dayanamaz.
Mez 33,9 Mez 148,5 Mez 104,30 Est 4,17
15 Dağlar devrilip dalgalara kavuşsa bile, Kayalar senin katında balmumu gibi erise bile, Öyle olmasına karşın, Senden korkanlara sevecenlik gösterirsin.
Mez 97,5 Mez 25,14 Mez 103,13 Hak 5,5
16 Sana sunulan kurbanın güzel kokusu Pek önemsiz bir şeydir; Senin için ateşte yakılan yağlar daha önemsizdir; Ama her kim ki Tanrı'dan korkar, O sonsuza dek yücedir.
Özd 51,18-19 Sir 34,12-15
17 Soyuna karşı cephe alan uluslara lanet olsun! Her Şeye Gücü Yeten yargı gününde onları cezalandıracaktır. Tanrı onların vücutlarını kurtlarla kaplayacak, Onları ateşte yakacak Ve acı çekerek sonsuza dek gözyaşı dökeceklerdir!
Hak 5,31 Yoe 3,1-31
18 Yeruşalim'e varınca Tanrı'nın önünde hepsi yere kapandı ve temizlendikten sonra ateşte yakılan kurbanlarını, para ve armağanlarını Tanrı'ya sundular.
Yşu 6,17+ Say 31,48-54 Yas 13,12-18 Lev 27,28-29
19 Yudit, halkın kendisine verdiği ve Holofernes'e ait olan malları ve Holofernes'in yatağından aldığı gölgeliği Tanrı'ya sundu.
20 Halk üç ay süreyle Yeruşalim'de tapınağın önünde şenlikler düzenledi ve Yudit onlarla birlikte kaldı.
Yudit’in Ölümü
21 Bundan sonra herkes evine döndü. Yudit Betulya'ya geri döndü, büyük ve gösterişli köşkünde yaşadı. Yaşadığı sürece ülkesinde büyük bir üne kavuştu.
22 Yudit'i isteyen çok erkek oldu, ama atalarının arasına katılan kocası Manaşşe'nin ölümünden sonra Yudit yaşadığı sürece kendini asla başka bir er-keğe vermedi.
23 Kocasının evinde yaşlanan Yudit'in ünü gün geçtikçe arttı. Yüz beş yaşına dek yaşadı. Hizmetçisini özgür kıldı. Betulya'da öldü ve kocası Manaşşe'nin gömülü olduğu mağarada toprağa verildi.
Yar 23,19 Yar 49,29-32
24 İsrail ulusu Yudit için yas tuttu. Yudit ölmeden önce kendi akrabaları ile kocası Manaşşe'nin akrabaları arasında mallarını bölüştürdü.
25 Yudit yaşadığı sürece ve ölümünden sonra uzun bir süre hiç kimse İsrailoğulları'nın dirliğini bozamadı.
Hak 3,11+